Makale
Mehdi gelince nasıl karşılamalıyız
Adı konulmamış romantik bir süreçten geçiyoruz dostlarım. Duygularımız düşüncelerimize galebe çalıyor. Bu duygusallığın belki de oluşturduğu en büyük arıza adalet dengemiz üzerinde cereyan ediyor. Bir şeyi yerli yerine koymakta zorlanıyoruz. Zulüm kılık değiştirerek aramızda dolaşıyor. Böyle bir ortamda muhalefetin gelişmemesinden daha doğal ne olabilir ki En büyük fitne olan suskunluğu fitneye yol açmamak adına kutsuyoruz. Zulmet içerisinde zulmün ayak izlerini göremediği için herkes birbirinden öcünü almaya çalışıyor. Eski defterleri karıştırıp, görülmemiş hesapları görenler var. Gerilim oluşturmada üstümüze yok. Kendimizden ümidi kesmiş durumda olmalıyız ki mehdici ve mesiyanik yorumlar düşünce dünyamızı istila etmiş. Menfaat birlikteliği olmayanlar rahatlıkla birbirini ötekileştirebiliyor. Bizim yapılacak çok işimiz var; biri gelsin bizi kurtarsın nevinden beklentiler o kadar çoğaldı ki aklımızı yorgun ve hantal bir organa dönüştürüverdik. İşte tek başına ya da kolektif, birilerini de yanına alarak gelmesi beklenen mehdilerden bazıları:
Falanca gençlik, feşmekanca nesillerin omuzlarına davayı yıkarak işi başından aşkın olanların işlerine gelecek olan mehdi.
Bu memleketi sadece Ä°mam Hatip’ler kurtaracak beklentisine karşılık gelecek mehdi.
Dışarıya çıkacak zaman değil, herkes perdeyi hafifçe aralayarak göğe baksın mealinde fitneyle savaşacak mehdi.
Nasıl olsa ahır zamanda yaşıyoruz, gelmekten başka çaresi olmayan mehdi.
Gelecek güzel günler için, suratı ve sureti önceden çizilmiş, eşkâli belirlenmiş, özel yetkili mehdi.
Sadece geldikleri yeri düşünen, yalnızca onları hidayete erdiren bölgesel ve mahalli mehdiler.
Geldiğini belli etmeyen gelmesi ile gitmesi bir olan mehdiler. Bunların mehdi oldukları sonradan anlaşılsa da yapılacak bir şey yoktur.
Gelmeleri kanaat önderlerinin ikna çabalarına bağlı olan mehdiler.
Ehl-i Sünnet pasaportu ile ülkemize giriÅŸ yapan, özellikle “ben o kayıp imam deÄŸilim bilmiÅŸ olun” uyarısı yapan mehdi.
Tam Kur’an okumaya oturacakken uykumuz gelince bizi uykumuzla baÅŸ baÅŸa bırakan, uykumuza iliÅŸmeyen mehdi.
Biz yol su elektrikle meşgul olurken yurt dışında açtıkları okullarla ülkemizi ve dinimizi temsil eden mehdiler.
Kendi aralarında iÅŸ bölümü yapan alanında uzmanlaÅŸmış mehdiler: Edebiyatımızın mehdileri, Bilim dünyamızın mehdileri, Politik mehdiler… gibi.
Dünya bekleme yapılamayacak bir yerdir. Bekleyen sadece geride kalmaz, aynı zamanda arkasından gelenlerin de yolunu tıkayıp ilerlemesine mani olur. Yar yolunu bekler gibi hakikatin peşine düşmek, aklını kullanmak gerekirken Süpermen edasıyla karanlığı yararak gelecek bir mehdi bekleyişine girmek bizi olduğumuzdan daha aciz ve daha zavallı gösterecektir..
“Emr-i bil maruf, nehy-i anil münker”in iÅŸleyen mekanizması iÅŸlemez haldedir artık.
Kimsenin kimseyi uyarmaya ne zamanı ne de mecali kalmamıştır.
Gelecek bir mehdinin iÅŸine karışmamak adına “uyarı” görevini de ikinci bir emre kadar terk etmiÅŸ durumdayız.
O halde, bu yazı sokak başlarını tutup mehdi bekleyenler için bir cüret, kaideyi bozan bir istisna olsun diyelim.
Henüz yorum yapılmamış.