Sosyal Medya

Makale

Türkiye Musul’da Neden İstenmiyor?

Aylardır konuşulan Musul Harekâtı başladı.

Bakalım DEAŞ’ı söküp atabilecekler mi?

DEAŞ giderse Irak’ın hali nice olur?

Kaderin şu cilvesine bakın ki DAEŞ 3 yıldır Irak’ı bir arada tutuyor. DAEŞ tehdidinden dolayı Kürtler, bağımsızlık referandumunu askıya aldılar. Irak merkez hükümetine tepkili olan Şii Sadr’ın gurubu eleştirilerine devam etse de hükümeti zora sokacak adımlar atmaktan uzak durdu.

DAEŞ tehdidi ortadan kalktıktan sonra Irak devletinin varlığının devam etmesi şüpheli.

Şuan tüm kavga Irak’ın paylaşımı konusunda.

Irak Başbakanı İbadi aylardır avazı çıktığı kadar bağırıyor:

Başika üssündeki Türkiye askerinin varlığı yasal değil. Türkiye işgalci, Türkiye Irak’tan çıksın…”

Aslında bağıran İbadi değil İran, ABD ve İngiltere’dir. İbadi dediğiniz kişi İran’ın Iraktaki siyasi nüfuzu ve ABD ile İngiltere’nin ticari çıkarı için çalışan bir memurdur.

İran, ABD ve İngiltere Türkiye’ye “çık” dese biliyorlar ki dünya da onlara “peki sizin işiniz ne siz de çıkın” diyecek. Bu yüzden Irak merkezi hükümetini konuşturuyorlar. Bu vesileyle “bakın Irak hükümeti sizi istemiyor, niçin duruyorsunuz” demeye getiriyorlar.

Niçin Türkiye’yi Irak’ta istemiyorlar?

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda ilan ettiği “Misak-ı Milli Sınırları” içinde Musul, Kerkük ve Süleymaniye de vardı.

Lozan antlaşmasında Musul, Kerkük ve Süleymaniye’nin durumu bilahare Türkiye ve İngiltere’nin kendi aralarında konuşup karara bağlanması istendi.

Türkiye, konuyu o zamanki Milletler Cemiyetine taşıyıp oradaki halkın fikri için referandum talep etti. İngiltere, oradaki halkın cahil olduğunu, sağlıklı bir karar veremeyeceğini iddia ederek bunu engelledi.

Sonuçta; 5 Haziran 1926 yılında Ankara Antlaşması ile Musul Kerkük ve Süleymaniye, Irak’ta Devlet bütünlüğü sağlanması şartıyla Irak Hükümetine devredilmesine karar verildi.

Eğer Irak devleti parçalanırsa, Türkiye Ankara Antlaşmasına dayanarak Musul, Kerkük ve Süleymaniye üzerinde hak iddia edebilecek.

Hatırlarsanız Özal’ın 1992 Körfez Savaşı esnasında “1 koyup 3 alacağız” dediği mesele buydu. O zaman Özal, Kuzey Irak’ta bağımsız bir Kürt Yönetimi kurulmasıyla Musul, Kerkük ve Süleymaniye’yi alacağımızı hayal ediyordu. Rahmetli havasını aldı ama zayıf olsa da hayali bile güzeldi bizim için.

Şuan Irak’ın bütünlüğü tehlikede; Kuzey Irak Kürt Yönetimi 2 yıldır bağımsızlık ilanı için uğraşıyor.

Iraklı Şiiler bile merkezi hükümetten ve İran’ın Irak üzerinde nüfuz kurmasından şikâyetçiler.  Fakat İran’ın “biz olmazsak Sünniler ve DAEŞ sizi yok eder” tehdidiyle şimdilik susuyorlar. DAEŞ temizlendikten sonra Iraklı Şiileri ve Kürtleri tutmak zor olacak.

Bölünmüş bir Irak’ta, Türkiye hukuki olarak “Musul ve Kerkük benimdir” diyebilir. İşte Türkiye’ye bu fırsatı vermemek için Türkiye’yi Irak’tan çıkartmak istiyorlar.

Türkiye’nin eline geçmiş bir Musul ve Kerkük demek; İran’ın Hindistan’dan Lübnan’a kadar kurmayı planladığı “Şii/Pers Hattı” hayal olması demektir. Aynı zamanda ABD ve İngiltere’nin 15 yıldır yağma ettiği Irak petrolünün de sonu olabilir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.