Sosyal Medya

Makale

Åžu kardeÅŸlik meselesi

Biliyorum. Bugün, HDP göz altılarından ve Diyarbakır patlamasından gayrı ne yazsam 'ÅŸu günde bu yazılır mı kardeÅŸim?' diyeceksiniz bana. Bu sebeple önce derdimi bu konu üzerinden anlatmaya çalışayım. Sonra kalem baÅŸka yere gitsin. 

Hatırlayacak mısınız bilmem. HDP EÅŸ Genel BaÅŸkanı Selahattin DemirtaÅŸ, bundan bir süre önce şöyle demiÅŸti: “Hiçbir arkadaşımız ifade vermek üzere mahkeme ve savcılıkların davetine gönüllü gitmeyecekler. Ä°fademizi almak isteyenler bizi zorla götürecekler. Åžimdiden hâkim ve savcılara söylüyorum ÅŸimdiden hazırlık yapsınlar. Biz hazırız. Bunlar artık siyasi krizdir. Tıpış tıpış kendi ayağımızla gitmeyeceÄŸiz. Ya tutuklama ya yakalama ya da zorla getirilme.”

Görünen o ki, hâkim ve savcılar DemirtaÅŸ'ın sözlerinin gereÄŸini yaptılar. Ben yazımı yazarken bazı HDP'li vekiller salıverilmiÅŸ, bazıları da tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilmiÅŸti. Yani hukuk -beÄŸenir ya da beÄŸenmezsiniz, bu ayrı bir tartışmanın konusudur- iÅŸlemekteydi. 

Görünen bir baÅŸka ÅŸey daha var. PKK ile iliÅŸkisi yapısal hale gelmiÅŸ -ki bu, bence tek ve mecburi istikametleri bu olmayabilirdi- HDP'nin artık toplum nezdinde çok büyük bir meÅŸruiyet sorunu vardır. 'Diyarbakır'da bombayı PKK patlattı, bunun HDP ile ne ilgisi var' önermesine artık kimse ikna olmamaktadır. Minibüsünden terörist, arabasından bomba çıkan; 'sokakları karıştırırız' emrinden sonra insanların öldüğü bir HDP kadrosuna da… 

Ne diyorduk bu durumlarda: YaÅŸayalım, görelim. 

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan ile MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli'nin görüşmelerinden hemen önce CumhurbaÅŸkanlığı Külliyesi'ndeydim. Kültür Bakanlığı'nın 'YaÅŸayan Ä°nsan Hazineleri' ödül törenine katıldım. 9 ustaya ve 1 topluluÄŸa 'YaÅŸayan Ä°nsan Hazinesi' ödülü verildi. 

Ne demek yaÅŸayan insan hazinesi? 'Somut olmayan kültürel miras' envanterine dâhil edebileceÄŸimiz insan kaynağı demek. Kültürün ya da sanatın herhangi bir alanında ustalık eden, sanatını usta-çırak iliÅŸkisi ile öğrenmiÅŸ, çırak da yetiÅŸtiren insan demek. 

DoÄŸrusu bu ya, törende dikkatimi en çok çeken husus, müzik alanında ödül alan isimler oldu. Kısas Alevilerinin büyük saz ve söz ustası Aşık Sefai (Mehmet Acet), yine Alevi-BektaÅŸi geleneÄŸinin büyük icracısı Ä°smail Nar, bir Sünni geleneÄŸi olarak Kerbela mersiyesi icralarıyla ünlü gazelhan Celal Yılmaz, Karadeniz atma türkü geleneÄŸinin büyük ustası Osman EfendioÄŸlu ve Gürcülerin çok sesli müzik geleneÄŸini icra eden Macahel YaÅŸlılar Korosu ödüle layık görülmüştü bu yıl. 

Her biri büyük, köklü, kocaman bir geleneÄŸin parçası olan bu isimleri sahnede yan yana görünce zihnimde oluÅŸan harita çok güzeldi. 

Bir yandan bu sahneyi izlerken bir yandan da bizi 'büyük, köklü, kocaman bir ülke'nin 'hür, eÅŸit, huzurlu yurttaÅŸları' olarak yaÅŸamaktan alıkoyan kim varsa hepsine saydırdım içimden. 

Hukuka meydan okuyan, bomba patlatılmasına ses çıkarmayan, kendi halkının üzerine ateÅŸ açmaktan çekinmeyen, batılı emperyalist efendilere uÅŸaklık etmekten memnun, Türkiye'nin büyümesini ve güçlenmesini içine sindiremeyen kim varsa… Liste uzun. 

Türkiye bence o sahnedir. Celal Yılmaz'ın okuduÄŸu Kerbela mersiyesi, Aşık Sefai'nin icra ettiÄŸi Alevi deyiÅŸi, yaÅŸlı Gürcü amcaların okuduÄŸu Gürcüce ÅŸarkılar, Osman EfendioÄŸlu'nun attığı türküdür. 

DoÄŸrudur. Günün sonunda ayakta ve hayatta kalmak istiyorsak bu kardeÅŸlikten baÅŸka sarılacak, tutunacak hiçbir ÅŸeyimiz yoktur. Topyekûn bir saldırıya topyekûn bir huruçla cevap verme derdinde olan Türkiye'nin kimseyi dışlama, ötekileÅŸtirme, yabancılaÅŸtırma lüksü yoktur, olmamalıdır. Lakin kimsenin de Türkiye'ye çekilen o büyük operasyonun bir parçası olma hakkı yoktur. 

Böylece diyorum ki, operasyon çekene sert, geri kalan herkese munis bir devlet arzu etmek hakkımızdır. 'Bu Kürtler, bu Aleviler, bu solcular, bu Ãœlkücüler, bu Ä°slamcılar, bu muhafazakârlar' toptancılığı yapmak ÅŸu günlerde ihtiyacımız olan son, en son ÅŸeydir. 

Aynı sahnede buluÅŸup farklı ÅŸarkıları söyleyerek bir arada yaÅŸamanın yolu vardır ve mümkündür. 

Ne diyordu Aşık Sefai: 'Ağlaram ağlar gibi / derdim çok dağlar gibi / yüz yerden yara aldım / gezerim sağlar gibi'

Yeni Åžafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.