Sosyal Medya

Makale

Esef

Buda oldu. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Ä°HH ve Mavi Marmara’ya amiyane tabirle ‘laf çaktı’. BeÅŸtepe’deki bir iftar davetinde yaptığı konuÅŸmada aynen şöyle dedi: “Siz kalkıp da Türkiye’den böyle bir insani yardımı götürmek için günün baÅŸbakanına mı sordunuz? Biz zaten oraya gerekli yardımı, Gazze’ye bugüne kadar hep yaptık, yapıyoruz. Filistin’e yaptık, yapıyoruz. Bunları da yaparken bir yerlere gövde gösterisi olsun diye deÄŸil, her ÅŸeyi uluslararası diplomasi neyse bu diplomasi içinde yaptık; yapıyoruz, yapacağız. Bunları davul zurna çalarak deÄŸil edebi adabı içinde yaptık, yapıyoruz.”

Demek ki ErdoÄŸan’a göre Mavi Marmara öncülüğündeki “Gazze’ye Özgürlük Filosu” inisiyatifi lüzumsuz ve de edepsiz bir gövde gösterisinden ibaretti.

O yöndeki ifadelerinden ötürü Cumhurbaşkanımıza teessüf etmeden evvel, bir hususu açıklığa kavuşturmak isterim:

Gazze’ye belirli malzemelerden baÅŸka malzemelerin gönderilmemesine ambargo, Gazze’ye giriÅŸ çıkışlar engellenerek bölge halkının felç edilmesine ise abluka diyoruz. Ä°kisi irtibatlı, ama aynı ÅŸey deÄŸil. Mavi Marmara projesine başından beri karşı olan hükümet, ambargonun hafifletilmesi üzerinde durarak, “Biz Ä°srail’le anlaÅŸtık. Ä°srail’in AÅŸdot limanı üzerinden Gazze’ye ÅŸu ÅŸu yardımları göndereceÄŸiz. Mavi Marmara’ya, Özgürlük Filosu’na gerek yok. Ortalığı karıştırmamak lazım” diyordu. Benim de aralarında bulunduÄŸum ‘edepsizler’ ise ÅŸunu savunuyordu: “Bizim vurgumuz ablukaya. Gazze, Ä°srail toprağı deÄŸil. Ä°srail’in iÅŸgali altında da deÄŸil. 2005’te Gazze’den çekildi Ä°srail; orayla iliÅŸiÄŸini kesti. Sonra, 2007’de, Gazze’den Ä°srail’e yönelik herhangi bir askerî eylem de yokken, sırf Gazze halkını bezdirip HAMAS’a karşı ayaklandırmak için bölgeyi karadan, havadan ve denizden ablukaya aldı. 2 milyona yakın Filistinliyi oraya hapsetti. Onlara ‘Seyahat, uluslararası ticaret, doÄŸru dürüst beslenme ve tedavi görme hakkınızı elinizden aldım’, dünyaya da ‘Benim iznim olmadan bu bölgeye kimse giremez ve bir somun ekmek bile sokamaz’ diyor. Gazze üzerinde böyle bir tahakküm kurmaya hakkı yok. Böyle bir yetkisi yok. GayrimeÅŸru bir otoriteden söz ediyoruz. Bizim yapmak istediÄŸimiz ÅŸey, o otoritenin gayrimeÅŸruluÄŸunu vurgulamak, dünyanın ilgisiz kaldığı abluka vahÅŸetine dünyanın ilgisini çekmek, uluslararası bir tepki oluÅŸturarak ablukanın kaldırılmasına hizmet etmek. Sizin yaptıklarınız muhakkak ki çok kıymetli ve gerekli. Mevcut ÅŸartlar altında hükümet olarak yapabileceklerinizi yapıyorsunuz ve biz bunu takdir ediyoruz. Ama birileri de mevcut ÅŸartları deÄŸiÅŸtirmek için eyleme geçmeli. Siz de bunu takdir edin. Mavi Marmara öncülüğündeki Özgürlük Filosu’nun asıl meselesi, Gazze’ye insani yardım götürmek deÄŸil, GAZZE’YE Ä°SRAÄ°L’DEN BAÄžIMSIZ OLARAK Ä°NSANÄ° YARDIM GÖTÃœRMEK, bu hak ve özgürlüğün altını çizmek, genel olarak da Gazzelileri insani yardım yahut baÅŸka bir konuda -her konuda- Ä°srail’in insafına terk etmenin kabul edilemezliÄŸine dikkat çekmektir. Ä°nsani yardımdan ibaret bir mesele deÄŸil bu. Her ÅŸeyden evvel bir özgürlük meselesi, hak-hukuk meselesi, haysiyet ve ÅŸeref meselesi. Ä°srail’in küstahça zorbalığına seyirci kalamayız.”

Neticede “Özgürlük Filosu” ablukayı kaldırtamadı, ama ambargonun ÅŸiddetinin azalmasına vesile oldu; Mavi Marmara katliamından evvel Gazze’ye Ä°srail üzerinden sadece 80 kalem malzemenin giriÅŸine izin verilirken, Mavi Marmara’dan hemen sonra bu sayı binlere çıktı. Mısır’daki Hüsnü Mübarek rejimi de Mavi Marmara’nın etkisiyle Refah sınır kapasını bir süreliÄŸine açıp Gazze’yi kısmen rahatlattı. Ambargo, Mavi Marmara öncesindeki kıyıcılık derecesine bir daha hiç ulaÅŸmadı. Åžehitlerin celbettiÄŸi bereket.

Tekrar: Asıl mevzu, ablukayla mücadele idi. ErdoÄŸan, Mavi Marmara katliamı üzerine bozulan Türkiye-Ä°srail iliÅŸkilerinin “normalleÅŸmesi” için “özür” ve “tazminat” ÅŸartlarına “Gazze’ye ablukanın kaldırılması” ÅŸartını da ilave edince, bu arada Mavi Marmara’yı ele güne karşı yüksek sesle savununca, hatta Fethullah Gülen’in “Otoriteden izin alınmalıydı” sözünü de eleÅŸtirince, ‘Demek ki ErdoÄŸan, Ä°HH ve partnerlerinin inisiyatifini takdir etmeye baÅŸladı’ diye düşünmüştük. Åžimdi, hükümetin Ä°srail üzerinden Gazze’ye zaten yardım gönderdiÄŸini hatırlatıp Mavi Marmara’nın ablukaya karşı yelken açmasını “gövde gösterisi” diye nitelendirmesinden anlıyoruz ki, öyle deÄŸilmiÅŸ. Aradaki iletiÅŸim problemi çözülememiÅŸ. Bahsedilen hadise aynı hadise, ama konuÅŸulan konular farklı.

Ä°letiÅŸim problemi önemli, ama ErdoÄŸan’ın öyle konuÅŸmasını mazur gösterecek kadar deÄŸil.

Türkiye-Ä°srail AnlaÅŸması’na yönelik ağır eleÅŸtiriler söz konusu; bunlara cevap verirken ErdoÄŸan’ın da ağır konuÅŸmasını tabii karşılardık, yadırgamazdık; fakat, baÄŸlamın tamamen dışına çıkıp, dünyanın dört bir yanından yüzlerce Filistin dostunun vicdan ayaklanmasını “gövde gösterisi” ve “davul zurna” gibi imalı ifadelerle ‘ÅŸov’a indirgemesi, Mavi Marmara ve Özgürlük Filosu inisiyatifi sanki kuru gürültüden ibaretmiÅŸ gibi konuÅŸması veya Ä°srail’e insaniyet namına meydan okumanın ve bu uÄŸurda ağır bedeller ödemeyi göze almanın ÅŸerefini yadsıması esef verici. “Türkiye’den böyle bir insani yardımı götürmek için günün baÅŸbakanına mı sordunuz?” demesi de öyle. KonuÅŸmasının Mavi Marmara ÅŸehitleriyle alakalı kısmında, ÅŸehit ailelerine ödenecek tazminata iliÅŸkin bir eleÅŸtiriye cevap verirken kurduÄŸu bu cümle ile ne demek istedi ErdoÄŸan? Ä°ki kere ikinin dört ettiÄŸi bir dünyada bundan çıkarılabilecek bir tek anlam var, ama onu söylemeye benim dilim varmıyor.

ErdoÄŸan öyle konuÅŸunca, bazı ‘Reisten fazla Reisçiler’ hemen durumdan vazife çıkarıp Ä°HH’ya hunharca saldırmaya baÅŸladılar. Neyse ki maÅŸeri vicdan ağır basıyor, onların akılalmaz itham ve hakaretleri saÄŸduyu deryasında boÄŸuluyor. BoÄŸuluyor boÄŸulmasına da, ‘Bu noktaya nasıl gelebildik?’ sorusu içimizi kemirmeye devam ediyor.

Ali Haydar Bengi, Cengiz Akyüz, Cengiz Songür, Cevdet Kılıçlar, Çetin TopçuoÄŸlu, Fahri Yaldız, Furkan DoÄŸan, Ä°brahim Bilgen, Necdet Yıldırım ve UÄŸur Süleyman Söylemez’e selam olsun.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.