Sosyal Medya

Makale

Laiklik ortasından çatladı

Birçok kiÅŸinin haklı olarak ÅŸerden hayır çıktığını söylemesine yol açan bir olay yaÅŸadık. Halk ilk kez bir darbeyi önlemek üzere kendi hayatını ortaya koydu. DireniÅŸin omurgası AK Parti’nin orta alt sınıf dindar muhafazakar seçmeniydi. Ama her kesimden insan vardı ve ana kitle ErdoÄŸan’ın çaÄŸrısından önce, TRT’deki insan onurunu kirleten bildirinin okunması sonrası sokaklardaydı. Direnen insanların hiçbiri elinde silahla çıkmadı. Bütün gece boyunca ve halen hiçbir talan yaÅŸanmadı. Evet, insanların üzerine ateÅŸ açan, üzerlerinden panzerle geçen askerlerin bazıları öldüresiye dövüldü… Yanında duran masum yol arkadaşının öldürülüşünü gördüğünde herhangi bir insan ne yaparsa, onlar da öyle yaptılar. Bugüne dek üretmiÅŸ olduÄŸumuz kültürün niçin daha ‘olgun’ olmadığına hayıflanabiliriz. Ama bugün bu hayıflananlar bile aynı kültüre aitler ve söz konusu kültürden sorumlular.

***

Türkiye darbeye karşı durmakla kalmadı, bunu yaparken yeniden bir ‘toplum’ olmanın koÅŸullarını da yarattı. Sokaktaki insanlar kendi kimliklerini öne çıkaran davranışlar sergilemediler, ayrışmadılar, yan yana deÄŸil ilk kez birlikte iç içe geçerek bir büyük güce karşı ölümüne direndiler. Kimse farklı kimlikten olana ‘sen niye buradasın’ demedi. Dindar ve muhafazakar kesim gönül yüceliÄŸi içinde davrandı…

Ancak asıl kabuÄŸunu yırtanlar laik kimliÄŸe sahip olanlardı. AK Parti ve ErdoÄŸan nefretinin bulanık sularına kapılmayı reddettiler. Bu olayın bir kiÅŸiden veya iktidardan kurtulma deÄŸil, doÄŸrudan kendi hayatlarına ve onurlarına sahip çıkma meselesi olduÄŸunu ortaya koydular. Bu duruÅŸun sergilenmesinde laik medyanın büyük payı oldu. Nitekim belki birkaç ay öncesinde bu medyayı ‘hain’ olarak gören insanlar, o gece onların binalarını darbecilerden kurtarmak için hayatlarını tehlikeye attı.

***

Darbe gecesi laik kesimin ortasından ‘çatladığı’, bir bölümünün yeniden ‘halk’ olduÄŸu andır. Önümüzdeki dönemde AK Parti gerçekten de iç barışı hedeflerse yanında ummadığı kadar geniÅŸ bir koalisyon bulacaktır. DiÄŸer taraftan eÄŸer iktidar bu tercihi yaparsa, bugün itibariyle temel gerilimin laik dünyanın içine transfer olması ÅŸaşırtıcı olmaz. İç barışın kimlikler arası mesafeleri kısaltması, aradaki kanalları geniÅŸletmesi beklenir. PKK’nın bu birkaç gün zarfında sessiz kalması geleceÄŸe dair bir fırsat penceresi olarak kayda geçmeli. Darbenin baÅŸarılı olmaması nedeniyle hayal kırıklığı yaÅŸayanların Alevi meselesini kaşımaları da gerçekte barış ihtimalinden ne denli korktuklarının göstergesi.

Ancak bir de laik dünyanın diÄŸer kanadı var… İçten içe darbeyi destekleyen, AK Parti ve ErdoÄŸan gitsin diye her ÅŸeye razı olabilecek ölçüde gönlü kararmış bir kesim. BoÄŸazı kesilen askerler veya iltica isteyen ErdoÄŸan palavralarına hemen inanmaya hazır, ‘acilci’ bir ruh hali içinde bir kez daha yenilgi duygusu altında eziliyorlar. Dışa karşı ise, yüzlerde yapay, ‘acılı’ ve küçümseyici gülümseme ile ‘hayatın üzerindeyiz’ mesajı vermeye çalışıyorlar.

***

Sorun tamiri imkansız bir yabancılaÅŸmaya doÄŸru hızla yol alınmakta olmasıdır. Evet, ne yaparsanız yapın AK Parti’ye ve ErdoÄŸan’a yarıyor… ErdoÄŸan son dönemde apaçık yanlış kararlar vermiÅŸ olmasına raÄŸmen bu böyle… Çünkü ne kadar ‘kötülese’ de ErdoÄŸan yine de sizlerden ‘iyi’. Meselenin özü sivil siyasetin, sıradan insanların demokratik yollarla kendi kaderlerini belirleme hakkının içselleÅŸtirilmesidir. O sıradan insanlar darbenin bir aÅŸağılanma olduÄŸunu düşünür, bu muameleye layık olmadıklarını söylerken, Türkiye’nin ‘bir kısım’ laik eliti demokratik kriterler açısından maalesef henüz ergenlik dönemini atlatamamış gözüküyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.