Sosyal Medya

Makale

Yaşamak Direnmektir Yangın Yüreklim

En büyük acı, insanlık hadım edildi. Karanlıktan suni ışık yapıldı ve gerçek ışık öldü. Müthiş bir akıl ve sevgi iflasına şahidiz. Savrulmuş, dağılmış ve çözülmüş insanlar.

 

Ey umudunu korumasını beceremeyenler, umudunu yani imanını, yani sabrını, yani direnişini yani kavgasını yitirenler.

 

Mazlum ve mahrum bırakılmışlara kardeşlerim diyemeyenler.

 

Dinini mezhepçiliğe tebdil eyleyenler. Firavunlarla, stratejik ortaklık kuranlar, şunu çok iyi bilin ki, bizim için yaşamak hakikat yolunda, takva elbisesini giyip siperlerimizde direnmektir. Firavunlara zalim müstekbirlere, çağın Nemrutlarına karşı öfkeden ve umuttan fırtınalar estirmektir.

 

Vahşi ateşlerini tutuştura dursun Nemrutlar. Yüreklerin iman dolu direniş erleri aydınlık ve özgürlük günlerine açılacak kapıların önlerinde, yağan yağmurlara aldırış etmeden direniş türkülerini söylemeye devam edecekler.

 

Gün gelecek, karanlıklara gömülmek istenen hakikat, güneş gibi evreni kaplayacaktır. İşte o günün acılarını çekiyoruz. Yangın yüreklim bil ki, imanından dolayı çekilen acılar boşa gitmez Allah’ın hafızasına güvenelim, Allah unutmaz, Allah’ı hiç ama hiç hesaba katmayanlar, güneşin, aydınlığın düşmanların, zalimler, şerrin mensuplarıdır.

 

Ey Halep’in, ve mazlum coğrafyamızın muhacir öksüz çocukları, tarihin çığlıkları ve göz yaşları olan çocuklar.. Kan gölünün ve tüm zulümlerin boğduğu dünyada, adalet ve hakikat meşalesini taşıyarak zalimlerin evrensel istikbarın, yalanların ve tüm karanlıkların  gecesini tüketeceksiniz, vahyin ışığıyla hüzünlü yüzler tebessüme duracak…

 

Yaşamak direnmektir çocuğum. Biz yürüyüşümüzü sürdürelim, gecelerin yamacından fecre doğru adım adım.

 

Söz verdik, antlar içtik sabrın burcuna bayrağımızı dikmeyi unutma, adına yaşamak dediğimiz şey yüreklerimizde açtıkları yaraların izinden azimle, sabırla, kararlılıkla gitmek değil mi?

 

Tağuti sevdalara kurban edilen dünya ne hallerde. Her yer yangın yeri, topraklar oluk oluk kan, yeryüzü tedirgin…

Bunca zulüm, bunca tuğyan, bunca alçaklık insanın yüreğini yakıyor…

Umut ediyoruz ki bu yangınlar, ekin olacak, nesil olacak, sevgi olacak /….

Ant olsun ki  biz mustazafları yeryüzünün varisi kıldık / Kutlu ilahisi yerini bulacak…

Ağladığımız gecelerin koyu elleri yüreğimiz üstünde oğullarını kaybeden yaralı anaların duaya uzanan ellerini Rabbim boş çevirmeyecektir…

Bu bağrı yanık anaları, tarih bir gün bembeyaz kapılarında karşılayacak…

 

Ey direnen kardeşim, özgürlüğün meyvesini inançla mayalanmış ellerinle toplayacaksın ve tüm dünyanın ezilmiş mahrum bırakmış halklarına o meyveden tattıracaksın ve tattırmanın mücadelesini vereceksin. Özgürlük yürekleri ister…

Yüreğimizi ortaya koyalım ki zalimler görsün çelikten irademizi, direnişimizi…

Onlar haykırışımızı işitsinler…

<<Yenileceksiniz ve cehenneme sürüleceksiniz…>>

 

Tüm çocuklar için

Tüm kadınlar için

Tüm hakkı gasp edilmişler için

Tüm ezilmişler için

Göz yaşlarıyla vicdani dünyayı ayağa kaldıran coğrafyanın zeytin gözlü çocukları için

Tüm yıkılmış sevdalar için yazacağız, haykıracağız ve acılara abanacağız, direneceğiz, savaşacağız…

 

Bu muhacir yürüyüşlerimiz bir yerde noktalanacak elbette. Ve biz olma vahdetini sağlayacağız. Biz yani ümmet. O zaman acılarımız, aşklarımız kalkacak ayağa…

Firavunlar çatlayacak, kuduracak, çıldıracak…

Allah’a ve peygambere, müminlere düşmanlar kinlerinden geberecekler…

Vahşilerin putları gibi insan şeklindeki odunlar, paramparça olacaklar.

<Biz günleri aranızda döndürüp dururuz> diyen Rabbim sana Hamdolsun.

Allahuekber…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.