Sosyal Medya

Makale

Forex hakkında

Berberim bana haber verdi; bazı kimseler benim forex işlemine fetva verdiğimi söyleyerek bunu yapıyorlarmış. Halbuki ben 2010 yılının üçüncü ayında aşağıdaki yazıyı yayınlamıştım:

Forex, uluslararası spot döviz piyasası işlemleri olarak da ifade ediliyor. Bu konu ile iştigal edenlerin açıklamalarına göre:

“Forex piyasasında yatırım yapacağınız teminatın 200 katına kadar pozisyon alabilme, iÅŸlem yapabilme limitiniz vardır. Yani yatırmış olduÄŸunuz 1$ için size 200$lık iÅŸlem yapma imkanı verilir. Dolayısıyla yatırımcıların yaptıkları fiziki iÅŸlemlere göre kullanılan kaldıraç oranında kar etme imkanı vardır. Riskiniz ise yatırmış olduÄŸunuz teminatla sınırlıdır. Yatırımcılar diÄŸer yatırım araçlarında ellerinde olmayan bir malı satamaz. Bir satış iÅŸlemi oluÅŸabilmesi için daha öncesinden mutlaka bir alış iÅŸleminin olmuÅŸ olması gerekir. Ancak forex piyasasında bir paritede alış yapmadan, eÄŸer o paritenin düşeceÄŸini düşünüyorsanız direkt satış yapabilirsiniz. Dolayısı ile düşen piyasa koÅŸullarında da kazançlar elde edebilirsiniz.”

Forexin yukarıda anlatılan şekli göz önüne alındığında bu işlemi (bu şekilde döviz alım satımını) müşterileri adına yapan kuruluşlar ve şahıslar -açıkça bir vekalet akdi bulunmasa bile- işlemi, müşterinin vekili olarak yapmış oluyorlar. Bu arada müşterinin kendilerine verdiği/yatırdığı paranın iki yüz katına kadarını da onlara sözde ödünç veriyor ve bu (olmayan) para ile de döviz alıp satıyorlar.

Peki bu kadar parayı niçin ödünç veriyorlar? Müşteriye iyilik olsun (karz-ı hasen) diye mi, yoksa kendileri için garanti olan kazancı sağlamak ve büyütmek için mi?

Elbette ikincisi. Çünkü müşterinin yatırdığı teminat var, zarar olursa bu teminattan zarar karşılanacak. Kâr olursa müşterinin hesabına yazılacak ama iÅŸlem yapan da komisyon alarak kazanç saÄŸlayacak. Yani burada bir “menfaat saÄŸlayan ödünç verme” durumu var ki, fıkıhta bu caiz görülmüyor.

Vekil adına yapılan iÅŸlem zarar ettiÄŸinde bütün zararı onun üstlenmesi gerekirken “yalnızca teminatı ile sınırlı” olması da fıkıh ölçülerine sığmıyor.

Elde olmayan, satın alınmamış paranın satılması (madûmun satımı) fiilen teslim veya teslim şartı bulunmadığı için yine fıkıhta caiz görülmüyor.

“Bu iÅŸlemin topluma, ülke eknomisine faydası var mı?” sorusuna verilecek cevap “hayır”dır.

“Riskleri var mıdır ve kimin için vardır?” sorusunun cevabını ekonomist Fevzi Öztürk'ün, “Sanal kumara denetim geliyor” baÅŸlıklı yazısından (Y.Åžafak, 9. Mayıs. 2009) okuyalım:

Finansal piyasaların olmazsa olmazı denetimdir… YaÅŸanılan krizle birlikte tüm dünyada finansal iÅŸlemlerin denetimine yönelik tekniklerin geliÅŸtirilmesi ve artırılması gündemin birinci sırasına oturmuÅŸken; Türkiye'de öyle bir “hayalet piyasa” var ki hiçbir denetime tabi deÄŸil.

Hayalet piyasa diyoruz çünkü; Türkiye'de birkaç kurumsal aracı kurum bu hizmeti veriyor ancak işlemlere aracılık yapan birçok firmanın bilinirliği sadece internet üzerinden verilen reklamlardan ve internet sitesi isimlerinden ibaret.

Bu piyasa; “Foreign Exchange” sözünün kısaltılmış hali olan FX ya da Forex diye bilinen, para birimlerinin kendi aralarındaki fiyat hareketlerinden kazanç saÄŸlamaya yönelik oluÅŸturulmuÅŸ bir piyasadır. Ä°ÅŸlemlerin belli bir merkezi yok. Kesintisiz, 24 saat aralıksız iÅŸlem yapabilme imkânı mevcut.

Aslında FX çok teknik bir piyasa, birçok değişken söz konusu. Bunun içindir ki dünyanın en riskli piyasası olarak kabul edilir. Buna rağmen dünyada bu piyasada işlemler her geçen gün biraz daha artarak 3 milyar dolarlık işlem hacmine ulaşılmış durumda.

Bu kadar raÄŸbet görme nedeni ise finansta “kaldıraç” olarak tabir edilen, elinizdekinden daha fazla yatırım yapabilme ve risk alma imkânı sunulması. Bu imkân o kadar büyük ki, bazı iÅŸlemlerde 400 katına kadar çıkabiliyorsunuz. Yani elinizdeki 1000 dolarla 400 bin dolarlık alım satım yapabiliyorsunuz. Dolayısıyla kârınız ve zararınız da 400 bin dolara göre belirleniyor…

F.Öztürk 27 Aralık'ta yazdığı bir başka yazıda denetim geleceği haberini şöyle veriyor:

“Foreks iÅŸlemlerini eleÅŸtirdiÄŸimiz için bizi aforozlayanlar ÅŸimdi ne yapacaklar... BDDK BaÅŸkanı Sayın Tevfik Bilgin 'Kumara yakın türev ürünlere karşıyız' diye bir açıklama yaptı. Åžimdi merak ediyorum; BDDK BaÅŸkanı'nı nasıl bir eleÅŸtiri yaÄŸmuruna tutacaklar diye...”

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.