Sosyal Medya

Makale

Suriyeliler ve demografik duyarlılık

Türkiye, uzun yıllar Batı Trakya’dan göç edenleri vatandaÅŸlığa almadı. Amaç, Balkanlar’daki Türk - Müslüman nüfusun azalmasını önlemekti. 

....

Bulgaristan’ın Jivkov döneminde Türk - Müslüman nüfusa yönelik “arındırma” politikalarına karşı çıktık,  Ã–zal döneminde göçlere açık - kapı politikası uygulandı ama, sonunda çözüm, çifte vatandaÅŸlık ÅŸeklinde bulundu.

...

PKK-PYD’nin Rojava’da gerek PKK’ya boyun eÄŸmeyen mesela Barzani yanlısı Kürtler’i ve Arapları- Türkmenleri göçe zorlama politikalarına tepki gösterdik.

...

Aynı şekilde Esed güçlerinin, Rusya ile birlikte Sünni Arap ve Türkmen bölgelerine yönelik bombardıman ve yıldırma politikalarını politikalarını tepki ile karşıladık.

...

Türkiye’ye bir rivayete göre 2 milyon 740 bin bir rivayete göre bir milyon fazlasıyla 3 milyon 700 bin Suriyeli göç etti. Bu arada Ãœrdün ve Lübnan’a da büyük göçler gerçekleÅŸti. 13 milyon civarındaki Suriye nüfusunun 6-7 milyonluk kısmının ülke dışına çıkarıldığı tahmin ediliyor.

Şöyle bir soru soralım:

Acaba Esed, Rusya ile elele daha homojen bir nüfus yapısı oluşturmak için bu savaş ortamını kullanıyor olamaz mı? Homojen, yani mütecanis, yani tek renk bir nüfus yapısı... Acaba hangi renk, hangi tek tiplikte bir nüfus yapısı?

....

Suriye Türkmen Toplumu Lideri Samir HafezKanal 24’te, Ardan Zentürk’e verdiÄŸi mülakatta öteden beri Ä°ran ve Esed yönetiminin bombardımanlarının nüfus operasyonları halinde geliÅŸtiÄŸine dikkat çekiyor: “Åžam, Halep gibi sivil alanlar bombalanıyor; ÅŸehirler boÅŸaltılıyor, oralara ÅŸii nüfus kaydırılıyor” diyor.

...

Şimdi gelelim Suriyelilerin vatandaşlığa kabulü meselesine...

- Önce ÅŸunu söyleyeyim: Türkiye, Suriyeli mülteciler konusunda insanlığın yaz akı, “Ä°nsanlık ölmedi” dedirtecek bir sınav verdi. Müslümanlığımızdan gelen Muhacir - Ensar kültür alt yapısı, bütün sosyal problem ihtimallerini en aza indirerek 3 milyonu aÅŸkın mülteciyi bünyemizde barındırmayı baÅŸardık. Bir sınavdı, bizden çok daha zengin ülkelerin üstüne almamakta direndiÄŸi bir yükü sırtlandık, bize yakışanı yaptık.

- Ama böyle bir nüfus sirkülasyonunun problem doÄŸurmaması mümkün olmaz. Aynı ülkenin içindeki sirkülasyonlarda bile kültür - deÄŸer farklılıkları ortaya çıkabiliyor. Kaldı ki, gelenler içinde provokatif misyon taşıyanlar da bulunabilir. KomÅŸu ülkedeki iç savaÅŸ, neredeyse Türkiye’nin ana meselelerinden biri haline gelince, Esed, bu nüfus sirkülasyonunu Türkiye’yi sancılandıracak boyutlara taşımayı hesaplamış olabilir.

- Suriyeli göçmenlerin yurtlarından ayrılmışlık problemi var, çocuklarının eğitimi problemi var, ucuz emek deposu gibi kullanılma problemi var, yetişmiş insan unsurunun vasıfsız işlerde karın doyurma mücadelesi verme mecburiyeti yaşaması var, ucuz emek gücü olarak kullanılmalarının, işsiz Türkiye vatandaşlarının işsizliğini derinleştirme problemi var.

- Seçici Türkiye vatandaşlığı söyleminin dünyada yol açacağı çıkar hesabı algısı ve bunun insani boyutu yok etme riski var.

- Aynı ÅŸekilde vatandaÅŸlığa kabul edilecek olanlara saÄŸlanacak imkanlarla ilgili kamuoyuna yansıyan bilgiler - doÄŸruyu ne kadar yansıtıyor konusu ayrı- daha ÅŸimdiden “ayrıcalık” söylentilerine yol açtı ki, bu da algı yönetiminin saÄŸlıklı iÅŸlemediÄŸi sonucunu doÄŸuruyor. “Ayrıcalık” söylentilerinin ayrıca, mültecilere karşı derinden akan rezervleri beslediÄŸini not etmek lazım.

Her ÅŸey bir yana, 3 milyon küsuru bize, bir o kadarı Ãœrdün ve Lübnan’a ihraç edilmiÅŸ Suriyeli’den sonraki Suriye’nin nasıl bir Suriye olacağı konusu, belki de stratejik açıdan deÄŸerlendirilmesi gereken bir durum arz ediyor.

Suriye ile böylesine içerden bir konu imiÅŸ gibi ilgilenmeye baÅŸlarken tam da, 3 milyon küsur Suriyeliyi nüfusumuza katacağımız ve Suriye’nin onlardan boÅŸalacağı bir projemiz mi vardı, yeniden düşünmek lazım.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.