Sosyal Medya

Makale

Topraklar Bile Tedirgin Üstündeki Zulümlerden

Vahşi ateşlerini tutuşturuyorlar durmadan, çağın Nemrutları. Topraklar oluk oluk kan deryasında. Kapıların önünde, sokaklarda, hayatın tam ortasında, henüz çocuk yaşta copla tanışan, sopayla tanışan, varil bombalarıyla tanışan, küfürle hakaretlerle tanışan coğrafyamızın sevdalı çocukları. Yürekleri inanç dolu çocuklar aydınlık ve özgürlük günlerine açılacak, ama mutlaka açılacak olan kapıların önlerinde, yağan yağmurlara aldırış etmeden.

Dillerinde sadece hak, adalet ve özgürlük var. Yürekleri alabildiğine geniş gözleri çocuk gözleri, arı ve duru vahşi barbar Amerika’nın varoşlarında horlanan dışlanan, aşağılanan, kurşunlanan zenci çocukları gibi gözleri, yürekleri temiz, ne kadar da benziyor kaderleriniz…

Gel alnından öpeyim çocuğum, sendedir bütün çileler hasretler ve acılar, ama unutma birbirimize vereceğimiz yüreğimiz var, ellerimiz var. Zalimler, Allah karşısında güçsüzlüklerini, aciz durumda kalacaklarını bir gün anlayacaklardır mutlaka.

Sen türkünü söyle mazlum çocuk, yayılıp gitsin, Arakana, Keşmir’e, Filistin’e, Türkistan’a, Suriye’ye, Somali’ye, İstanbul sokaklarına ve her yana gider o türkü. Ateşler içinde, coplar altında, bombalar altında, kızgın güneş altında, soğuklarda gider o türkü, insanlığın olduğu diyarlara, bulur yankısını gettolarda, varoşlarda, mülteci kamplarında, şehirlerin tam ortasında…

Kaldırım taşları ve zalimler çatlasa da, insanlığın göz bebeklerine yerleştireceğiz aşkı ve güzelliği, adaleti ve özgürlüğü, güzel çocuk yaşamak direnmektir, biz ki yaşamaktan hiç korkmamışız işte o güzellikte yaşamaya devam etmeli…

Gün gelecek, karanlıklara gömülmek isteyen hakikat güneş gibi evreni kaplayacaktır. İşte o günün acılarını çekiyoruz. Aşkın harmanlandığı topraklara bak, gülen çocuklara bak, tüm gözyaşları katılacak bu kervana nehir olup akacak, yemyeşil adalet ve özgürlük vadisine ve o zaman düşlerimizin güllerini derleyeceğiz.

Çiçeklerin çiğnenmediği, fidanların kırılmadığı topraklarda insanca yaşamanın güzelliğini anlayacaklar. Sen sabrını çiçeklendirmeye devam et, yıldızların gözyaşı dinecek, sonunda inanç güneşi açacak insanlığın bağrında.

Bil ki, imanından dolayı çekilen acılar boşa gitmez.

Allah’ın hafızasına güvenelim. Allah unutmaz, Allah’ı hiç ama hiç hesaba katmayanlar, güneşin, aydınlığın düşmanları yobazlardır, yarasalardır.

Sizler umudun çocukları, tarihin çığlıkları ve gözyaşları. Kan gölünün ve tüm zulümlerin boğduğu dünyada, adalet ve hakikat meşalesini taşıyarak zalimlerin evrensel istikbarın yalanların ve tüm karanlıkların gecesini tüketeceksiniz, vahyin ışığıyla, hüzünlü yüzler tebessüme duracak.

O zaman cellatlar alkışlanmayacak.

Biz yürüyüşümüzü sürdürelim, gecelerin yamacından fecre doğru adım adım. Gözyaşlarıyla yoğurulmuş gülleri taşımaktan yorulmayalım.

Adına yaşamak dediğimiz şey, yüreklerimizde açtıkları yaraların izinden sabırla, kararlılıkla gitmek değil mi çocuğum.

Gitmek üstüne üstüne, ısrarla, şaşırmış engereklerin direnerek, kararlılıkla başlarını ezmeye…

Engereğin dilini iyi tanımalısın çocuğum, inancımızda aşkımızla ve tüm mazlumiyetimizle yanımıza ırmakları ve mazlumları alarak yürümek, yürürken cellatların yüzünü aralayarak…

Seni alnından öpüyorum coğrafyamızın mazlum çocuğu

Toprağın sancısını duyuyorum, sancılı doğumlara ebelik yapan yiğitleri de kutluyorum.

Ey güzel çocuklar, sakın dinmesin bu özgürlük türküleri, yayılıp gitsin bir baştan diğerine. Tüm yeryüzüne

Fedakarlığın, tahammülün, direnişin, hasretin ve umudun filizlendiği boy verdiği coğrafyamıza yayılıp gitsin ezgilerimiz.

Yüreklerinizin çeperlerine tutunmuş aşk ve acılar uğrunda verdiğiniz kavgada, hakikat yolunda,

'Allah sizinledir

Allah sizin dostunuzdur

Kazanacak olanlar Allah’ın dostlarıdır

Allah inananların gerçek dostudur, iman edenlerin koruyucusudur. Hakikati inkar edenlerin ise koruyucusu yoktur.' (Muhammed-11)

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.