Makale
Bütün Yumurtaları Aynı Sepete Koymamak
Dış politika da çokça kullanılan sevdiÄŸim kavramlardan biri ‘’bütün yumurtaları aynı sepete koymamak’’ Sanırım bu kavramla bize anlatılmak istenen ÅŸey, risklerden korunmak amacıyla oluÅŸturulan politikaların çeÅŸitlendirilmesini saÄŸlamaktır. EÄŸer aldığımız bütün yumurtaları aynı sepete koyarsak ve yanlışlıkla sepet elimizden düşerse, bütün yumurtaları kaybetmiÅŸ oluruz. Ama yumurtaları birden fazla sepete koyarsak, birini düşürsek bile diÄŸer sepetlerdeki yumurtaları, kırmamış oluruz.
Bu örnek ışığında dünya gündemini takip ederken, olayları dikkatle okuduÄŸumuzda görürüz ki küresel güçler politika oluÅŸtururken, politikalarını çeÅŸitlendirerek oyun kuruyorlar. Bakın Tom Duphy, Deep Atlanta dergisi’nin son sayısında Trump’ın politikalarını eleÅŸtirirken ne diyor ‘’Dünyada ki birinci gücünüz, kurduÄŸunuz iliÅŸkilerin çeÅŸidi kadar’dır’’ Tom ‘’birinci gücünüz sahip olduÄŸunuz silahlar kadar’dır’’ demiyor. Yine New York Times’ta okuduÄŸum David Brooks’un geçen haftaki makalesinde ‘’dış politikanızı ne kadar çeÅŸitlendirirseniz, düşmanınızı da o oranda azaltırsınız’’diyor. Daliy China haber ve yorum sitesinde, okuduÄŸum Fu Jing’nin makalesinde şöyle diyor ‘’ Çin, dış politikasını ne kadar çeÅŸitlendirirse, o kadar zenginleÅŸir’’ Dış politika’nın çeÅŸitlenmesinin önemini anlatan pek çok makale var ancak ben bu örneklerle yetinip, Altı yıldır Suriye’de devam eden iç savaşın önemli aktörlerinden biri olan Rusya’nın rolüne dikkat çekmek istiyorum.
Rusya’nın önemli medya kuruluÅŸu olan ‘’Today Russia’’ haber ve yorum sitesinde, Rusya için Suriye’nin önemini anlatan yorumları okuduÄŸumda üç konun ön plana çıktığını görüyorum. Birincisi, akdenizkıyısında var olan askeri üssün jeopolitik bir özelliÄŸe sahip olması. Ä°kincisi, Suriye’nin, Rusya ile 2005’den bu yana yaptığı silah alma sözleÅŸmesinin 5,5 miliyar dolar düzeyine varmasından dolayı ekonomik bir özelliÄŸe sahip olmasıdır. Üçüncü sebep ise, SoÄŸuk SavaÅŸ sonrası, Yalta sözleÅŸmesinin iÅŸlevsizleÅŸmesinden dolayı, kaybettiÄŸi prestiji tekrar kazanmak için siyasi bir özelliÄŸe sahip olmasıdır. Ben okuduklarımdan bu üç noktanın ön plana çıktığını görüyorum.
Åžimdi Rusya için Suriye’nin önemini belirtikten sonra, asıl konumuz olan ‘’bütün yumurtaları aynı sepete koymama’’ konusunda Rusya’nın politika çeÅŸitliliÄŸine bakalım.
Rusya, Avrupa’ya karşı şöyle bir politika geliÅŸtirdi; eÄŸer Suriye’de Ä°slamcılar yönetime geçerse, iç karışıklıklar uzun yıllar süreceÄŸinden, Avrupa’ya daha çok göç olacağı argümanını ileri sürdü.
Ä°srail ve ABD’ye karşı şöyle bir politika geliÅŸtirdi; Ä°slamcı bir iktidarın Suriye’de hakim olması demek uzun vade de Ä°srail’in güvenliÄŸinin tehlikeye girmesi demektir. Ä°srail’in tehlikeye girmesi demek Amerika’nın çıkarlarının tehlikeye girmesi demektir.
Açıkçası Batı’nın; Rusya’nın bu politikalarını rasyonel bulduÄŸunu okuduÄŸum çeÅŸitli makalelerden anlıyorum. Burada en ilgimi çeken konu, Ä°ran ile Rusya politikalarıdır. Çünkü Ä°ran; hem Rusya’nın Suriye’ye gelmesini istedi, hem de Rusya’nın Suriye’deki varlığından rahatsız. Tehran Times gazetesi, 14 Åžubat 2017 tarihli sayısında Tahran Ãœniversitesinde öğretim görevlisi olan Profesör Davoud Hermidas Bavand ile yaptığı söyleÅŸide;Ä°ran’ın, Rusya’nın Suriye’deki varlığına olan rahatsızlığı ÅŸu ÅŸekilde dile getirilmiÅŸtir: ‘’ Ä°ran, Rusya ile iyi iliÅŸkiler içinde olabilir ama Ä°ran’nın çıkarları, Rusya ile stratejik iliÅŸkilerin geliÅŸtirmesine uygun deÄŸildir.’’ Ayrıca diyor ki Bavand ‘’Rusya, Ä°ran’ı sadece kullanıyor’’ Aynı ÅŸekilde Rusya, Ä°ran için ‘’ Ä°ran Rusya’dan habersiz iÅŸ yapmaya kalkıyor’’ demiÅŸti.
Bir yandan Avrupa, Rusya’nın politikalarını rasyonel bulurken, diÄŸer yandan da Rusya’yı eleÅŸtirebiliyor. Bakıyorsunuz Ä°ran, bir tarafta Rusya ile beraber Suriye’de savaşırken diÄŸer tarafta Rusya’nın varlığından rahatsız oluyor. Aynı ÅŸekilde Rusya’da bir tarafta Avrupa’ya ‘’terörle ortak mücadele edelim diyor’’, diÄŸer tarafta ‘’Avrupa teröristlere yardım ediyor’’ diyor.
Rusya’nın politik çeÅŸitliliÄŸinin Türkiye’ye yansımasuna baktığımızda Rusya’nın Suriye’de en çok rahatsız olduÄŸu ülke Türkiye’dir. Åžu anda Rusya ile Türkiye arasında Suriye’de örtülü bir çekiÅŸmenin olduÄŸunu düşünüyorum. Bakın Today Russia, 16 Åžubat 2017 tarihinde Suriye hükümet sözcüsünün ifadesini ÅŸu ÅŸekilde baÅŸlık yaptı; ‘’ Türkiye, Astana görüşmelerinde silahlı isyancıları raydan çıkarmaya, dağıtmaya çalışıyor.’’ Suriye hükümet sözcüsü’nün bu ifadesini baÅŸlık olarak kullandırmış olması Rusya’nın Türkiye’nin varlığından ne kadar rahatsız olduÄŸunu gösteriyor. Yine aynı baÅŸlığın altında ki analizde Suriye hükümet sözcüsü Jaffari’ye atfen ‘’Türkiye’nin Astana’daki varlığı soru iÅŸaretlerini barındırıyor.’’ Gerekçe ise ‘’ Türkiye Suriye’nin egemenliÄŸine saygı göstermeli ve askerlerini hemen Suriye’den çekmeli’’ diyor.
Burada ÅŸu soru akla geliyor; neden Rusya en çok Türkiye’nin varlığından rahatsız oluyor?
Elbette birçok sebep olabilir, benim aklıma üç sebep geliyor. Birinci sebep, Türkiye’nin Suriye ile coÄŸrafi yakınlığı, ikinci sebep, Türkiye’nin Suriye halkıyla kurduÄŸu duygusal yakınlık, üçüncü sebep ise, Rusya, Fırat kalkanı operasyonu vesilesi ile Türkiye’nin askeri gücü ve kabiliyetinin güçlü olmasından duyduÄŸu endiÅŸe. Çünkü Rusya, Suriye’deki hedefleri için Türkiye’yi engel görüyor. Rusya’nın tutumuna bakınca, bir önceki yazımda belirttiÄŸim gibi askerlerimize yapılan saldırının kasıtlı olma ihtimalinin yüksek olduÄŸunu düşünüyorum. El-bab operasyonun baÅŸarısı, çok stratejik bir öneme sahiptir. Rusya bu operasyonun baÅŸarısını hazmedemiyor. Ama aynı Rusya, Türkiye için ‘’Türkiye bölgenin önemli güçlü ülkesidir.’’ Diyerek Batı’ya karşı Türkiye’yi yanına almak istemesi, Rusya’nın Türkiye’ye karşı politikalarında bütün yumurtaları aynı sepete koymadığını gösteriyor.
Gerek Rusya’nın, gerek Batı’nın, gerek dünyada’ki diÄŸer güçlerin ‘’tüm yumurtalarını aynı sepete koymama’’ prensibine uygun olarak, bazen çatışmadan bazen dayanışmadan bahsederler. Burada unutmamamız gereken nokta,dışarıda güçlü olmamızın yolu içeriden geçer. Sevgili Arif Arcan hoca’nın son yazısının son pargrafında belirtiÄŸi gibi ‘’ Türkiye’nin merhamet eksenli bir normalleÅŸmeye ihtiyacı var’’ Türkiye’nin idareceileri tüm toplumsal kesimler ile adalet ve merhamet temelinde kuracağı iliÅŸki sayesinde, dışarıda sepeti düşürse, bile yumurta zayiatı fazla olmayacaktır.
Henüz yorum yapılmamış.