Sosyal Medya

Makale

Sistem İçinde Kalarak DİRİLİŞ Mümkün mü?

YERELÄ° İÇİNE ALAN SÄ°STEMDE NE OLUYOR?

 

Bütün deÄŸerlerin, Ã¶lçülerin, geleneklerin, teamüllerin, kuralların, yasaların allak bullak olduÄŸu akıldışı bir dönemden geçiyoruz. Hayatın her alanında bütün kesimleri içerisine alan bir karma karışıklık durumu yaÅŸanıyor. 

Yakinen görüleceÄŸi üzere, bağımlı yerlilikle beraber küresel sistem bir karabasan içerisindedir. Krizlerini kontrol edemeyen küresel sistem, Ã§Ä±ÄŸÄ±rından Ã§Ä±ktı.  

BeÅŸeri sistemlerin üretebileceÄŸi siyaset ve hukuk, sonunu yaşıyor. 

Toplumların ve halkların geleceÄŸi belirsizliÄŸe terkedilmiÅŸ durumda. Hiçbir propaganda bunu gizleyemiyor.  

Temsil edenlerle, temsil edilenler arasında baÄŸ zayıflıyor, iliÅŸkiler kurulamıyor, yakınlık oluÅŸmuyor, ideolojik algı operasyonlarıyla durum idare ediliyor. 

 

Sistemin aklı bir türlü deÄŸiÅŸmiyor: TabulaÅŸtırılmış kavramlar aracılığıyla kitleler, eÅŸya boyutunda edilgen hale getirilmek isteniyor.  

 

Tek tip, tek biçim, tek kiÅŸilik ve kimlik oluÅŸturmak isteyen yerel destekli küresel sistem, egemenliÄŸini, bütün sınırları ihlal ederek, tanrısal bir buyurmayla tuÄŸyanın zirvesine çıktı.  

Sistem, Ä°slam'ı ve Müslümanları öteki olarak tanımlamakta, iÅŸgalleri ve katliamları bu akılın paranoyasıyla yaparken, yerelde yaÅŸanan biçimsellik 

Müslümanlara takvalı alanları yeterince açabilme iradesini gösteremiyor 

Çöküşüne çözüm üretemeyen sistem (yerel ve küresel), Ã§Ã¶züm yerine faÅŸizan tavırlar üretmektedir. Ã–zellikle karşıt olarak tanımladığı Ä°slam’a yönelik yaptırımların yollarını aramakta, mümkününü bulursa yok etmeye yönelik planlarını artık gizleme gereÄŸi duymamaktadır. 

 

Özgürlükler sisteme tapınıldığında kullanılabiliyor: Ä°nsanları efsunlayan biçimsellik, samirinin buzağısı gibi bütün kutsallıkları eriterek elde edilmiÅŸ 

bir fetiÅŸizm olarak topluma içirilmiÅŸ bir ‘’ÅŸey’’ den ibaret olmasına raÄŸmen bütün toplumun imanına mazhar olmuÅŸtur. 

 

NEREDEYDÄ°K: 

Ä°slam, ahlaki sosyo-politik düzen kurmak ister.   

Ä°slam, yeryüzünü ıslah ve Ä°nÅŸa etmesi için siyasal düzen Ã¶nerir. 
Ä°slam, sorunlara, kendi referanslarıyla Ã§Ã¶züm olmayı ister. 

 

BUNLARDAN VAZGEÇEREK SÄ°STEMÄ°N İÇİNDE KALMAK 

Sistemin içinde kalmakSistemin nötrleÅŸin emrine ve dayatmasına kayıtsız-ÅŸartsız teslim olarak, sistemin, benim mukaddeslerim içinde varlığını koÅŸullandırmalısın sınırlamasını, Allah’ın sınırlamasının önüne geçirmektir. 

Hayatın pratik boyutuna, sosyal ve siyasal boyutuna ilgi duymayan, içi boÅŸaltılmış bir din anlayışına fit olmaktır. 

Sistemin hayata geçirmeye çalıştığı, Ä°slami Hayatın bir alışkanlıklar düzeni olarak yaÅŸanması ve yaÅŸaması arzusuna taÅŸeronluk yapmaktır. 

BağımlılaÅŸtıkları sistemin mantığı içerisinde kalarak, bir tür, din hizmeti veren kurumlar misyonu yüklenmektir. 

Ä°slam'ı, kendi özgür iklimi içerisinde tanımlamak yerine, post modern söylemin tanımlarıyla, tanımlamayı kabul etmektir. 

Ä°slam’ın talepleri yerine, politik postmodernizmin teklif ettiÄŸi iÅŸlevleri ve iÅŸlevselliÄŸi yüklenmektir.  

GerektiÄŸinde, yani talep edildiÄŸinde egemen sistemin dili ile hareket ederek, siyasal yöneliÅŸler içerisinde iÅŸaret edilen Müslümanları tahkir etmek ve dışlamaktır. 

GeniÅŸ kitleleri kolonileÅŸtirerek, prospektüslü anlama ve ibadet biçimlerini uygulatarak, kitleyi, dini hayatın gereklerini yerine getirdiklerine inandırmaktır. 

Dini algıyı ve dini hayatı, ayinlere dönüştürerek, ibadetleri rutin alışkanlıklara indirgeyerek, kitlesel boyun eÄŸmenin, kitlelere boyun eÄŸdirmenin merkezleri olmaktır. 

Sistem içinde kalmak; sürekli rol oynamaya zorlanmak demektir. Sistem kendi içinde kalmaya karar verenleri rol çalmaya ehil hale getirdiÄŸi için, tahrik ettiÄŸi yapı vasıtasıyla, diÄŸerlerini Ã¶tekileÅŸtirmek, sistemin ömrünü uzatan can suyu gibidir. Sistem, bu tiyatro ile tüm yapıları, buyurduÄŸu çerçeveye zorlamaktadır. Ä°Ã§eride olmak, bunun deÄŸnekçisi olmaktır, 

Sürekli yargılanan, aÅŸağılanan ve yargılanmaktan nemalanan buyapılar korku tünelinde yaşıyorlarkorku kültürü ile büyüdükleri (sayısal geniÅŸliÄŸe) için Ã¼yelerini de korku tünelinde tutarak, Müslümanın dilinin, yüreÄŸinin ve bilincinin asla gün yüzüne çıkamamasını saÄŸlamaktır. 
Sistem içinde kalmayı tercih eden yapıların en önemli özelliÄŸi, ne istediÄŸini ve ne istemediÄŸini açıkça söyleyemeyen ve ortaya koyamayan nispi özgürlükleri vicdani tatmine tahvil eden dolaylı yapılar olarak, konuÅŸuyormuÅŸ gibi yapıp, kitleleri kahredici suskunluÄŸa mahkûm etmektir. 
Sistem içinde kalmak: Müslümanların yazgısını, ahlak dışı politikanın köksüz insafına bırakılması demektir. 
Sistemin varlık sorununu, akıl dışı koÅŸullandırma ile gizleyerek, bir düzenin var olmasının sorunsalını unutturarak, var olanın önemini mutlaklaÅŸtırıcı saygıyı oluÅŸturmada baÅŸrolü oynamaktır.   
Sistemin içinde kalmakHizip mutluluÄŸu içinde / içerisinde varlıklarını sürdürmektedir. 

 

KAYBEDÄ°YORUZ, KAYBOLUYORUZ, NE OLUYORUZ? 

 

Tam da bugün, Ä°slami algı /bilgi / bilinç/ inanç, büyük bir tehdit altındadır. Ä°slam’ın dünya görüşü tahkir edici bir boyunduruÄŸa alınarak, egemen dünya görüşü tarafından, Ä°slam’ın dünya görüşü tutsak ediliyor. 
Sistem içinde kalındığında belirleyici olan gerçeklik, Ä°slami inançlar deÄŸil, koÅŸulların dayattığı gerçeklikler oluyor. 

Kullanılan tanımlar ve yorumlar yoluyla, faÅŸizan bir dünyanın kültürü ruhumuza dayatılmaktadır.  

Siyasal mecburiyet yüzünden entelektüel ve ahlaki hayat, büyük kopuÅŸa zorlanmaktadır. 

Sistem içerisinde olunduÄŸu zaman evrenselliÄŸin yakalanması mümkün olmuyor:Ulus devlet ideolojisinin baskın olduÄŸu kültürel hayat nedeniyle, düşünsel dünya, asla evrensel olamıyor. Bütün dünyada insanlığın vicdanını yansıtacak bir ahlakı temsil etme sorumluluÄŸumuza raÄŸmen ideolojik ve politik duruÅŸumuz yüzünden, sınırları aÅŸamıyoruz 

Sistem içerisinde inancın bütünselliÄŸi korunamıyor: Laik ve seküler kurgu ve kurumsallaÅŸma, bölünmez ve parçalanamaz bütünlüğe sahip inancımızı, indirgemeci bir parçacılığa sürekli zorlayarak, kültürel bir norma sokmaya çalışmaktadır 
En temel problemin siyasetsizlik olduÄŸunu, politik kargaÅŸa perdeliyor: Müslümanların sayısal varlığı, bir türlü kültürel dünyanın ÅŸekilleniÅŸinde ve siyasal alanda var olmanın ifadesi ve yansıması olamıyor.  

Sisteme dahil olan Müslümanlar; sığıntı bir kimlik ve kiÅŸilikle orada uzun soluklu kalmanın planları içinde oldukları için, ahlak siyasete sirayet etmiyor. 

Müslümanları siyasal alanda temsil iddiasıyla yola çıkan kadroların, devlet aygıtlarını kullanma yeteneklerinin olmadığının anlaşılmasına raÄŸmen, ehil insanları seçmede ilkeli davranışa, sorumluluÄŸumuza bir türlü dönemiyoruz.  

Siyasal yapılardaki çürüme ve çözülme, siyasal düşünce ve ahlakın bu alanda yeterince temsil edilmediÄŸinin göstergesi olduÄŸu, siyasetin bilincine hakim olmuyor 

Modern / liberal dünya görüşleri, iyi kötü, helal-haram gibi sınırlara, tanımlara ölçülere itibar etmemesinin, bu ölçülere ihtiyaç duymamasının ne anlama geldiÄŸinin, net olarak ortaya konmaması bu toplumu köksüz ve müktebatsız bırakmıştır.   

 

SORUNLARI NEDEN GÖREMÄ°YORUZ?   

Nereden ders alıyor, dersini alamayan aymazlık? 


Ä°slam dünyasında, yapılar ve cemaatler, sistem içi çalışma yöntemlerini kabul ettikleri için, fesada uÄŸramamış, sistem tarafından yozlaÅŸtırılmamış, içi boÅŸaltılmamış, sistemin çizgisine çekilmemiÅŸ tek bir hareket gösterilemez. 

* Birçok kez yaÅŸanmıştır ki, sistem içinde kalındığında, mücadele ettiÄŸin emperyalist sistemin Ã§Ä±karlarını, yerel pragmatist gerekçelerle, sessizce geçiÅŸtirmek / yani gözetmek zorunda kalınmıştır. 
Sistem içi mücadelede bütün hareketler ve partiler, kendi programlarını, stratejilerini hayata geçirme fırsatı bulamadan geri adım atmaya ya da uzlaÅŸmaya / uyumlu olmaya / ödün vermeye mecbur bırakılmışlardır. 

Seküler sistem kültürel geçiÅŸlere açık olduÄŸu için, sistem içinde kalındığında, küresel bağımlılık biçimleri ve iliÅŸkileri nedeniyle Müslümanlar, kültürel ve siyasal emperyalizmin karşısında kendilerini korumaları mümkün olmuyor. 

Sistem, sembol talep ve sloganlarla varlık gösterisi yapmayı serbest bıraktığı için, yapılar; yüzeysel ve ayrıntı uÄŸraşıları büyük bir mesele haline getirerek, temel problemleri gündemlerine alma liyakatini çoktan kaybetmiÅŸlerdir. 

* Ä°lkesel var oluÅŸuna ve inançlarına sahip olma yeteneÄŸini yitiren toplumların, inançlarını temsil edemeyen yapıların, sistem tarafından nasıl nesneleÅŸtirildiÄŸini gözden kaçırmamalıyız / bir ÅŸekilde idrak etmeliyiz. 

 

GÖSTERÄ°LERÄ°N / GÖSTERÄ°LENÄ°N; OLANI / OLANLARI YUTMASI: 

 

Gösterilerin; olanı, gösterilenin; olanları yutması nasıl oluyor: 

Ä°slam ve Müslümanlar; ahlaksız politikanın, politik karanlık iliÅŸkilerin, büyük ayak oyunlarının, Ã§Ä±kar grupları arasındaki çıkar savaÅŸlarının malzemesi ve araçları olması nedeniyle bunlar gerçekleÅŸiyor. 
Hakkın hizmetinde olmak, hakkı bütün koÅŸullarda temsil etmek demektir. Gösteri toplumunun en önemli özelliÄŸi, Hakkın hizmetinde olmadan, halkın hizmetinde olmanın çeliÅŸkisinin gizlenebilmesidir: Bu, ahmaklığın bitmediÄŸini, ahlaksızlığın da devam edeceÄŸini gösterir.  

Toplum istisnasız her dönemde statükoya itaate mecbur kalmasına raÄŸmen, statükonun gösterdiÄŸine ikna edilmesinde zorluk yaÅŸanmaması, bu toplum olaylara neresiyle bakıyor, sorusunu akıllara getiriyor.  

. Politika, toplumsal temsil gücüne ve birikimine sahip bulunmayan unsurlar tarafından yönlendirilmesine raÄŸmen, politik umudun bir türlü sönmemesi, akıl dışı gündemlerin oyuncağı olduÄŸumuzu gösterir. 
. Politik hayat, pragmatist doÄŸrultuda iÅŸlemesine raÄŸmen, gösteriler yoluyla halkın, bu politikadan anlamlar çıkarmasının saÄŸlanması, büyük aymazlığın hikâyesi yaÅŸanıyor demektir.  
Müslümanlar nice zamandır, ehveni ÅŸer denilerek nice kötüleri, nice kötülükleri sineye çektiler, bunu da Ä°slami Ã¶lçüler ve ahlaki ölçüler yerine faydacı ve maslahatçı Ã¶lçüler kullanarak yapmalarına raÄŸmen, dini faydalar umdular / umuyorlar ve hala bekliyorlar. Görelim mevlam ……………….   diyerek de tüy dikiyorlar. 

. Politik ve medyatik teröre maruz kalmamıza raÄŸmen, fikirlerimizi yine onların oluÅŸturmasına müsaade etmemiz, bir baÅŸka alıklığımızdır. 
. Toplumsal sorumluluklarımız, politik sorumsuzluklar / sorumsuzlar yüzünden artmasına raÄŸmen, sorunların çözümünün tek adresi olarak politikayı görmek, bu ülkedeki politikanın baÅŸarısı olsa gerek. 

 

NE OLDUÄžUNU / OLABÄ°LECEĞİNÄ° KONUÅžAMAMAK: 

 

* Haçlı seferleri zamanlarını yaÅŸadığımız zamanlardayız karşı olduÄŸumuzu göstermek durumundayız, karşı olmanın, ifadesi ve iradesi olmak için, Ä±rkçı, ulusçu ve çıkarcılığa izin vererek ahlak ve Erdemde derin yaralar açtığımızı fark edemiyoruz / konuÅŸamıyoruz. Bu siyasal hedonizmin nasıl bir zihinsel dönüşüme yol açtığını sonra fark edeceÄŸiz. 

* Sloganlara yaslanan politik kültür, kök referans kavramlara sahip olmadığı ve böyle bir taban üzerine inÅŸa olmadığı için; soyut iradeleri,  politikası doÄŸrultusunda harekete geçirmek, için, cemaatleri; Ä°slami istetmelerini kullanmaktadır. 

* Toplumu deÄŸiÅŸtirme ve dönüştürme sorumluluÄŸunu iktidara devreden cemaatler, varlık sebeplerini yitirerek, ehveni ÅŸer unsurlarla uzlaÅŸarak  

Allah’ın indirdiklerini deÄŸilPeygamberimizin hayata geçirdiklerini deÄŸilpiyasacı Ä°slam’ı merkeze alan, sistemin mantığına teslim olan, kurulu düzenin tanıdığı özgürlük ve hareket alanı içerisinde, hizbi, lale devri yaşıyorlar. Maneviyatçı duyarlılık, hayatın orta yerinde, yabancılaÅŸma ve yozlaÅŸmaya sağır koloniler oluÅŸturarak, ahlaksız bir hüllecilik sergiliyorlar. 

Hülleci topluluklar, toplum sosyolojisine kronik hastalıklar bulaÅŸtırarak ağır hasarlar vermekteler. 

* Hakikatin erdemli yolcuları, yürüdükleri yolun ne adına kat edilmesi gerektiÄŸini hem kendileri unutmamalı ve bu yolda yürüyenlere unutturmamanın ÅŸahitliÄŸini yapmalıdırlar.  

Anlamların belirlediÄŸi yolda yürüyenler; maddi dünyanın, bize maddi bir hayatı dayatmasına engel olan savaşçıları gibi olmalıdır. 

Entelektüel vicdan, kendisini egemen sistemin elinden kurtararak, tüm kirliliÄŸinden arınmalı, tüm baskı biçimlerini destekleyerek, pasif kalarak oluÅŸturduÄŸu entelektüel kirlilikten, tövbesini, topluma bundan böyle entelektüel rehberlik yaparak arınmasını gerçekleÅŸtirmelidir. 
 
NE YAPMALI İÇİN NASIL DÜŞÜNMELÄ°YÄ°Z? 

 

BaÅŸlangıç:  

1. Bir baÅŸka dünya mümkündür. 

2. Egemen sistemi doÄŸru tanımlamak: sistemin ulusal devletlerle iliÅŸkisi, ulusal devletlerin küresel sisteme olan bağımlılığı, bu iliÅŸkiler doÄŸrultusunda tüm kurum, yapı ve yapılanmaların mantığını ve kurgusunu doÄŸru anlamak, mücadele usulü belirlemekle baÅŸlanmalıdır. 3. Ä°slam'ın bütün boyutları bir yapının birbirini tamamlayan vazgeçilmez / ihmal edilemez organları gibi mutlak bir bütündürbütün boyutlar birbirlerini ilahi Vahyin bütünlüğü içerisinde ifade ederler ve edilmelidir. Post modern kavramlarla iliÅŸki, mevcut sistemin anlaşılmasına yönelik kurulmalı ve vahyi kavramların anlam dünyasına kesinlikle eklemlemeye gidilmemelidir. Yoksa bugün olduÄŸu gibi çeliÅŸkileri anlayamaz ve yönetemez durumundan çıkamayız. 

4. Bu anlamanın ve mücadele usulünün / stratejinin / ideolojinin dilini oluÅŸturmalıyız. 

 

Ne yapmalı 

Bir baÅŸka dünya için: Ã–ncelikle Ä°slamcılığı, Ä°slamcılığın siyasetini, büyük yapısal deÄŸiÅŸime dayalı bir siyaset olarak, tekrar tüm müktesebat yeniden okunmalı, yorumlanmalı ve anlamlandırılmalıdır. 

Bu konuda ortak yaklaşımlar üzerinde yoÄŸunlaşılmalıdır; Ortak bir anlam dünyası / dili / söylemi oluÅŸturularak, ortak bir bilinç ve vicdan somutlaÅŸtırılmalıdır. Dayanışmalar, yardımlaÅŸmalar, kültürel dünya, entelektüel rehberlik; tüm toplumun da katılımını saÄŸlayarak, içtenlikli ve sürekli, yaÅŸamı belirleyici güçlü varoluÅŸlar için olmalıdır. 
Sistemi doÄŸru anlamak: Günümüzde ideolojik tapınma konusu haline gelen modernlik, Ã§aÄŸdaÅŸlık ve ilerleme gibi gerçeklikler hiçbir derinlik taşımayan, yüzeysel gerçekliklerdir ve kök unsur deÄŸildir dolayısıyla buralarda var olabilecek gücü yoktur. 

Ä°slam’ın bütünselliÄŸi: TuÄŸyana boyun eÄŸen bir düşünceyle, tuÄŸyana boyun eÄŸen bir kültürle bir toplum dönüştürülemez, bir hareket geliÅŸtirilemez, kuÅŸatıcı bir yöneliÅŸ baÅŸarılamaz. 

Anlam dünyasında VAHDET: Müslümanlar yalnızca Müslüman olmanın dünyasında var olmanın ÅŸartlarını oluÅŸturmak için yaratıldığının bilincinde olmalıdır. Tüm insanlık ile iliÅŸkiyi bu bilinç üzerinden baÅŸlatmalıdır. Müzmin hastalığımız olan, parti, cemaat liderlerinin dünyası ile sınırlı bir dünya anlayışından hızla kurtulmalıyız. Sivillik fetiÅŸizmini yıkarak, hılful fudul anlayışında ve ahlakında yeniden kurmalıyız. 

Kültür ikonları hocalar! Ya bizim yanımızda ya da tarihin müzesinde mumyalaÅŸma arasında tercihlerini yapmalıdır. 

Selam ve Dua ile... 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.