Makale
Suriye Krizinden Yeni Bir Aktör Mü Doğuyor?
OrtadoÄŸu’da ‘Arap Baharı’ olarak isimlendirilen ama gelinen süreçte, Tunus hariç diÄŸer tüm ülkelerde iç çatışmalarla ÅŸehirlerin harabe haline geldiÄŸi, insanın yüreÄŸini yakan, katliamlara sahne olduÄŸu hepimizin malumudur.
Arap Baharı olarak ortaya çıkan bu süreç Tunus, Libya, Mısır ile birlikte Suriye’yi de etkilemiÅŸ ortaya çıkan kriz iç çatışmalara sebep olmuÅŸtur. Sonuçları, Türkiye baÅŸta olmak üzere tüm bölge ülkelerini etkilemiÅŸtir.
Suriye’de gelinen nokta da ise artık rejim ile halk arasında yaÅŸanan sorun olmaktan çıkmış küresel aktörlerin güç mücadelesine dönüşmüştür.
Bu güç mücadelesinin etkili aktörlerine baktığımızda ABD, Rusya, Ä°ran ve Türkiye’dir. Esed rejimi, PYD, İŞİD, Özgür Suriye Ordusu ve diÄŸer aktörler de büyük güçlerin güç mücadelesinde denge unsuru olarak kullanılan aktörlerdir.
Suriye krizinin Türkiye üzerinde oluşturduğu etkisine baktığımızda, hem ekonomik hem de güvenlik açıdan büyük etkileri olmuştur. Dolayısıyla iktidarın uyguladığı politikalar halk üzerinde direk etkisi olduğu için kamuoyu Suriye politikalarını yakından takip etmesine sebep olmuştur. Türkiye için Suriye, sadece bir dış politika alanı olmaktan çıkmış, aynı zamanda bir iç politika konusu olmuştur.
Suriye krizinin Ä°ran üzerindeki etkisini analiz ettiÄŸimizde ise güvenlik kaygılarının ön planda olduÄŸunu görüyoruz. Yeri gelmiÅŸken aydınlarımızın büyük çoÄŸunluÄŸu, Ä°ran’ın Suriye politikalarını analiz ederken hep Ä°ran’ın Suriye yaklaşımını ‘’Åžii‘ilik’’ üzerinden eleÅŸtirirler. Ben bu yaklaşımı gerçekçi bulmuyorum.Ä°ran, toplumu motive etmek için mezhebi kullanıyor. Eski devirlerde de günümüzde de devletler toplumu motive etmek için dini, mezhebi, etnisiteyi toplumLARI motive etmek için kullanırlar. EÄŸer Ä°ran için mezhep çok önemli bir konu olmuÅŸ olsaydı, Ermenistan - Azerbaycan meselesinde Müslüman Åžii Azerbaycan’ın yanında yer alır, Müslüman olmayan Ermenilerin karşısında olurdu. Ä°ran’ın Ermenilerin yanında yer almasının nedeni de güvenliktir. Suriye’ye yaklaşımı da güvenlik nedeniyledir.
DiÄŸer iki büyük aktör olan ABD ve Rusya’nın Suriye’ye yaklaşımları ise küresel güç mücadelesinin bir sonucu olarak çıkarlarını korumak içindir.
Suriye krizi baÅŸladığından bugüne kadar incelediÄŸimizde, bölgedeki denge ve dinamiklerin sürekli bir deÄŸiÅŸime uÄŸradığını gözlemliyoruz. Suriye’de etkin aktörler ABD, Rusya, Ä°ran ve Türkiye birbiriyle çekiÅŸirken, Çin’in etkinliÄŸini sessizce artırarak yeni bir aktör olarak doÄŸduÄŸunu görüyoruz.
Geçen Mart ayında, Çin sessizce askerlerini Suriye’ye göndererek, Esed rejiminin askerlerine eÄŸitim, saÄŸlık ve lojistik destek verdiÄŸini sızan haberlerde okumuÅŸtuk. Çin’in bu desteÄŸi askeri olarak, sınırlı olsa da ilk defa OrtadoÄŸu coÄŸrafyasına asker göndermesi güç dengesi bakımından oldukça önemlidir.
China Daily adlı Çin’in resmi haber sitesine göre Çin, Suriye’deki çatışmaları durdurmak için özel temsilcisini Xie Xioyan’ı Åžam, Beyrut ve Amman’a gönderdiÄŸini yazıyor. Anlaşılıyor ki Çin, siyasi olarakta etkin olmak istiyor. Ayrıca Çin, Suriye’nin harap olmuÅŸ ÅŸehirlerin yeniden yapılanmasında da etkin rol almak istiyor. Görüldüğü gibi Çin’inde bölgeye yaklaşımı diÄŸer küresel güçler gibi çıkar odaklı etkin bir aktör olmak istiyor. Gelecekte Çin eÄŸer OrtadoÄŸu’ya hâkim olma ÅŸansı yakalarsa Türkiye Uygur Türklerini Çin’e karşı savunursa, Çin’de buna karşılık PKK’ya destek vereceÄŸini tahmin etmek zor deÄŸildir.
Burada üzerinde önemle durulması gereken ülkelerden biri de Ä°srail’dir. Arap ülkelerinde olup biten hadiselere karşı sessiz duran Siyonist Ä°srail, gittikçe etkinliÄŸini Arap ülkelerinde artırıyor. Middle East Eye’de çıkan bir habere göre Ä°srail Libya’nın en güçlü liderlerinden biri olan Khalifa Haftar ile iÅŸbirliÄŸi yapıyor. Ayrıca Sisi yönetimiyle olan iliÅŸkilerini de unutmamak lazım. Ä°srail’in bağımsız Kürdistan’ı desteklemesi, önce Kürtleri diÄŸer milletlerden koparıp sonrada Filistin’de Araplara yaptığını Kürtlere yapmayacağının bir garantisi var mıdır?
Türklerin, Farsların, Arapların, Kürtlerin, çıkarları birlik ve beraberliktedir. Bölgesel rekabetleri bir kenara bırakıp, sorunlarımıza kalıcı çözüm bulamazsak dün Amerika ve Ä°srail’i suçlarken, yarın da yeni bir aktör olarak Çin’i ilave edeceÄŸiz ama bölgemizde kan ve gözyaşı akmaya devam edecektir.
Henüz yorum yapılmamış.