Sosyal Medya

Makale

Kayıt dışı olduğumuz sistemde DİRİLİŞ mümkün mü?

Müslümanlar; Tevhidi Müminler, iman ettikleri bir sistemin dışında var olmuÅŸlar ve doÄŸal olarak içine doÄŸdukları sistemi, hayat nizamı ve yaÅŸam olarak ilk zamanlar ret etmiÅŸlerdir. 


Var olundukları sistemi daha önceleri reddederken kayıt dışı olmaları onlar için bir meziyet ve bir ölçüydü. 
Åžimdilerde ise kabul ettikleri / benimsedikleri bu sistemi, benimsemekle kalmayıp Ä°hya ve yeniden inÅŸa etmek için her ÅŸeylerini seferber ederken, sistem tarafından hala kayıt dışı tutulmaları onları hiç rahatsız etmemektedir. 

 

Ben bundan niye rahatsız oluyorum. 
Kayıt dışı olmanın ezikliÄŸi, garipliÄŸi ve son zamanlardaki horlanmışlık ve hakir görülme beni rahatsız ediyor. Zira toplumun sürekli kaygılı bir hal üzere bulunması ve yaÅŸatılıyor olması, sistemin etkinliÄŸini artırmaktadır. 

Toplumun, tüm refleksleri üzerinde sistemin belirleyiciliÄŸinin artmasından dolayı yaÅŸanan yozlaÅŸmanın boyutları kontrol edilemez olmuÅŸtur ki beni rahatsız eden tarafı budur. 


Bir baÅŸkası ise ki, ülke hukukuna kayıttan bahsettiÄŸimi belirterek, rahatsızlığım, kayıt dışı olduÄŸumuz için deÄŸil, sistemin / devletin / iktidarın, hiçbir hukuki sorumluk taşımadan bizi kullanmasından rahatsız oluyorum. 
Misal, sistem, falan Cemaati, iktidarı için tepe tepe kullanırken birden, bazı durumların deÄŸiÅŸmesinden dolayı, bu cemaati yani kullandığı bu cemaati illegal yani yasadışı ilan etmesinin ve yargılamasının önünde hiçbir engelin olmaması gibi bir durumdan bahsediyorum ki, kesinlikle son zamanlardaki FETÖ'yü kastetmiyorum. 
Asıl rahatsızlığıma gelince, bu kayıt dışılığın oluÅŸturduÄŸu tedirginlik ve risklerinden dolayı, cemaat gibi, Müslüman gibi davranamamanın verdiÄŸi zararlardır. 


Bu tehdidi sürekli hisseden yapılar (geçmiÅŸte alınan önlemleri hatırlayın ki bugün de aynen devam ediyor oluÅŸu bir ÅŸeylerin deÄŸiÅŸmediÄŸini gösterir) bu tehditten dolayı ciddi ve kalıcı Ä°slami çalışmalara giriÅŸememektedir. Düşüncelerini ve faaliyetlerini ekonomik kurumsallaÅŸma ve kurumlar yoluyla ifa etmeye çalışıyorlar. Bu savrulma onları piyasacı bir Ä°slam'a yöneltmektedir. Piyasacı Ä°slam, hayata hâkim olduÄŸunda müdavimleri de davetçi deÄŸil pazarlamacı oluyorlar. 


Piyasacı Ä°slam'ın hakim olduÄŸu bir hayatta, düşünme ve düşünmeye dönük faaliyetlerin tamamı ekonomik yönde olmaya baÅŸlamaktadır. 


Gelinen bu nokta ÅŸu anki dünya sisteminin tam da istediÄŸi bir ÅŸeydir. 
Böyle olunca toplumun beklentilerini, tepkilerini ve hassasiyetlerini hep bu damar harekete geçirmektedir. Bilgilendirilmesi ve oluÅŸturulan bilinci bu yöne duyargaçlanan toplum, sistem tarafından istediÄŸi ÅŸekilde ve Ä°stediÄŸi zamanda uyarılmaya açık hale gelmektedir. 


Sonuç; propagandaya ve enformasyona uygun düşünme, popüler dilin diyaloÄŸu kısırlaÅŸtırması ve varmış gibi iliÅŸkilerin olduÄŸu bir hayat, reel politikaya teslimiyet, dine olan ilginin, duygusal bir tercihten ibaret hale gelmesi.  

Din, kamusal alanda Müslümanların sanal varlıklarıyla ve yanıltıcı vücutlarıyla yaÅŸam sürmektedir.  

Ä°ktisadi aklın ürünü olan bu sistemde,  kimse Allah'ın sesine kulak vermiyor. 

Yeniden ambalajlanan ve yeniden paketlenen sistem Müslümanlar eliyle çağın içerisine büyük bir huÅŸu içerisinde taşınmaktadır. 
Bu hal ve durum içerisindeyken; 
Mümin yetiÅŸtirmek (Dindar deÄŸil) 
Müminlerden cemaat oluÅŸturmak, 
Müminlerden oluÅŸmuÅŸ bu cemaatten Lider, Hoca, Ä°mam çıkarmak, 
Bu cemaatten, Allah'ın dinine, Allah'a Has kılarak hizmet beklemek mümkün görünmüyor. 
Kısaca söylemeye çalıştığım kayıtlara geçmek deÄŸil, kayıtlı olduÄŸumuz yere geri dönmektir. 
Selam ve Dua ile... 
Veysel Ocak 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.