Makale
Erdoğan daha güçlü mü zayıf mı?
Yazar:
Etyen Mahçupyan
Darbe giriÅŸimi birçok Batılı gibi Türkiye’deki bir bölüm insanın da kafasını karıştırdı. Ä°lkesel olarak darbeye karşılardı ve baÅŸarılı olduÄŸu takdirde iÅŸlerin ‘iyiye’ gideceÄŸini de pek sanmıyorlardı, ama darbenin akim kalmasının ErdoÄŸan’a yarayacağı da açıktı ve bunu bir psikolojik yenilgi olarak yaşıyorlardı. Sonuçta hayırlı olan gerçekleÅŸti… Darbe durduruldu, ErdoÄŸan’ın hak ettiÄŸi prestij kendisine teslim edildi ve bu arada ErdoÄŸan da bu ülkeyi yönetmenin sadece seçim kazanıp Meclis’e hükmetmekle olamayacağını gördü. Eklemek gerek ki ErdoÄŸan bu idraki hızlı ve dirayetli bir duruÅŸ ile sergiledi. Böylece ona istemeden prestij vermek durumunda kalanlar da psikolojik olarak rahatladı ve siyasette bir ‘ortaklık ruhu’ üretildi.
Ama birçok kiÅŸinin aklı hala biraz karışık… Çünkü siyaseti ErdoÄŸan üzerinden okuyorlar ve onun güçlenip güçlenmediÄŸi konusuna takılmış durumdalar. Oysa ErdoÄŸan her zaman hem güçlü hem zayıftı. Onun iyi siyasetçi olmasının sırrı bu dengeyi bilerek ilerlemesi, gücünün meyvelerini toplarken, güçsüz olduÄŸu alanları ikincil kılıp siyasetin dışına itebilmesi. Ancak 15 Temmuz gerçekten de bir farklılık yarattı. Siyaset alanı bütün siyasetçiler için varoluÅŸsal bir boyut kazanmış durumda. Bunun nedeni toplumun bizatihi aktör olduÄŸunun farkına varması ve somut koÅŸulların sınavından baÅŸarıyla geçmesi. Bugünden itibaren Türkiye’de popülist siyasetin tedricen zayıflayacağını tahmin edebiliriz. Hamasi dil özellikle terör nedeniyle yükselse de bunun etkileyebileceÄŸi insan sayısı her cenahta azalıyor.
Söz konusu geliÅŸmeler ErdoÄŸan’ı daha güçlü bir cumhurbaÅŸkanı haline getirdi. Nitekim o da kendisini darbenin hemen sonrasında ‘salt cumhurbaÅŸkanı’ olarak yeniden tanımladı ve gücünü tahkim etti. Darbe giriÅŸimine böylesine cesaretle karşı durup, aynı zamanda bütün diÄŸer katkı sahiplerinin de hakkını tereddüt etmeden teslim eden bir siyasetçinin ‘siyaset üstü’ nitelikler kazanması doÄŸal.
Ancak ErdoÄŸan’ın ‘cumhurbaÅŸkanı’ olarak güçlenmesi onun ‘AK Partili siyasetçi’ olarak güçlenmesi anlamına gelmiyor. Hatta geçmiÅŸteki gerilim, çatışma ve kutuplaÅŸma üzerinden zorlanan siyasi rekabetin ardındaki ‘felsefeyi’ veri alırsak, ErdoÄŸan’ın zayıfladığını öne sürebiliriz. Çünkü o ‘felsefede’ güçlü olmanın belirtisi rakipleri pasifize etmek, oyunun dışında bırakmak, siyasete tek başına tahakküm etmekti. Oysa güçlü cumhurbaÅŸkanı olmanın gereÄŸi, söz konusu hedefi tümüyle bir yana bırakmaktan geçiyor. Bugün ErdoÄŸan adım atarken muhalefetin desteÄŸini arama ihtiyacı duyuyor, onları rahatsız eden bir durum olduÄŸunda geri adım atabiliyor ve muhalefete raÄŸmen davranmamak üzere dikkatli olmaya çalışıyor.
Öte yandan bu davranış kalıbı demokrat siyaset mantığı içinden bakıldığında, tam tersine güçlü olmanın işareti. Bu sayede Erdoğan kendisine benzemeyeni kendi siyasetinin parçası kılabiliyor, sorun çözme yeteneğini artırıyor, meşruiyet zeminini genişletiyor, daha fazla konuda müdahil olma imkanı buluyor ve uluslar arası alanda aranan aktör olma niteliği kazanıyor.
Mesele AK Parti’nin kendisine ve siyasete hangi zihniyet ve siyasi kültür içinden baktığıdır. Ä°ktidar alanı öncelikle gücün mü, yoksa meÅŸruiyetin mi tahkimine dayanacak? Güç siyaseti açısından zemin ayakaltından kayıyor, çünkü gerilim siyaseti prim yapmıyor. Ama derdimiz demokratik bir ülke ve siyasi ortam ise, iktidarın meÅŸruiyet zeminini çeÅŸitlendirerek güçlenebileceÄŸi yeni bir döneme girildiÄŸi de açık. Ne var ki bu potansiyelin kullanılabilmesi hangi zihniyetin peÅŸinden gidileceÄŸine baÄŸlı ve o noktada AK Parti henüz kurumsal tercihini yapmış gözükmüyor.
Etyen Mahçupyan
-
Aralık 04, 2016 Pazar Sıradan yandaş hikayeleri
-
Eylül 15, 2016 Perşembe Erdoğan daha güçlü mü zayıf mı?
-
Temmuz 28, 2016 Perşembe Batı’nın sandığı kadar aptal olabilir miyiz?
-
Temmuz 26, 2016 Salı ‘FET֒ siyasetteki aymazlığın sonucudur
-
Temmuz 22, 2016 Cuma Siyasete hayat dersleri
-
Temmuz 21, 2016 Perşembe Laiklik ortasından çatladı
-
Temmuz 19, 2016 Salı Büyük aptallığın küçük akılları
-
Temmuz 12, 2016 Salı Eski merkezden yeni parti çıkar mı?
-
Haziran 28, 2016 Salı Hükümet Cemaat’i aklamak mı istiyor?
-
Haziran 24, 2016 Cuma AK Parti sorun çözmeme döneminde
-
Haziran 16, 2016 Perşembe Orta kimlik tuzağı
-
Haziran 14, 2016 Salı Kürt meselesinde iktidar boşluğu
-
Haziran 10, 2016 Cuma Kürt meselesinde acil durum
-
Haziran 09, 2016 Perşembe AK Parti artık ‘çözüm’ istemiyor mu?
-
Haziran 03, 2016 Cuma Ya AK Parti başkanlık istemiyorsa?
-
Haziran 02, 2016 Perşembe Seviye meselesi ve ‘İslamTürk’ sentezi
-
Mayıs 31, 2016 Salı Erdoğan’ın başarısının bedeli
-
Mayıs 26, 2016 Perşembe Erdoğan ‘iyi başbakandan’ niçin vazgeçti?
-
Mayıs 24, 2016 Salı Liderin genel başkanı…
-
Mayıs 22, 2016 Pazar Binali Bey niçin gecikti?
-
Mayıs 20, 2016 Cuma Omurga meselesi
-
Mayıs 17, 2016 Salı Vizeye terör bahanesi
-
Mayıs 12, 2016 Perşembe Tadı kaçtı
-
Mayıs 10, 2016 Salı Davutoğlu niçin gönderildi?
-
Mayıs 06, 2016 Cuma Türk usulü
-
Mayıs 05, 2016 Perşembe İş dünyası çözüm sürecinin neresinde?
-
Mayıs 03, 2016 Salı Güney Afrika’dan ne öğrenebiliriz?
-
Mayıs 01, 2016 Pazar İktidara hakkaniyetli bakış
-
Nisan 29, 2016 Cuma Çözüm sürecinde siyasi kültür zaafı
-
Nisan 28, 2016 Perşembe Çözüm sürecinde yöntem zaafı
-
Nisan 26, 2016 Salı Çözüm sürecinde ikircikli tutum
-
Nisan 22, 2016 Cuma Çözüm sürecinde ne becerildi?
-
Nisan 15, 2016 Cuma Aynı yanlış bir daha yapılır mı?
-
Nisan 14, 2016 PerÅŸembe Bir iddia olarak yeni anayasa
-
Nisan 12, 2016 Salı Anayasa bizi toplum yapar mı?
-
Nisan 08, 2016 Cuma Bugünün fıtratı
-
Nisan 07, 2016 PerÅŸembe DoÄŸal uzlaÅŸma zemini
-
Nisan 01, 2016 Cuma Gerçeküstü liderler dönemi mi?
-
Mart 31, 2016 PerÅŸembe Ak Parti ile gurur duymak
-
Mart 22, 2016 Salı Başkanlığa kamuoyu ne diyor?
-
Mart 15, 2016 Salı Türkiye bu çarkı kırmak zorunda
-
Mart 03, 2016 Perşembe Suriye’de başarılı olmanın sırrı
-
Şubat 24, 2016 Çarşamba CHP Komisyon’dan niçin çekildi?
-
Şubat 17, 2016 Çarşamba Türkiye’nin müdahalesi savaş daveti mi?
-
Şubat 15, 2016 Pazartesi Akademisyenler ve ‘orta kalite’ tuzağı
-
Şubat 12, 2016 Cuma Kürtlerle yeni dönem
-
Şubat 01, 2016 Pazartesi Bağımlı Merkez Bankası ve erken seçim!
-
Ocak 26, 2016 Salı ‘Güzelim’ çatışma varken niye müzakere olsun?
-
Ocak 21, 2016 Perşembe Kürt meselesinde basit gerçekler
-
Ocak 18, 2016 Pazartesi PKK stratejisi ve gerçekçilik
-
Ocak 14, 2016 Perşembe Oportünist
-
Ocak 10, 2016 Pazar Başkanlık ve meşruiyet
-
Ocak 07, 2016 Perşembe Başkanlıkta makulü aramak
-
Ocak 05, 2016 Salı Neden başkanlık sistemi?
-
Ocak 03, 2016 Pazar Başkanlık ekonomiyi de ‘düzeltir’ mi?
-
Aralık 31, 2015 Perşembe Başkanlık bizi krizden çıkarmaz mıydı?
-
Aralık 29, 2015 Salı Başkanlığa zaten geçmedik mi?
-
Aralık 24, 2015 Perşembe Başkanlık niçin anlamlı?
-
Aralık 22, 2015 Salı AKP yeninin eşiğinde
-
Aralık 17, 2015 Perşembe Eskisi ve yenisiyle modern muhafazakâr
-
Aralık 15, 2015 Salı Türkiye oyunun neresinde?
-
Aralık 13, 2015 Pazar Bu oyunun en iyi oyuncusu
-
Aralık 10, 2015 Perşembe Depresyon günleri
-
Aralık 08, 2015 Salı 'Duyarsızlığın siyasallaşması…'
-
Aralık 03, 2015 Perşembe Bir PKK siyaseti olarak ‘ideolojik yalan’
-
Aralık 01, 2015 Salı Ey kendilerine AK Partili diyenler!
-
Kasım 27, 2015 Cuma DAİŞ niye bitirilemiyor?
-
Kasım 26, 2015 Perşembe PKK ne yapıyor?
-
Kasım 23, 2015 Pazartesi DAİŞ bunu niçin yaptı?
-
Kasım 20, 2015 Cuma G-20: Deccallerden insanlara geçiş mümkün mü?
-
Kasım 19, 2015 Perşembe Başkanlık sistemini hak etmek
-
Kasım 17, 2015 Salı İnsanlığı reddedenler ve biz
-
Kasım 13, 2015 Cuma AK Parti merkez olma yolunda
-
Kasım 10, 2015 Salı Muhalefet niye kaybetti?
-
Kasım 05, 2015 Perşembe Yeni muhafazakâr modernler
-
Kasım 03, 2015 Salı Her seçim referandum
-
Kasım 02, 2015 Pazartesi Osmanlı tokadı
-
Ekim 31, 2015 Cumartesi Anti-AK Parti hastalığı
-
Ekim 29, 2015 Perşembe AKP’siz hükümet ne zaman?
-
Ekim 27, 2015 Salı AKP’nin doğrularla sınavı
-
Ekim 22, 2015 Perşembe Ya cahil, ya aptal, ya ahlaksız
-
Ekim 20, 2015 Salı Hangi milliyetçilik?
-
Ekim 15, 2015 Perşembe Oportünizmle sağduyu arasında
-
Ekim 13, 2015 Salı HDP yine de barajı geçse mi?
-
Ekim 08, 2015 Perşembe Kalite makası
-
Ekim 06, 2015 Salı Üst akıl ve kalite açığı
-
Ekim 01, 2015 Perşembe AKP’ye ev ödevi
-
Eylül 30, 2015 Çarşamba Öcalan konuşmayacak
-
Eylül 13, 2015 Pazar Eski ve yeni arasında AKP’nin yolu
-
Eylül 11, 2015 Cuma Neo-con’lar için kısa Türkiye siyaseti
-
Eylül 10, 2015 Perşembe PKK ile MHP aralığında AKP stratejisi
-
Eylül 08, 2015 Salı Kaf Dağı’nda bir Cyclops
-
Ağustos 25, 2015 Salı Ateşkes ihlalinde ‘yeni’ Diyarbakır
-
Ağustos 18, 2015 Salı Koalisyona ‘aslında’ kim hazır değildi?
-
Ağustos 13, 2015 Perşembe Ateşkes ‘aslında’ niye bitti?
-
Ağustos 11, 2015 Salı Koalisyon mu seçim mi?
-
AÄŸustos 10, 2015 Pazartesi AKPÂ’nin Suriye hamlesi
-
Ağustos 04, 2015 Salı Aydınlar ve bildiriler
-
Temmuz 28, 2015 Salı PKK ergenlik tuzağında
-
Temmuz 23, 2015 Perşembe Suruç’un önce ve sonrası
-
Temmuz 09, 2015 Perşembe AKP’nin seçmeni kim?
-
Haziran 30, 2015 Salı Özgüven HDP’ye de lazım
-
Haziran 08, 2015 Pazartesi Toplumun cevabı
-
Haziran 02, 2015 Salı Başkanlık riski niçin alınıyor?
-
Mayıs 28, 2015 Perşembe Çözümün ahlaki zemini
-
Mayıs 21, 2015 Perşembe IŞİD, Gülen ve sekülerleşme
-
Mayıs 10, 2015 Pazar Cemaat niçin yenildi?
-
Nisan 19, 2015 Pazar Bir gün biri başdanışman olmuş...
-
Nisan 16, 2015 Perşembe CHP’yi milletçe alkışlıyoruz!
-
Nisan 07, 2015 Salı ‘Beyaz’ hastalanma
-
Mart 26, 2015 PerÅŸembe Duygu siyaseti
-
Mart 19, 2015 Perşembe HDP’nin dört yolu
-
Mart 10, 2015 Salı Nasıl oldu da barışa dönüldü?
-
Mart 08, 2015 Pazar İlişkinin zihniyeti ve çözüm süreci
-
Şubat 05, 2015 Perşembe Kaderin ironisi: Erdoğan’ın karizması
-
Ocak 29, 2015 Perşembe Barıştan sonraki ilk gün…
-
Ocak 27, 2015 Salı Özgürlükçü bağnazlık
-
Ocak 01, 2015 PerÅŸembe Yeni bir dinamiÄŸin eÅŸiÄŸinde
-
Aralık 30, 2014 Salı Laik siyasetçi depresyonu
-
Aralık 25, 2014 Perşembe Bir Kandil analizi
-
Eylül 07, 2014 Pazar İslami olanın dönüşümü
-
Eylül 04, 2014 Perşembe Türkiye İslamileşiyor mu?
Henüz yorum yapılmamış.