Sosyal Medya

Makale

Müslüman Kıyım Çağı

Ey modern cahiliyenin zalimleri; Ebu Cehilleri Ebu Lehebleri!

(Yenileceksiniz ve cehenneme sürüleceksiniz, orası ne kötü bir döşektir.) (Ali İmran-12)

İdlib, gül yüzlü bebeklerin can çekiştiği yer

İdlib, sarin gazının yağdığı kabuslu geceler

İdlib, boşluğa düşen gözler

İdlib, insan haklarının palavra olduğunun ispatlandığı yer

İdlib, Birleşmiş Milletler denen uluslararası eşkıya grubunun bu vahşetleri görüp, seyredip sadece endişe duyuyoruz dediği yer…

İdlib, bir buçuk milyar Müslümanın utanması gereken yer

İdlib, Rusya’nın – İran’ın Hizbullah’ın Firavun esedin zulümlerinin, vahşetlerinin tescillendiği yer.

İdlib, sınandığımız toprağın, ve canların yandığı yer  

İdlib, her nefes alışında içimde büyüyen öfke

İdlib, masum çocukların kadınların mazlumların kanlarının cellatların üstüne döküldüğü yer

* Kimler tarafından hangi gerekçeyle gerçekleştirilmiş olursa olsun hiç bir katliam/soykırım kimyasal silahlar yoluyla cezalandırma asla ve asla kabul edilemez.

Müslümanların modern tarih boyunca maruz kaldıkları kalmaya devam  ettikleri soykırımlar katliamlar hiç ama hiç kimsenin umrunda değildir.

Bugün insanların farkında olmadığı veya sorgulamadığı tarihsel bir terörle karşı karşıyayız.

İnsanlar, Müslümanları da paranın gücün, şöhretin, makamın kölesi haline getiren nüfus ve şöhret sahibi olabilmek için her tür kişiliksizliği göze alan, cemaat çıkarı için her tür yolsuzluğu, dolandırıcılığı, yalancılığı hile ve hurdayı mübah sayan bir anlayışın sıradanlaştığı bir dönemden geçiyoruz.

Bu dönem yalnızca para ve propaganda yoluyla inşa edilen imajlar dönemidir. Bu dönemde İdlib’e atılan kimyasal silahlardan boşalan zehirler ne kadar vicdanları harekete geçirdi, ne kadar insanlık paydasından toplanıldı, ne kadar timsah gözyaşları döküldü.

Her yandan, her yerden savaş-ölüm, katliam manevi sefalet haberleri geliyor. Müslümanlar toplu kıyımla karşı karşıya. Adeta çağımız kişileri kitleleri yok etme çağı. Çok soğuk çok kirli bir gerçeklikle karşı karşıyayız.

Bu savaş doğruyla eğrinin, güzelle çirkinlerin iyiyle kötülerin zalimlerle mazlumların savaşıdır

Bu savaş ilk insandan başlayarak kıyamete kadar sürecek, kimi zaman yanlış ve yoz olan, kazanmış gibi görünecek fakat hakikatte her zaman hak üstün gelecektir. Allah nurunu tamamlayacaktır zalimler istemese de.

Şunu iyi bilin ki ey katiller, yarınlar ve zafer, vahyi kuşanarak acının ve hayatın ortasında dimdik duran özgürlük aşığı olan mazlum ve mahrum bırakılmış, sıkılmış bir yumruk gibi duran İslam erlerinin olacaktır.

Özgürlüğü nakış nakış, gasp edilmiş topraklarında dokuyan elleri nasırlı, göğsü iman dolu yiğit işçiler bu kavgadan galip çıkacaklardır.

Ey Kafirler, yeryüzü sizin gibi alçaklar sayesinde bombalar altında inlemektedir. Siz vahşilerin, barbarların merhamet ve acıma duyguları yoktur. Sizler azgın hayvanlar gibi saldırırsınız. Tüm ihanetlerin ve kara günlerin içinde siz varsınız.

Ey bizlere acıları ve hüzünleri tattıranlar, sizleri unutmayacağız. İdlib’de ölürsek eğer, Bağdat’ta doğacağız. Şam’da vurulursak, Kudüs’te doğacağız. Keşmir’de yakılırsak Çeçenya’da, Kırım’da, Türkistan’da doğacağız.

Tüm siperlerinizde güller gibi açacağız. Bir ırmağın denize dökülmesi gibi ağır ağır ve emin adımlarla ümmetin denizine akacağız sonunda. Biz aktıkça öfkemiz kinimiz ve acımız birikecek parmaklarımızda, yumruk olup doğacağız yeniden bir güneş gibi gasp edilmiş topraklarımız üstüne. Bizi doğuran toprağa, bahar selleri gibi akacağız..

Ve tüküreceğiz, demokrasi havariliği, insan hakları savunuculuğu yapan tüm beyaz adamların suratına.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.