Sosyal Medya

Makale

GeleneÄŸi EleÅŸtirirken GeleceÄŸi Tahrip Etmek

Tarih boyunca geçmişi sorgulayan, eleştiren ve hatta ret eden bir kesim hep oluverdi.

Sorgulamak ve eleştirmek güzeldir; tekâmül sağlar, ileriye götürür.

Kimi zaman bazı şeyleri ret etmek de gerekir.

Lakin toptan kabul veya toptan ret etmenin pek bir faydasını görmedim, okumadım.

Gelenek dediğimiz şey yüzyılların (bazıları bin yılların) ürünüdür. Bunları bir çırpıda silivermek vicdansızlık olmaz mı?

Özellikle dini ve örfi gelenekte yüzyılların birikiminde çok güzel şeylerle beraber araya sıkışmış çerçöpler de muhakkak ki vardır.

Ya da bir zamanlar çok önemli olan ama bugün pek bir anlam ifade etmeyenler de vardır.

Bize düşen topunu atmak değil aradaki çerçöpleri ve gerekmeyenleri çıkarmaktır.

Ortaya bir şey koymamış/koyamamışlar için uzun yılların birikimini atmak çok kolay; emek ve alın teri akıtanlar için ufak şeyler bile bir kıymet, bir değer taşır.

Gelenekler, bilgi-beceri ve entelektüel boyutta bizi ileriye taşıyan değerlerdir.

Her gelen nesil, öncekilerin ortaya koyduklarını söküp atacaksa insanlık nasıl aşama kaydedecek?

Gelenekler yüzyılların tecrübesidir. Hangi neslin yüzyılları yaşayacak, tecrübe edecek kadar bir ömrü var?

Geleneği tahrip etmek demek dolaylı olarak geleceği de tahrip etmektir.

Gelenek diye, atalar veyahut âlimler dedi deyip geleneğin tümünü kabul etmenin yanlışını söylemeye gerek yok sanıyorum.

Gelenekçilik ile yenilikçiliğin uç/marjinal noktalarından uzak vasat bir çizgiyi tutturmanın hepimiz için daha hayırlı olacağını düşünüyorum.

Geçmişten gelen güzel bir hazinemiz var.

Bize düşen araya girmiş çerçöpleri ayıklayıp üzerine biraz da güzel ve faydalı şeyleri ekleyip gelecek nesillere taşımaktır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.