Sosyal Medya

Makale

Büyü Bazen Hayat Kurtarırmış

Akşam saat 22:00. Komşudan bir haber geldi. Kız kardeşi onlara misafir gelmiş ama geç saate kadar oturdukları için eve dönmekte gecikmiş. Bu saatte araba bulmakta zorlandıkları için onu eve kadar bırakıp bırakamayacağımı soruyor. Tabii olur dedim. Ne de olsa komşu.

EÅŸimim de yanıma aldım ve diÄŸer iki hanımla birlikte arabaya bindik. Evlerine doÄŸru giderken komÅŸuya misafir gelen hanım, “Sizin hoca olduÄŸunuzu öğrendim. Müsaade ederseniz bir soru sorabilir miyim?” dedi. Ben “EstaÄŸfurullah ben öğretmenim. Ama siz buyurun sorun biliyorsam söylerim.” dedim.

Kadın konuşmasına şöyle devam etti:

“Ben yirmi yıllık evliyim. Kocam önceleri çok iyi bir adamdı. Fakat son bir, iki yıldır çok deÄŸiÅŸti.  BaÅŸka biriyle iliÅŸkisi olduÄŸunu öğrendim. Dünya başıma yıkıldı. Aslında böyle biri deÄŸildi. Muhakkak ona büyü yaptılar. Siz bunu bozmam için bana yardımcı olabilir misiniz? Ya da bildiÄŸiniz iyi bir hoca var mı?”

Dikiz aynasından kadına baktım. Çarşaflıydı ve sadece gözleri gözüküyordu. Ancak arka koltuğun üçte ikisini kaplayacak kadar kiloluydu. Ses tonu da hayattan bezmiş, bunalmış bir insanı resmediyordu. Bu manzara karşısında içimden geçen ve ona vermem gereken doğru cevap şuydu:

“Bayan, bu kilo ve ses tonu sizi ele veriyor. Muhtemelen kocanız çıtır birini buldu ve sizi aldatıyor. Yapmanız gereken ÅŸey aile büyüklerini toplayıp bir toplantı yapmak. Bu kiÅŸiler kocanızı çağırıp onu namuslu davranmaya ve size dönmeye ikna etmeli. EÄŸer ikna edemiyorlarsa sizin onunla son bir konuÅŸma yapmanız lazım. Ve hatasından dönmesi için önce teklif, olmadı tehdit etmeniz bir zaruret hâlini alabilir. Sonunda sizi istemiyor ve o kadından vazgeçmiyorsa boÅŸamasını istemelisiniz. Onurlu davranın ve bu duruma daha fazla katlanamayacağınızı söyleyin. Ya geri dönsün ya da tamamen gitsin.”

O anda aklıma üvey annem geldi. Onların köyünde bir kız niÅŸanlandı mı hasta, evlendi mi ölü kabul edilirdi. Kocası dövdüğünde babasına sığınsa o da döver geri gönderirdi. Bu nedenle her türlü acıya katlanmaya mecburdu. Köyde “Meyve vermeyen aÄŸaç kesilir.” düsturuyla büyümüş, hiç çocuÄŸu olmadığı için “Acaba bir gün sokaÄŸa atılır mıyım?” diye korkuyla yaÅŸamıştı. Yaklaşık seksen yaşındaydı. Bir gün yastığın içine bir miktar para saklarken yakaladım. Ä°ki yüz lirası vardı. Niye biriktirdiÄŸini sorduÄŸumda bana ÅŸok edici bir cevap vermiÅŸti. “Ya baban beni sokaÄŸa atarsa!” Bu cevap, bütün ömrü boyunca sokaÄŸa atılma korkusuyla yaÅŸamış bir kadının bilinçaltından çıkmıştı. SokaÄŸa düşse yapacak hiçbir ÅŸeyi yoktu. Ne ekmeÄŸini yiyeceÄŸi bir mesleÄŸi vardı ne de ona sahip çıkacak bir tanıdığı. Bu yüzden babamın her türlü kaprisini çekmiÅŸ, dayak yemiÅŸ küsmemiÅŸ, horlanmış gidememiÅŸ, küfür yemiÅŸ kaçamamıştı.

Mamafih o kadına dönüp söylemem gereken asıl doğu cevabı veremedim. Geriye döndüm ve şöyle dedim:

“Hanımefendi. Ben bu iÅŸlerden anlamam. Büyü iÅŸlerinden anlayan tanıdığım iyi bir hoca da yok. Allah yardımcınız olsun.”

Ä°stediÄŸi cevap buydu. Yanlış ama rahatlatıcı olan. O da bana teÅŸekkür etti. Ve evine vardığımızda arabadan indi. Muhtemelen bundan sonra da hoca aramaya devam edecek. Kocası yaÅŸlanıp bu iÅŸleri yapamadığında onun son bulduÄŸu hoca da büyüyü bozmuÅŸ olacak. Böylece sokaÄŸa atılmaktan, yalnız kalmaktan ve bu ÅŸekilde yok olmaktan kurtulacak.

Büyünün bir kadının hayatını kurtardığına bu ÅŸekilde ÅŸahit oldum. Mamafih artık Ebu Hanife’nin aslı yoktur, batıldır, sözünü hatırlasam da muhatabımın durumunu dikkate almadan her yerde ulu orta konuÅŸmuyorum.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.