Sosyal Medya

Makale

Numan KurtulmuÅŸ, Suriye siyaseti, Ahmet DavutoÄŸlu

BaÅŸbakan Yardımcısı Numan KurtulmuÅŸ, Hürriyet’ten Hande Fırat’a verdiÄŸi beyanatta dedi ki:

“Büyük resim çok net; bir asır evvelki oyunun 2. perdesi oynanıyor. Bölge bir kere daha dizayn ediliyor, bölünmeye çalışılıyor. Burada da bu oyunu bozabilecek tek ülke Türkiye olarak görüldüğü için bu oyuna müdahale etmemesi isteniyor. Bunun Türkiye’nin yönetim yapısıyla falan hiçbir ilgisi yok. Bu, 2. Sykes-Picot, çok açık.”

 

Bunu dedikten sonra da ÅŸunu dedi:

 

“BaÅŸtan beri Suriye politikasının büyük yanlışlarla dolu olduÄŸuna inananlardanım.”

 

Onun hemen ardından da şu cümleyi telaffuz etti:

 

“Tabii ki Esad rejiminin, zalimlerin yanında yer alacak deÄŸiliz.”

 

Ve final:

 

“Åžimdi bunları tamir ediyoruz, düzeltiyoruz.”

 

***

 

Daha evvel de yazmıştım; KurtulmuÅŸ’un Suriye siyaseti ile ciddi bir derdinin olduÄŸunu iyice anladım da, o derdinin tam olarak ne olduÄŸunu bir türlü anlayamadım.

 

Anlayamam, hiç kimse anlayamaz, çünkü bunu sır gibi saklıyor Kurtulmuş.

 

İpucu da vermiyor ki bilmece gibi çözelim.

 

‘Büyük yanlışlar yapıldı’ deyip geçiyor.

 

Üstelik, bunu deyip geçerken, eleştirdiği Suriye siyasetinin referanslarını sahiplenerek kullanmak suretiyle işi büsbütün içinden çıkılmaz hale getiriyor.

 

Onları sahiplendikten sonra bir de “Åžimdi bunları tamir ediyoruz, düzeltiyoruz” demesin mi?

 

Söz konusu siyaset zaten “Tabii ki Esad rejiminin, zalimlerin yanında yer alacak deÄŸiliz”e dayanan bir siyaset.

 

Mezhebî ve etnik ayrıştırma projesine tepkiyi ifade eden ‘Türkiye yeni Sykes-Picot tezgâhlarına izin vermeyecektir’ söylemi de öteden beri bu siyasetin bir parçası.

 

Zurnanın zırt dediÄŸi yer ise, hükümetin, Suriye’deki geliÅŸmeleri dışarıdan izlemeyi kendine yakıştıramayıp, tepkilerini kuvveden fiile çıkarmasıdır; Esed’e karşı devrimcilerin yanında yer alması ve bilahare PYD’ye, BaÄŸdadi Grubu’na karşı da harekete geçmesi…

 

“Burada da bu oyunu bozabilecek tek ülke Türkiye olarak görüldüğü için bu oyuna müdahale etmemesi isteniyor” diye konuÅŸtuÄŸuna göre, Numan KurtulmuÅŸ’un karşı olduÄŸu ÅŸey Türkiye’nin fiilî müdahalesi de olamaz.

 

Öyleyse “Åžimdi bunları tamir ediyoruz, düzeltiyoruz” ne demek?

 

Anlayan beri gelsin ve bana da anlatsın Allah aşkına!

 

***

 

KurtulmuÅŸ, Hürriyet’e geçen AÄŸustos ayında verdiÄŸi beyanatta da Suriye siyasetini yıllardır eleÅŸtirdiÄŸini belirtmiÅŸti.

 

Ama o beyanatta da eleştiri namına hatırı sayılır bir şey yoktu.

 

Hatırı sayılmaz eleÅŸtirisi ise “KeÅŸke zamanında geçerli bir barış perspektifi geliÅŸtirilebilseydi” cümlesinden ibaretti.

 

Sanki Recep Tayyip ErdoÄŸan, Ahmet DavutoÄŸlu ve dahî MÄ°T MüsteÅŸarı Hakan Fidan, zamanında geçerli bir barış perspektifi geliÅŸtirmek için yırtınmamış gibi…

 

Sanki Esed, Hamaney ve Putin, zamanında bu yöndeki bütün gayretleri boÅŸa çıkarmamış gibi…

 

‘Bakın, biz bugün Rusya ve Ä°ran ile ne güzel oturup anlaşıyoruz’ mu demek istiyor KurtulmuÅŸ?

 

Öyleyse bilmelidir ki; bugün bir anlaşma ihtimali doğmuşsa ve Türkiye de masadaysa, bu, başından beri eleştirdiğini söylediği Suriye siyasetinin devrimci gruplara destek boyutu sayesindedir.

 

Devrimcilere destek verilmeseydi, bu destek günümüze kadar sürdürülmeseydi, Suriye sahasında Türkiye’nin hatırını gözeten devrimci gruplar kalmasaydı, Fırat Kalkanı Harekâtı’nın da dayandığı bu zemin kaybolsaydı, Rusya ve Ä°ran bugün Türkiye ile niçin masaya otursundu ki?

 

***

 

Suriye siyasetinin eskisi-yenisi yok.

 

2011’den beri aynı siyaset takip ediliyor.

 

Her yeni gelişmeye göre yeni tavırlar alınıyor, fakat siyasetin ana çizgisi değişmiyor.

 

Numan KurtulmuÅŸ’un “başından beri” beÄŸenmediÄŸi siyaset, başını ErdoÄŸan’ın çektiÄŸi ve halen cari olan siyasetin ta kendisi.

 

EleÅŸtiri hakkı elbette var ve ben de zaten ‘Buyursun, eleÅŸtirsin. EleÅŸtirisi neyse açıkça söylesin’ diyorum; ‘Laf çakıp geçmesin!’

 

Laf çakıp geçtiÄŸi için Suriye siyaseti konusunda ciddi ve verimli bir tartışmaya yol açmıyor, sadece “Başımıza ne geldiyse DavutoÄŸlu’nun dış politikası yüzünden geldi’’ tezviratına hizmet ediyor. (Star yazarı Ahmet TaÅŸgetiren, dünkü harikulade yazısında buna dikkat çekti. Numan KurtulmuÅŸ’un sözlerinin müzmin DavutoÄŸlu muarızlarını nasıl sevindirdiÄŸini anlattı. “Suriye politikasının neresi yanlıştı?” baÅŸlıklı o yazıyı -henüz okumadıysanız ÅŸayet- okumanızı tavsiye ederim.)

 

İsteyen, bu tezviratı da ciddiye alabilir tabii.

 

DavutoÄŸlu’nu Türkiye’yi yalnızlaÅŸtırmakla suçlayan, sonra da ‘Dost ülke olarak bize Rusya yeter’ algısını yaymaya çalışan zevatın ilginç mantığına iltifat etmek de serbest.

 

Zekânıza yakıştırıyorsanız, buyurun!

 

***

 

Yeri gelmiÅŸken:

 

DavutoÄŸlu, dış siyasetimiz üzerindeki Batı tekelinin kırılmasına, dış siyasetimizin Asya’dan Afrika’ya ve Balkanlar’dan Güney Amerika’ya kadar yeni sahalara açılarak çeÅŸitlenmesine ön ayak oldu… Bir denge unsuru olarak Rusya’yla iyi iliÅŸkileri geliÅŸtirmeye büyük önem verirken beri tarafta Batı’yla iyi iliÅŸkileri mümkün mertebe korumaya da özen gösterdi… Türkiye’nin manevra sahasını olabildiÄŸince geniÅŸletmek için gayret sarf etti ve bu yolda önemli baÅŸarılara imza attı… Süreçte karşılaÅŸtığımız hiçbir problem, bu baÅŸarıların gerçekliÄŸini ortadan kaldırmaz.

 

BeÄŸenmeyen daha iyisini yapar veya teklif eder.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.