Sosyal Medya

Makale

Başkanlık Gelecek Tüm Dertler Bitecek (mi?)

Yeni anayasa yaması meclisten geçti.

Nisan Mayıs gibi halkın onayına sunulması beklenen yeni yamaların/maddelerin (olağanüstü bir durum olmaması halinde) kabul edilmesi kesin gibi. Yaklaşık bir yıl sonra da yeni devlet başkanımızı seçmiş oluruz herhalde.

Başkanlık bize ne getirir ne götürür, onu zaman gösterecek.

DoÄŸrusunu isterseniz “BaÅŸkanlık Sisteminin” ülkemize ne katacağı veya ne götüreceÄŸi kimsenin çok da umurunda deÄŸil.

Sokağa çıkın, başkanlığı isteyenlere ve istemeyenlere gerekçelerini sorun:

Niçin BaÅŸkanlık Sistemi istiyorsun?”

ErdoÄŸan baÅŸkan olsun diye…”

Peki, sen neden istemiyorsun?”

ErdoÄŸan BaÅŸkan olmasın diye…”

Bugün insanların %90’ı “BaÅŸkanlık Sistemi” geldiÄŸinde ErdoÄŸan’ın BaÅŸkan olmasına kesin gözüyle bakıyor. EÄŸer bu durum KılıçdaroÄŸlu için güçlü ihtimal olsaydı, sanıyorum bu kez aynı taslaÄŸa “Evet” diyenlerin büyük çoÄŸunluÄŸu “Hayır”, “Hayır” diyenlerin önemli kısmı “Evet” derdi.

Siyasetin kişilere indirgendiği ülkemizde sağlıklı bir tahlil yapmak hiç kolay değil.

Ak Partililer her ne kadar “BaÅŸkanlık Sistemini” güçlü bir Türkiye için istediklerini söyleseler de ÅŸahsen ben Türkiye’den çok ErdoÄŸan ve Ak Parti iktidarı için bunu istediklerine inanıyorum. Aksini iddia edenlere “KılıçdaroÄŸlu’nun BaÅŸkan seçilmesi güçlü ihtimal olsaydı, yine de aynı istekle bu sistem deÄŸiÅŸikliÄŸini ister miydiniz?” diye sorarım.

Mesele yönetim modelinden önce yönetimin adil olup olmamasındadır. Şahsen adil bir diktatörü zorba ve hırsız bir parlamenter sisteme tercih ederim.

Başkanlık sistemine itiraz edenler, Devlet Başkanına verilen olağan üstü yetkilerin tek adamlığa sebebiyet vereceğini gerekçe gösteriyorlar.

Aslında bu, boÅŸ ve haksız bir korku deÄŸil. Bugün daha baÅŸkanlık sistemi bile yokken, Ak Partinin icraatlarını eleÅŸtirmeye kaç memur cesaret edebilir? Haklı dahi olsa bu eleÅŸtiriyi yapacak bürokratın o görevde kalmasının ihtimali % kaçtır acaba? Bugün kaç hakim ErdoÄŸan’ın hoÅŸuna gitmeyen bir karar almaya cesaret edebilir sizce..?

İktidarın, devlet çalışanları üstündeki haksız baskısını sadece bugüne; Erdoğan ve Ak Parti iktidarına bağlamak haksızlık olur. Cumhuriyet kurulduğundan bu yana bu haksız baskı hep vardı zaten. Şimdiye kadar var olması bundan sonra da olmasını haklı kılmaz elbet.

Ãœlkeyi yaklaşık 25 yıl boyunca tek parti tek adam iktidarı ile yöneten, halka raÄŸmen bir iktidar üreten CHP’nin bugün BaÅŸkanlık Sistemi için “tek adamlık gelecek” diye feryat etmesi bir hayli trajikomik kalıyor.

Ama CHP’yi de anlamak lazım:

KurulduÄŸu günden bugüne (94 yıl boyunca) çoklu parti seçimlerinde hiçbir zaman tek başına iktidar olamamış; ancak bürokratik ve militarist oligarÅŸi sayesinde ancak koalisyon ortağı olabilmiÅŸ; halkın milli ve manevi deÄŸerlerini hep küçümsemiÅŸ hatta çoÄŸu zaman aÅŸağılamış bir CHP’nin bundan sonra (kendini deÄŸiÅŸtirmeden) halkın oyuyla seçilecek bir devlet baÅŸkanlığı sisteminde bir devlet baÅŸkanı çıkarması hayal ötesi bir ÅŸey.

Mevcut sistemle kıyasladığımızda başkanlık sisteminin bize güçlü bir ekonomi, güçlü bir iktidar sağlayacağını, kısmen de olsa bürokratik çarkı hızlandıracağını düşünüyorum. Lakin adalet noktasında aynı iyimserlikte değilim.

Ä°stediÄŸim ve beklediÄŸim bir düzenleme olmamış olsa da kendi adıma bu yeni anayasa yama maddelerine/baÅŸkanlık sistemine “Evet” demeyi düşünüyorum.

Gerekçelerini soracak olursanız:

Şuan Başbakan ve Cumhurbaşkanın aynı partiden olması, arkadaş ve aynı fikirde olmaları ortamı güllük gülistanlık gösteriyor. Ama Cumhurbaşkanını halkın seçmeye başlaması ve tanınan yeni yetkilerle birbirinden farklı düşünen Cumhurbaşkanı ve Başbakanın olması durumunda ülkede kaos çıkması kaçınılmazdır.

Bir düşünsenize; birbirini sevmeyen, Erdoğan gibi kendine tanınan tüm hakları kullanan A. Necdet Sezer gibi bir Cumhurbaşkanı ile Erdoğanvari bir Başbakanın olduğu bir ülke yönetimini

Tek partili en kötü hükümetlerin bile en becerikli koalisyon hükümetlerinden daha iyi olduğunu örnekleriyle gördük. Başkanlık sistemi ile koalisyon ihtimalinin ortadan kalkması, siyasi ve ekonomik istikrar açısından önemlidir.

Hükümetler halktan tek başına iktidar olma yetkisi alsa da meclis, medya, yargı, ordu ve diğer kurumsal güç odakları ile kilitlenmesi/engellenmesi çok zor değil. Nitekim bunun örneklerini çok gördük.

Türkiye’deki derin yapı ve küresel egemen güçler, bu güç odakları üzerinden ülke siyasetine ve devlet iÅŸleyiÅŸine müdahil olmaya çalıştılar ve çoÄŸu zaman milli iradeye raÄŸmen ülke yönetimi üzerinde vesayet oluÅŸturdular.

Yeni başkanlık sisteminde seçilecek devlet başkanını diğer güç odaklarıyla kilitlemek, vesayet altına almak artık eskisi gibi kolay olmayacak; iktidar ve temsil gücü yüksek bir makam olacak. Ve bu makamda kimin olacağına halk karar verecek.

Özetle; tartışılacak yanları olmakla beraber Başkanlık Sisteminin mevcut sistemden daha iyi olacağı kanaatindeyim.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.