Sosyal Medya

Makale

Alçaklığın dili

Cumhuriyet gazetesinin Hüdayi Vakfı ve TopbaÅŸ ailesi ile ilgili yayınına ne denilir, diye düşündüm. “Alçaklığın dili” en hafif tanımlama gibi göründü.

Bu bir gazetecilik deÄŸildi, habercilik hiç deÄŸildi, bu bir “karakter suikasti” eylemi idi.

Bir amacı Tayyip ErdoÄŸan’ı vurmak, diÄŸer amacı “Gülen Hareketi’ne nispet olsun” diye “Hüdayi Vakfı”nı vurmak olan karakter suikasti eylemi.

Gülen hareketinin trollerinin mal bulmuş mağribi gibi sahiplenmesine bakıldığında müştereken kotarılmış bir eylemdi bu.

Ama ÅŸunu söyleyeyim, bu eylemin “çamur at izi kalsın” türünden bir iz bırakması bile mümkün deÄŸildir.

Yayının Hüdayi Vakfı ve Topbaş ailesi ile ilgili bölümünün özeti şu:

“TopbaÅŸ ailesi, Hüdayi Vakfı için dindar kitlelerden 
teberru topluyor, 
bunu off-shore bankalarında ranta dönüştürüyor.”

Böyle bir yayının, Gülen hareketinin himmet paraları ile ilişkisine dair haberlerle birlikte görüleceğini ve kamuoyunun zihninde bilgisiz kaldığı süre içinde ifsad edici sonuçlar doğuracağını düşünmüş olmalılar.

Önce şunu söyleyeyim:

En küçük medya ahlakına sahip olan bir kiÅŸi, bir konuda ÅŸu veya bu kiÅŸiye yönelik bir ithamda bulunacaksa, bunu te’yid etmek üzere o kiÅŸiyi arar ve düşüncesini sorar. Önce karakter suikastini yap, sonra yargı kanalları elverirse tekzibe, bilmem kaçıncı sayfanın dibinde yer verirsin, yaklaşımı ahlak da deÄŸildir, insanlık da deÄŸildir. Soruyorum: Cumhuriyet gazetesi aradı mı Hüdayi Vakfı’ndan herhangi bir kimseyi ya da TopbaÅŸ ailesinden birisini?

TopbaÅŸ ailesini de Hüdayi Vakfı’nı da yakıynen tanıyorum.

TopbaÅŸ ailesi, sanayi ve ticaretle ilgilenen bir aile.

Hüdayi Vakfı da, o ailenin öncülüğünde kurulmuÅŸ 1980’lerden bu yana Türkiye’de ve dünyanın farklı yerlerinde Kur’an ve hayır hizmetlerinde bulunan bir vakıf. Vakıf bu yönüyle hem Türkiye’de hem de hizmet götürdüğü ülkelerde kamu denetimi altında çalışma yapıyor ve bugüne kadar çalışmalarında hiçbir sorun yaÅŸamamış bulunuyor. Hesapları açık, ayni-nakdi yardımları açık.

Türkiye’de Vakıflar genellikle teberrulara açıktır. Ancak Hüdayi Vakfı’nın temel bir özelliÄŸi, teberrularının yüzde 95’lik bir kısmının TopbaÅŸ ailesi ve onlara baÄŸlı ÅŸirketler tarafından saÄŸlanmış olmasıdır. Vakfın Kurucusu merhum Musa TopbaÅŸ’ın ilk katkısı ile baÅŸlayan yolculuk öyle de devam etmiÅŸtir. Hani Cumhuriyet’in “dışardan toplanan paralar” diye sunduÄŸu ÅŸey, sunturlu yalandır. Bunu TopbaÅŸ ailesini ve Hüdayi Vakfı’nı azıcık tanıyan herkes bilir. Cebinden öteki için tek kuruÅŸ çıkaramayanların anlaması kolay olmasa da, bu aile, yıllardan beri kapılarını yardım için çalan hiç kimseyi boÅŸ çevirmemekle tanınır.

Belki ben burada, onların en hassas oldukları ÅŸeyi ihlal etmiÅŸ oluyorum: Bu tür hizmetlerin bilinmemesi hassasiyetini. Onlara kalsa, Cumhuriyet’in darbesiyle kan içip kızılcık ÅŸerbeti içtim demeyi tercih ederler hayırları yadetmek yerine. Ama insanların zihinlerinin bulanmaması adına bazı ÅŸeyleri ifade etmek gerekiyor.

Düşünün bir bu aileden bir kiÅŸi, tek parti döneminde Elmalı Hamdi Efendi’nin Hak Dini Kur’an Dili tefsiri yayınlandığında ondan iki bin tanesini satın alıyor ve ilim adamlarına hediye ediyor.

Ben biliyorum, Musa Efendi, mesela bir dul hanıma yardım göndereceÄŸi zaman, bankadan yeni çekilmiÅŸ gıcır gıcır paraları buruÅŸmamış güzel bir zarfın içine koyar, üzerine “... hanımefendiye” diye kendi elleriyle yazar ve göndereceÄŸi kiÅŸiye “Aman en güzel nezaketle verin” diye tenbih ederek gönderir.

Bu tür o kadar çok anekdot anlatılabilir ki TopbaÅŸ ailesi ile ilgili. Ben hani zaman zaman aradığımız “Zarif Müslüman” örneÄŸini veririm Musa Efendi söz konusu olduÄŸu zaman.

Vakıf BaÅŸkanı Ahmed Hamdi TopbaÅŸ Bey’in iÅŸadamı olarak yaptıklarına gelince. Eminim Uluslararası ticareti bilen herkes, Cumhuriyet’in suikast dosyasının ne kadar aptalca bir aldatma üzerine dayandığını bilir. Bu suikast dosyası, tamamen herkesi aptal sayma hesabı üzerine kuruludur. Diyor ki Ahmet Hamdi TopbaÅŸ“81 ülkede ticari - sınai iliÅŸkimiz var, Çin’de halı ürettirip, Polonya’ya satıyoruz.” Dünya bu.

81 ülkenin aklına sığan Cumhuriyet’in aklına sığmıyor. Karakter suikastinin özeti de bu.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.