Sosyal Medya

Makale

İmsak Tartışmalarında Iskalanan Salih Amel

Artık her Ramazan toplumsal bir ayrışma noktamız daha oldu. Oruca baÅŸlama zamanı olan imsak üzerinden tartışmalar ayrışmaya dönüşerek farklı imsakiyeler basıldı ve bunlara uyanların sayısında artış kaydedildi. Ä°msak üzerinden tartışmalar Ramazan ayı sonrası anlamını yitirecek. Mübarek 11 aylarda ancak nafile veya kaza orucu tutanların merakının ötesinde  sadece takvimlerde bildirilen bir vaktin ötesine geçemeyecek. Her ÅŸeyi açlığa baÅŸlangıç ve açlığın bitiÅŸi olarak gören ürkek kent insanı için bu da diÄŸer mecburi mesailer kıvamda sonrasına bir etkisi olmayacak. Aynı  kameri ayı baÅŸlatan hilalin en ince halinin gözlenmesinin anlamsızlaÅŸması gibi.

Sahur seher kökünden türemiÅŸtir. Kuran’da imsak vaktinde yapılacak eylem olarak farklı bir husus dile getirilir. Bu sadece Ramazan ayı ile sınırlı deÄŸil  mübarek 11 aylarda da sürdürülebilir makbul bir eylemdir. Müzemmil suresindeki emir gereÄŸi gece Kuran okuma için kalkışın bütün yıla yayılması benzeri seher vakitlerinde de Salih bir amel vardır.

(Bunlar), “Rabbimiz, biz iman ettik. Bizim günahlarımızı bağışla. Bizi ateÅŸ azabından koru” diyenler, sabredenler, doÄŸru olanlar, huzurunda gönülden boyun büküp divan duranlar, Allah yolunda harcayanlar ve seherlerde bağışlanma dileyenlerdir. (Âli Ä°mrân / 16-17)

Ayetlerinde görüleceÄŸi üzere seherlerde bağışlanma dilemek, doÄŸruda, paylaÅŸmakta ve sadakatte direnmek gibi bir eylem, iradi bir duruÅŸ olarak zikredilmiÅŸtir. Gecenin son vakitlerinde Kuran okuyup ibadet edenler, bu salih amellerinin bağışlanmalarına zemin oluÅŸturmasını umar ve seherlerde yalvarırlar. Duayı, ulaşılamayan dünyevi isteklerle sınırlandırmış muhafazakarların yalvarması ancak baÅŸ edilmeyecek zorlu hallerle sınırlıdır. Yani Kuran’da resmedilen geminin saÄŸ salim karaya varmasına kadar yalvarıp sonra verdikleri sözleri unutanlar benzeri.

Günümüzde yapılan yanlış yönlendirmelerle hesap gününde yaÅŸanacak dehÅŸet, önemini yitirmiÅŸtir. Bugün ülkenin bölünmesinden, ekonominin bozulmasından veya savaÅŸ çıkmasından korkanlar aynı oranda ahirete yönelik endiÅŸe taşımazlar. Gittikçe dünyevileÅŸen, hesap gününden bağımsız hale dönüştürülen ‘Ilımlı Ä°slam Projesi’ haramları ve helalleri anlamsızlaÅŸtırıp gösterilen hedefler için her ÅŸeyin meÅŸru sayılmasını beraberinde getirmiÅŸtir. Halbuki ne zaman öleceÄŸini bilmeyen bir müminin, sonsuz geleceÄŸinin azap mı yoksa felah mı olacağının belirleneceÄŸi gün hakkında arkasına sığındığı bahaneler ve çözümler yetersizdir. Cemaatlerin rahatlattığı ve ‘yancaz yancaz çıkcaz’ konumuna indirgenen cehennemden korkmayanlar, irili ufaklı dünyevi korkularla sürüleÅŸtirilirler. Ahiretteki geleceÄŸinden emin görünen muhafazakarlar dünyevi geleceÄŸi hakkındaki üretilmiÅŸ korkularla sindirilirler. Halbuki Kuran’da cennetlerde pınar baÅŸlarında olanların yani felaha erenlerin makbul sayılan amellerinden biri de;

Geceleri pek az uyurlardı. Seherlerde bağışlama dilerlerdi. (Zâriyât /17- 18)

Sevgili kardeÅŸim bu seherden itibaren 10 seherden biri Kadir Gecesi. Fecre yani aydınlık yarınlara ulaÅŸmak ve mübarek 11 aylarda bunu devam ettirmek isteyenler için Âli Ä°mrân suresi 194. ayetinde öğretilen  “Rabbimiz! Peygamberlerin aracılığı ile bize vaadettiklerini ver bize. Kıyamet günü bizi rezil etme. Şüphesiz sen, vaadinden dönmezsin.” duasıyla yalvarıp, doÄŸrulukla,  sadakatle ve  kardeÅŸlerimizle paylaÅŸarak direniÅŸimizi sürdürmeli deÄŸil miyiz?

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.