Makale
Bir İhtimal Daha Var Mıdır?
Müslümanlar liberal-Seküler ve laik demokrasiye ikna edildikleri Şeb-i Aruz'dan beri Demokrasiyi nihai referans kaynağı olarak kullanmışlar. Böylece Müslüman insanlar evrensel bir intikali tamamlayarak Vuslat günleri yaşamaya başlamışlardır.
Müslümanlar; sanat, kültür, edebiyat, siyaset, felsefe ve din düşüncesi alanında kendilerini temsil etme iradesini mış gibi göstermeye başladılar. Müslümanlığın ruhsuz kalmış cesameti bir kadavra gibi toplumun içinde durmaktadır.
Kanlı demokrasi seferleri sürmesine rağmen sorgulamayan ilahi format demokrasi, tüm karmaşaların, problemlerin sebebi olmasına rağmen, Müslümanlar dayatılanı yemekten zevk almaya devam etme asaleti ile halklara örnek olmaya çalışmaktadır.
Kendi fikirlerimiz adına mücadele etmekten vazgeçip, sivil toplum kuruluşları ve sivil örgütlenme ( demokrasinin dayatarak öğrettiği) yollarıyla faaliyetlere yani mücadeleye devam kararı aldık. Bu kararımızla İslam'ın hukukunu, siyasetini, ümmetçiliğini ve evrensel olanı, her şeyin dışında tuttuğumuzun farkına bile varamadık. Hala da anlayabilmiş değiliz.
Temel sorunlarımız olan fuhuş, ahlaksızlık, rüşvet, soygun, adam kayırmak, cinayet, yolsuzluk ve kapitalizmi İslami anlamlar üzerinden değerlendirmek tefrika olarak damgalanırken, uyarıcıları rencide etmekten asla imtina etmiyoruz. Sınırsız büyüme stratejilerine odaklanmış Müslümanlarımız, İslami duruş sergileme bilinç ve derinliğini gösteremezken, bu bilinç ve derinliği gündemde tutmak isteyen insanları da değersizleştirmek için hayvanlaşmakta ısrar etmektedir.
Tüm dünyada tarih yeniden yazılıyor, coğrafyalar yeniden çiziliyor, ülkeler parçalanıyor, halklar bölünüyor, insanlar ve insanlık öldürülüyor. Ortalık Müslümanlar Neredesiniz diyenlerden geçilmiyor; ama neredeyiz sorusunu kimse kendisine sormuyor.
Kendimizle, yaptıklarımızla, yapmadıklarımızla yüzleşmek yerine, Müslümanlarla Hesaplaşma yolunu seçiyoruz. Kendimizden şüphe etmemek, bulunduğumuz yeri değerlendirme cesaretinden yoksun olmak demektir, bu da korkak insanların işidir sözü; ilk öğrendiğimiz İlke olmasına rağmen en önce unuttuklarımızdan oldu.
Birbirimize meydan okuduğumuz kadar düşmanlarımıza, insanlık düşmanlarına, modern zamanlara meydan okumaya yöneltebilseydik, insani olanla ilişki kurma ihtimalimiz devam edebilirdi.
Statükonun ve statükoculuğun Müslümanların göbek adı olduğu zamanlarda geriye bir tek ihtimal kalmaktadır; o da ölmek mi dersiniz?
İnan onu da çok uzak görmektesiniz?
Selam ve Dua ile ...
Henüz yorum yapılmamış.