Sosyal Medya

Makale

Mozaikleyenlerden misiniz?

4207 sayılı tütün mamullerinin zararlarının önlenmesine dair kanunun 6. maddesinde “Televizyonda yayınlanan programlarda, filmlerde, dizilerde, müzik kliplerinde, reklâm ve tanıtım filmlerinde tütün ürünleri kullanılamaz, görüntülerine yer verilemez” denmektedir. Buna istinaden televizyonlarda yayınlanan film ve dizilerde sigara içenleri gösteren sahnelerde mozaikleme (buzlama) yapılmak zaruri hale getirildi. Bunu yapmayanlar, özendirici gayretleri nedeniyle para cezasından başlayarak arttırılan cezalar ile korkutuldu.

 

Küresel kampanyaya ülkemizin de dâhil olduğunu gösteren kanun ivedilikle çıkarılıp hayatımızda kendini gösterdi. 8 yıldır süren bu kısmi sansür, aslında bir danışıklı dövüş tekniğidir. Yani var olan bir görüntünün akışını bozmadan bir kısmını mozaiklemek her gün artan görüntü kalitesine meftun bırakılan seyircilerin istemeyeceği bir husustur. Bu nedenle mozaiklenme istenmiyorsa mahzurlu unsura yer vermezsiniz. Bu ABD kaynaklı kısmi sansürü, hayatın normal rutinine eklemek için kanserojen etkisi ispatlanmış tütün mamulleri seçilmesi manidardır. Zira seyirci, zararından emin olmasına karşı terk edemediği sigara alışkanlığının görünmez kılınma çabasından gizli bir haz duymaktadır.         

 

Muktedirlerin istemediği görüntülerin mozaiklenmesi, eskiden uygulanan sert sansür kurallarına karşı sanki daha insani bir uygulama imiş gibi görünmesi aslında şeytaniliğin daniskasıdır. Zira sansür nedeniyle izin verilmeyen yapımlar bir muhalif cephe oluştururken mozaikleme yöntemiyle sanki her görüşe saygı gösteriliyormuş imajı verilir. Bu yöntemle seyirci üzerinde akıcı görüntülerle etki yapmak isteyen her fikir, mozaiklenme ihtimali olan hiçbir görüntüye yer vermeyerek haklılığını savunmak durumunda bırakılır. Sesinin ‘bip’lenmeden ulaşmasını isteyenler muktedirlerin belirlediği konuşma kalıplarıyla fikirlerini duyururlar. Bu da aslında izin verilen düşüncelerin muhalif değil adeta iktidarın alt kümesi oluşturmasıyla sonuçlanır. Yani mualliflerin programı Windows altında çalışmaya mecbur bırakılmışsa,  caydırıcı bir muhalefet yerine izin verilen farklı bir yönelim olarak iktidarı sağlamlaştırılır. Her antitez, tezin savunulmasının ve yürürlükte kalmasının asıl unsurudur.

 

Hayatı sanal âlem üzerine dizayn ederek algılarımızla oynayanlar, gördüğümüze değil gösterilene inanmamızı sağlamak için büyük bütçelerle faaliyettedirler. İstenmeyen unsurların mozaiklenmesinin seyirci kaybına neden olduğu gerekçesiyle o sahneleri çıkartanlar, her an telefonlarıyla sanal âlemle bağlı olanları da aynı cihete yönlendirirler. Böylece gösterilenlerin tesiriyle yasaklanmış unsurlar göz ardı etmenin, hayat daha akıcı hale getirdiği iddiasıyla kuşatılırız! Aslında mozaiklemenin hayata dokunan yönü ‘görmezden gelmektir’. İnsan, görmek istemediklerini görmezden gelerek yok sayması onun kendini kandırmasının en açık ifadesidir. Bir şeyi görmezden gelmenin onun yok edemediğinin bilinmesine rağmen bu zihni aldanışla insan kendini kandırır durur. Bir filmde bu sahnenin neden mozaiklendiğini ve aslında orada ne yapıldığını bilinmesine rağmen sanki herhangi bir olumsuzluk yokmuş gibi göz ardı edilmesi gizli saklı işlerin görünmez kılınarak artmasına kapı aralar.

 

Mahallemizin camiine devam edenler çöp konteynırında yiyecek arayanı mozaikleyerek gönül ferahlığı içinde cemaatle namazın 27 kat sevabına nail kılındığını zannediyor. ‘Kol kırılır yen içinde kalır’ deyimi mozaiklemenin atalarımızca da yapıldığının ispatıdır. Masalda ‘kral çıplak’ diyen çocuğun mozaiklenmeyi gözler önüne sermesi, büyüdükçe unutulur. Yasin Suresi’nde “Şehrin öte yakasından gelen adam” mozaikleyenlerin gerçek yüzünü gösterdiğinden uğursuz ilan edilen Resullere destek verdiği için katledilmiştir.

 

Bugün dinimizce yasak sayılan haramların tamamının yapılagelmesine karşı sanki her şeyin daha iyiye gittiğini zannettiren her yönümüzü kuşatan sanal medyadır. Başarılmış işlerin abartılması, ahlaki çöküntünün ve gittikçe artan yoksulluğun mozaiklenerek gözlerden kaçırılması sonucunda gördüklerine inanmak yerine gösterilenlerin propagandasını yapan bir cinnet hali yayılmaktadır. Mozaiklenenlerin herkesçe bilinen arka planın gösterenler, istikrar bozucu, ilerlemeyi önleyici ve o kara günlere geri dönülmesini isteyenler olarak suçlanır.

 

İktidar yarışının muhalefeti de mozaiklenen unsurların arka planının bildiğini ima eder ama ifşa edemezler. Zira onların da mozaiklediklerinin bilindiğinin ima edilmesi ile gizli bir mutabakata varılır. Yürürlükteki politika, ima ederek tehdit etmek adlı danışıklı bir dövüştür.

 

Küresel Windows programının altında çalışan her iktidar programı marufun emredilmesini destekler ama münkerin nehyedilmesini yasaklar. Hayatın her yanına nüfuz eden faizin ülke kalkınması için gerekliliği(!) ve önemi(!) nedeniyle hep övgüyle söz edilir. Faiz mağdurları ise mozaiklenerek adeta yok sayılır. Öte yandan yürürlükte olanın Kuran’da yasaklanan faiz olmadığını söyleyerek mozaikleyenlerse, ilahiyatçılar ve beslemelerdir.

 

Siyerde anlatılan kutsalın pazarlandığı Mekke’de mozaikleme en üst raddede uygulanmıştır. Kız çocukların gömülmesi, kadınların fuhşa alet edilmesi, insanların mal gibi alınıp satılması, yol emniyetinin kalmaması, açlığın artması, totemler üzerinden çevre kabilelerin sömürülmesi mozaiklenerek adeta hayatın rutinine dâhil edilmiştir. Bunları göz ardı etmeyen Resulullah (sav), cinlenmiş, bölücü, istikrarı bozucu olarak suçlanmış ve gittikçe artan bir şiddete maruz bırakılmıştır. Mekke devrinde, bugün yapa geldiğimiz hiçbir ibadet olmadığı halde o günün zalim muktedirlerini kızdırıp şiddete sevk eden bu mozaiklemelerin herkesçe bilinen arka planını vahyin ışığıyla görünür kılmaktan korkmayan Resulullah’ın (sav) varlığıdır. Ahirete dair sahnelerin çokça zikredildiği Mekki ayetler, muktedirlerin gizlediği her şeyin bir gün açığa çıkacağı ve mozaiklemelerin arkasına saklananların yaptığı zulümler nedeniyle cezalandırılacağını ilan eder. Bir kıyamet sahnesinde mezarından kaldırılan kız çocuğunu neden diri, diri gömdüğü sualinin babaya sorulmamasının nedeni onun da mozaiklemeye katkı sağlayan bir unsur sayılmasındandır.


İslam dinine yapılan en büyük ihanet onu mozaiklenmenin bir parçası kılmaktır. Cehennemi ‘yancaz yancaz çıkcaz’ konumunda zulmü önleyen korkutuculuğundan uzaklaştırmak, Peygamberin her şeyin iç yüzünü ortaya koyan mücadelesini görmezden gelerek şefaati üzerinden suçumuzun ortağı kılmak, bütün gizleyenlerin ve gizlenenlerin ortaya çıkacağı ve buna göre yargılanacağı dehşetli hesap gününün mozaiklenerek cennet öncesi bir evreye indirgemenin bugünkü adı ise muhafazakârlıktır…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.