Makale
Türk Amerikan politikaları çakışacak mı çatışacak mı?
BilindiÄŸi üzere Amerika’da demokratlar ve cumhuriyetçiler olmak üzere iki temel büyük parti var.Demokratlardan daha fazla liberal fikirlere sahip Liberal partilerde var. Ancak bu partilerin son seçimdeki oy oranlarına bakınca Amerikan siyasetini belirleme etkisinin olmadığını düşünüyorum.
Partilerin temsil ettiği kitlenin demografik yapısı.
Demokratların ve cumhuriyetçilerin temsil ettiği kitlelerin demografik yapısına bakmadan Amerikan seçimlerini sağlıklı bir biçimde analiz edemeyiz. Çünkü partiler, temsil ettiği kitlenin beklentilerini karşılamak için politika yaparlar. Bu bakımdan partilerin demografik yapısı, hayata bakış açıları, beklentileri çok önemlidir.
Cumhuriyetçilerin temsil ettiÄŸi kitleye baktığımızda, ilk Amerika’ya gelen beyaz Amerikalılardan oluÅŸuyor. Bunlar genelde orta Amerika coÄŸrafyasında yaÅŸarlar. Büyük çoÄŸunluÄŸu, lise mezunu olmakla birlikte, önemli bir miktarı da iyi eÄŸitilmiÅŸ Amerikalılardan oluÅŸuyor. Lise düzeyindeki Cumhuriyetçilerin büyük çoÄŸunluÄŸu tarımla uÄŸraşırlar. Gelirleri alt ve orta düzey olmak üzere ikiye ayrılırlar. Hristiyan inancına baÄŸlıdırlar, düzenli kiliseye gitmezlerse de hristiyan deÄŸerlerini savunurlar. Amerikalıların devamlı haklı olduÄŸunu savunurlar. Amerikan menfati neyi gerektiriyorsa, onu yapmamak ülkeye yapılmış en büyük bir ihanet olduÄŸuna inanırlar. Geylerin evliliÄŸine kesinlikle karşıdırlar. Farklı dinlere,ırklara,farklı yaÅŸam biçimlerine mesafelidirler. Ä°yi eÄŸitilmiÅŸleri ise, genelde büyük ÅŸehirlerde yaÅŸarlar,çok zenginler, farklı yaÅŸam biçimlerine menfaatleri varsa fazla sorun yapmazlar. DiÄŸer kesime göre dünyaya daha açık olduÄŸunu söylemekle birlikte onlarda büyük çoÄŸunluÄŸun inandığı gibi, Amerika her zaman haklıdır, Amerikanın menfatlerinin gereÄŸini yapmamak ‘’ülkeye ihanet etmektir’’ inancına sahipler.
Demokratlara gelince, demokratların oy aldığı kesimin bir kısmı göçmenlerden oluÅŸur,bir kısmı iyi yetiÅŸmiÅŸ ilk Amerika’ya gelmiÅŸ beyaz Amerikalılardan oluÅŸur,bir kısmı Müslüman ve Hristiyan siyahlardan oluÅŸur. EÄŸitim durumları ise, Amerika’ya ilk gelen beyazları iyi eÄŸitimlidirler. Göçmenler ise, geldikleri ülkede çoÄŸu üniversite bitirmiÅŸ master yada doktora için gelmiÅŸ ama geri gitmemiÅŸ dolayısıyla eÄŸitimli insanlar. En gariban kısmı ise, Müslüman ve Hristiyan Afrika kökenli siyahlardan oluÅŸur. Demokratlar farklı hayat biçimlerine daha açık, liberal ekonomiyi savunurlar. Ateist, Deist, Hristiyan ve Müslüman kısacası her inançtan düşünceden oluÅŸan bir kesim. Devlete talip olanların büyük çoÄŸunluÄŸu ilk gelen beyaz Amerikalılardır. Demokratlarda Amerikan menfaatlerini savunurlar. Ancak yöntemleri farklıdır. ÖrneÄŸin Cumhuriyetçiler Sadama direk müdahale etti. Demokratlar ise, direk müdahale etme yarine yerel unsurları kullanmayı Amerikan menfaatlerine daha uygun görürler. Ancak burada ÅŸunu belirteyim bu düşünceyi Demokratlara oy veren her kesimin benimsediÄŸi düşünceler deÄŸil. ÖrneÄŸin göçmenler baÅŸka seçenekleri olmadığı için demokratlara oy veriyorlar.
Cumhuriyetçilere oy veren kesimin Demokratlara oy veren kesime göre en önemli özelliği, Cumhuriyetçiler homojen bir yapıyken, Demokratlar ise çok parçalı toplum kesimlerinden oluşuyor.
Özetle partilerin demografik yapısı bu olduğuna göre şimdi daha sağlıklı bir analiz yapabiliriz.
-
Cumhuriyetçilere oy verenler tartışmasız Amerikalıların haklılığına inandıkları için, Trump yönetimi kitlesinin beklentilerini karşılamak için direk pozisyon alır ve kitlesine çok rahat izah edebilir. Ancak bu diplomatik krizlere sebep olabilir.
-
Trump’a oy verenler, baÅŸka inançlara mesafeli olduÄŸu için Trump yönetimi kitlesini memnun etmek adına diÄŸer inanç gruplarına karşı sert tutum alabilir. Farklı inançlara sahip olanlar genelde göçmenler olduÄŸu için diplomatik krizlere sebep olabilir.
-
Trump dışarı giden endüstriyi geri getirmek için, daha önce yapılmış sözleşmelere bağlı kalmayacağını kampanya sürecinde söyledi. Eğer bunu hayata geçirirse, hem diplomatik krizlere hemde ekonomik krizlere sebep olabilir.
-
Trump silah endüstrisini geliştireceğini kampanya boyunca deklere etti. Daha çok silah, dünyada daha çok savaş, daha çok ölüm demektir. Buda dünya barışı açısında üzerinde düşünülmesi gereken bir konu.
Daha örnekleri çoÄŸaltabiliriz. ancak ÅŸimdilik bu kadarıyla yetinip Trump’ın seçilmesinin Türkiyemize olumlu olumsuz etkisi ne olabilir? Bu konu üzerinde kısa bir analiz yapmak isterim. Bu konuda Trump’ın bazı politikaları Türkiye ile çakışıyor, bazı politikaları çatışıyor. Önce çakışan politikalarına bir bakalım özetle.
1- Türkiye Amerika iliÅŸkilerin temel çıkmazı Gülenin iadesidir. Bu konuda Trump’ın üst düzey bir danışmanı seçim kampanyası sırasında ‘Gülen iade edilmelidir. Türkiye önemli Nato müttefikimiz iken neden bir kiÅŸi için önemli müttefikimiz ile aramızı bozalım?’demiÅŸti.
2- Trump, Suriye konusunda demiÅŸti ki ‘Esad gitmelidir. Amerika Esad’a müdahale etmemekle tarihi bir hata içindedir.Ben iktidar olursam müttefiklerimizle dayanışma halinde olup, Esadın gitmesini saÄŸlayacağım’
3- Türkiye’ye karşı hain alçak darbe giriÅŸimine karşı Trump ‘Bu iÅŸin içinde Amerikan istihbaratı var. Ben seçilirsem, baÅŸka ülkenin iç sorunlarına karışmayacağım’ demiÅŸti.
Şimdi Donald Trump seçildi. Bu sözlerini tutarsa Türk Amerikan ilişkileri iyi olabilir mi hep beraber yaşayıp göreceğiz.
Birde Donald Trump’ın Türkiye politikalarıyla çatışan politikalarına bir göz atalım.
-
Donald Trump demiÅŸti ki ‘Ben seçilirsem, Ä°srailin baÅŸkenti kudüs olması için çalışacağım’
-
Yine Trump ‘Ben seçilirsem müttefikimiz Ä°srail ile iliÅŸkilerimizi geliÅŸtirip Hamas terör örgütüne karşı daha sert tutum takınacağım’
-
Donald demiÅŸti ki ‘Ben seçilirsem Ä°ran ile süren nükleer müzakereleri durduracağım’ demiÅŸti.
-
Ekonomik politikasını ‘mümkün mertebe ithalatı azaltıp üretimi destekleyeceÄŸim’ demiÅŸti.
Görüldüğü üzere Türk Amerikan politikalarında çatışan ve çakışan tarafları var. Şimdi merak edilen soru şu, yeni dönemde Türk Amerikan politikaları çakışacak mı çatışacak mı?
Mehmet Beyhan Kimdir?
Mehmet Beyhan kendini 'Yazılmış bir romanı, çeşitli denemeleri, ödül almış bir makalesi, çeşitli dergilerde İngilizce'den Türkçeye çevirileri olan iyi bir okuyucu' olarak tanımlıyor. Ayrıca Kasım ayında Umran dergisi için El-Aksa Üniversitesi eski rektörü Filistinli profesör Hüssam Adwen ile röportaj yapmış ve türkçeye tercüme etmiştir.
Henüz yorum yapılmamış.