Sosyal Medya

Makale

Gazeteden şikâyet

"Kul kusursuz olmaz”, “Her güzelin bir kusuru vardır” gibi cümleler boÅŸuna kurulmamıştır.

Bir kutsi hadiste de mealen şöyle buyurulur: “EÄŸer siz günah iÅŸler olmasaydınız sizi gönderir, günah iÅŸleyebilenleri yaratırdım”. Evet kul, “Bir de günahım olsun” diye günah iÅŸlemez, kulluk daima Allah'a itaat ve O'nun rızasını gözetme ÅŸuuru ve mümkün olduÄŸunca uygulaması içinde gerçekleÅŸir, ama mümin nefse maÄŸlûp olarak günah da iÅŸler. Günah iÅŸleyince kulluÄŸun icabı tevbedir; tek sığınak, tek kurtarıcı ve tek bağışlayıcı Allah'a dönerek, “Bir daha yapmayacağım, beni bağışla” diye niyazda bulunmaktır. Kul bunu söyler ama yine de günah kabiliyeti ve hatta fiili tamamen ortadan kalkmaz; yine tevbe eder ve Allah dilerse bağışlanır.

Gazete de kul iÅŸidir, onun da günahları kusurları olur; ama “kime göre kusur ve niçin” sorusu da gündemde olmalıdır.

Ortak olanlar dışında herkesin bir mükemmel ve meÅŸru anlayışı vardır. Ä°ÅŸte o farklı anlayışlara göre kusur söz konusu olduÄŸunda kesin konuÅŸmamak, “bana, bize göre” demek gerekir.

Yakın bir zamanda bir tatil yerinde iyi niyetli ve Yeni Şafak'a da abone olduğu anlaşılan bir zat ile aramızda şu konuşma geçti:

-Hocam bu gazeteyi bırak!
-Niçin?

-Yahu bir gün de şu gazetede halkın ve esnafın sıkıntıları ve şikâyetleri ile ilgili bir haber, bir yazı çıksın ne olur!

-Her güzelin bir kusuru olur, ben bu gazeteyi genel olarak güzel bulduğum için yazmaya devam ediyorum, ben gazeteden çıkmasam da senin istediğin yazılar orada çıksa daha iyi olmaz mı?

Tebessüm ederek:
-Öyle olsun hocam!

Gazeteye tavsiye ediyorum, gazetenin bir yerinde “halk ile” kabilinden bir bölüm ayrılsın, çeÅŸitli kesimlerden halk ile temaslar kurulsun, tenkitler, ÅŸikâyetler ve takdirler alınsın gazeteye yansıtılsın, gerektiÄŸinde deÄŸerlendirmeler de yapılsın.

Tabii bu gazete çıkmaya başladığı günden bu yana o faklı bakış açısına ve değerlendirme ölçütlerine sahip insanlardan daha ağır tenkitler ve şikâyetler de oldu, oluyor. Tenkit haklarına saygımı koruyarak şunu söylemek isterim:

Bu ülkede belli bir amaçla ve yöntem anlayışıyla Müslümanların çıkardıkları gazeteler İlmihal kitabı da, fetva mercii de, İslâmî hayatın aynası da değildir. Bu maksatla ve bu nitelikte gazete olmak isteyenler de bulunabilir, ama meşru bir amaca, zaruretin meşru kıldığı araçlarla ulaşmak isteyen gazeteler de olabilir. Böyle olunca da tenkitlerin, daha geniş bir anlayış, farklılığa tahammül çerçevesinde ve taassuptan ârî olması gerekir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.