Sosyal Medya

Makale

Ak Parti Kendi Ayağına Sıkıyor

15 Temmuz sonrası (17-25 Aralık dahil) Ak Parti FETÖ mücadelesinde yaptığı yanlışlarla adeta ayağına sıkıp duruyor.

Bu ülkede üniversite okumuş her 2 kişiden biri (dershanelerine, okullarına, üniversitelerine ve yurtlarına giderek); ticaret yapan her 2 iş adamından biri (burs vererek, gazetelerine abone olarak, kurban bağışlayarak) bir şekilde FETÖ'yle irtibatı oldu.

FETÖ ile irtibatı olanların en az %90'ı yaptıklarını iyi niyetle yaptı.

Eğer FETÖ ile bir şekilde bağı olmuş kişilere ceza verilecekse bu ülkenin üçte birine ceza verilmesi gerek.

Etüdü iyi yapılmamış iddialardan hareketle yürütülen mücadelede on binlerce aile mağdur oldu ve olmaya devam ediyor.

Anadolu sermayesi büyük darbe aldı. Devlet kadrolarında ciddi yarıklar oluştu. Birçok üniversitede akademik yapı çöktü...

15 Temmuzda meydanlarda FETÖ'ye karşı Ak Partinin yanında duranlar bile bugün Ak Partinin yanlışlarına/adaletsizliğine isyan ediyor.

Cumhurbaşkanı bile “ne istediler de vermedik…” diyerek verdiği desteği ama aldatıldıklarını dile getirirken basit bir memurun veya işadamının aldatılmış olacağını hesaba katmadan ilişkisi olan herkese suçlu muamelesi yapmak büyük zulümdür.

FETÖ ile irtibatlı olanların en az yarısı aynı zamanda Ak Partinin de destekçisidir. Hepsine suçlu muamelesi yapmak kendi kitlesinin önemli bir kısmını ötekileştirmek demektir.

Ak Parti, insanlara pişman olma fırsatı vermezse kendi eliyle, aleyhine kronik bir muhalif kitle oluşmasına sebebiyet verecektir.  

Bugünkü ekonomik dar boğazı sadece dış mihraklara bağlamak başını kuma sokmaktır.

Piyasada insanlar yüklü çek karşılığı satış yapmakta imtina ediyor. Aynı şekilde işletmeleri ve gayrimenkulleri almaya da pek kimse yanaşmıyor. Çünkü çekini veya işletmesini aldıkları kişinin yarın FETÖ’cü diye tutuklanıp tüm mal varlığına el konulması uzak bir ihtimal değil.

Son kararname ile ihraç edilen bazı isimlere bakıldığında mücadelenin FETÖ’den öteye taşındığını, FETÖ’cü olmayan muhaliflerin de tasfiye edildiği görülüyor.

Görünen o ki Ak Parti herkesten kayıtsız şartsız biat istiyor, muhalefet istemiyor (özellikle haklı olanı).

Böylesi bir yaklaşım belki ilk başta muhalif sesleri bastırabilir ama daha sonra muhalif seslerin daha öfkeli ve güçlenerek dönmesi kaçınılmazdır.

Kanaatimce Ak Parti FETÖ ile mücadelede inisiyatifi elinden kaçırdı. Kraldan daha kralcılar ile ulusalcı ve milliyetçi ekipler FETÖ mücadelesini İslamcıların tasfiyesine taşıdılar.

Biraz konu dışı olacak ama şunu sormak lazım:

Ergenekoncular tasfiye edilirken yerlerine FETÖ’cüler kadrolaşıyordu; şimdi FETÖ’cüler ve FETÖ’cü olarak lanse edilen İslamcılar tasfiye ediliyor. Peki, bunların yerine kim kadrolaşıyor…?

Ya da şöyle soralım:

Ulusalcılar, Kemalistler ve Milliyetçiler şuan ne alemdeler..?

FETÖ ile mücadeleyi daha sağlıklı yürütmek pekâlâ mümkün:

İl ve ilçelerde FETÖ’cü olmayan Sivil Toplum Örgütlerinden bir komisyon oluşturulsa ve FETÖ’cü zannedilen isimler bu komisyona sorularak gerekli adımlar atılsa inanın mağduriyetler ciddi manada azalır.

Kritik bir referandum için günler sayarken Ak Partinin kendi yanındaki insanları küstürmesi akıl kârı değil.

Yarın barışmanın yollarını arayacaklar ama korkarım ki çok geç kalmış olacaklar.

Bunları dile getirirken Ak Partili dostlar rahatsız olabilir ama ne yapalım DOST ACI SÖYLER...

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.