Sosyal Medya

Makale

Çocuklara kıymayın hacı emmiler

Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanı Sayın Mehmet Görmez teravih namazları konusunda yaÅŸlı cemaati uyardı: Åžayet namaza gelen çocukların hareketliliÄŸine tahammül edemiyorsanız, namazlarınızı evinizde kılın. Sayın baÅŸkanı bu nazik uyarısından dolayı canı gönülden kutluyoruz. Camilerimizde süregelen boÅŸluÄŸa-gençlerin ve çocukların doldurması gereken boÅŸluÄŸa-sıklıkla dikkat çekmiÅŸ olması çok önemli.  Camiler insan ömrünün dört mevsimini de içerisinde barındırmalı. Bir baÅŸka deyiÅŸle camiler ‘efradını cami’ olmalıdırlar. Çocuklar, gençler, orta yaÅŸlılar ve ileri yaÅŸtakiler aynı manevi iklimi birlikte teneffüs ettiklerinde “cemaat” kelimesi anlamını bulmuÅŸ olur. Åžayet bu hareketliliÄŸi ve dinamizmi camilerimizde yerleÅŸtiremez isek bu mekânları kiliseleÅŸtirmiÅŸ ve emekliler lokaline dönüştürmüş oluruz. Adetler ibadetlerin önüne geçmemesi gerekir. Aksi taktirde alışkanlıklarımızı dinin umdelerinden zannetme yanılgısına düşeriz.

Uzun yıllar gençsiz ve çocuksuz camiler sanki camilerin asli hali gibi kabul edilmiÅŸ ve gençlerden biri camiye geldiÄŸinde haddinden fazla taltif ve iltifatla karşılanmıştır. Camide namaz vaktinde bir çocuÄŸun yetiÅŸkinlerle birlikte saflarda yer alması ise hiçbir pedagojik temele dayanmayan endiÅŸelerden dolayı iyi karşılanmamıştır.  Ä°bn-i Mace’de yer alan   “çocukları ve delileri mescide sokmayın”  ÅŸeklinde bir zayıf hadise isnat ederek çocukların cemaate katılmaların mekruh olduÄŸunu söyleyenler bile çıkmıştır. Hâlbuki peygamberimizin sözleri ve fiilleri bu ifadenin tam hilafınadır. O bazen Zeynep’in kızı Ãœmame omzunda olduÄŸu halde namazına devam eder, kimi zaman yatsı namazını kılarken yanında getirdiÄŸi torunları Hasan ve Hüseyin o secdeye vardığında onun sırtına biner, efendimiz kalkarken onları yavaşça yere bırakırdı.

Yine bir hadiste peygamberimizin , “Ben bazen durduÄŸum namazı uzatarak kıldırmak istediÄŸim halde, çocuk aÄŸlamasını duyduÄŸum için, annesi rahatsız olmasın diye namazı kısa kesiyorum” (bk. Buharî, Ezan, 65; Müslim, salât, 191) dediÄŸi rivayet edilir.  Bu rivayetten de anlaşılacağı gibi peygamberimiz zamanında camide anneler ve de çocukları da yer almaktadırlar.  Çocukları camiye ısındırmak için son zamanlarda iyi niyetli giriÅŸimleri elbette desteklemek ve bu gayretleri artırmak gerekli. Sadece çocuklar deÄŸil elbette gençlerin de camilere mesafeli yaklaÅŸtığı, müze muamelesi yaptığı bir gerçek. Önemli olan gençlerin ve çocukların bu mekânlarda ev sıcaklığını hissetmeleri, manevi dünyalarının filizlerini burada yeÅŸertmeleridir. Camilere çocuk oyun bölümleri yapmak çocukları bu manevi iklime sokmak anlamına gelmez. Hatta bu dünyaya hiçbir dahli olmadığı dolaylı mesajını onların minik kulaklarına fısıldamaktır.

Çocuklar anne –babaları ya da dedeleriyle birlikte saflara dahil edilmeli ve onların büyükleri rahatça taklit etmelerine imkan saÄŸlanmalı, ikide bir yanlışlarına müdahale edilmemelidir. Çocuklarda ve gençlerde camide namaz kadar önemli olan namaz öncesi ve namaz sonrası psikolojileridir. Namaz öncesi ve namaz sonrası doygunluk camide bulunmanın anlamını kuvvetlendirip ileride güzel hatıralara dönüştürecek ve belki de kiÅŸiliÄŸin en müessir dinamiÄŸi olacaktır.

Evet, çocuklar camiye daha sık yönlendirilmeli, ama bu sürükleme ÅŸeklinde ya da gidebileceÄŸi bir baÅŸka yerden onu mahrum kılmak ÅŸeklinde olmamalıdır. Camilerin mutlaka gençleri ve çocukları da ilgilendirecek mekânları ve imkânları da olmalı, mümkün bir mekânda mümkün bir zamanı nasıl kullanabileceklerini burada öğrenmelidirler. Camilerin alt katlarının market, otopark ya da ÅŸarküteri gibi manevi insicamı bozacak yerler olmaktan çıkarılmalı, eÄŸitim öğretim ve spor gibi meÅŸru vakit geçirme yerleri haline getirilmelidir.  Camilerde para toplama uygulamalarına son verilmeli. Para sözcüğü telaffuz dahi edilmemelidir. Hatipler konuÅŸmalarında kendilerini sadece yaÅŸlı ya da orta yaÅŸlı insanlar dinliyormuÅŸ gibi deÄŸil, gençlerin ve çocukların da camide bulunduÄŸunu dikkate alarak hareket etmeleri özlenen bir durumdur. Vaizler hazırlıklarını buna göre yapmalıdırlar.

Camilerin lavabo ve abdesthaneleri kadınları ve çocukları da hesaba katarak tanzim edilmelidir.

Her semtin merkezi camiinde çocuk pedagojisinden ve gençlik psikolojisinden anlayan şairler, yazarlar ve eğitimciler belli haftalarda ve haftanın belli günlerinde örnek konuşmalar yaparak camilerin yeknesak ses tonunu zenginleştirebilirler.

Şunu da unutmamak gerekir ki çocuklar camilerde cemaate karışarak rükû, sücut, kıyam ve kıraati öğrenmekten çok kardeşliği, birlikteliği, paylaşmayı, selamlaşmayı, ayrımcılık yapmamayı, soyut düşünmeyi, iç ve dış disiplini öğrenmiş olur. Asıl olan da budur zaten, siz öğretmeden çocukların kendi başlarına öğrendikleridir onları güzel bir gençliğe hazırlayıp insan yapan.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.