Sosyal Medya

Makale

Binali Yıldırım en zor döneme tanık olacak

Dünkü AK Parti Kongresi, sadece Genel BaÅŸkan ve ardındanBaÅŸbakan'ın deÄŸiÅŸmesiyle sınırlı bir durum deÄŸildi. Bayrak deÄŸiÅŸimi, yumuÅŸak geçiÅŸ, sorunsuz devir teslimin çok ötesinde anlamlar içeriyordu. Kongre, derin bir sistemik dönüşümün,BaÅŸkanlık sistemine geçiÅŸin açık ilanıydı.



Binali Yıldırım'ın BaÅŸbakanlığı'nın baÅŸladığı tarih, Cumhuriyet tarihinin en keskin dönüşümün baÅŸladığı tarih olarak kayıtlara geçecektir. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın Türkiye'yi dönüştürme projesinin en önemli eÅŸiÄŸi bu kongre ile aşılmış, AK Parti, yeni döneme göre kendini formatlamış oldu.

Bundan sonra AK Parti'de genel baÅŸkanlık güç/iktidar alanı deÄŸil sadece koordinasyonla sınırlı bir yetkidir. BaÅŸbakanlık ise, Türkiye'nin iç iktidar biçimlenmesiyle baÄŸlantılı bir yetki alanı deÄŸil, sadece hizmet ve hizmetlerin koordinasyonu ile alakalı bir pozisyon olacaktır.

Çünkü BaÅŸbakanlık makamı, geleneksel iktidar alanından çıkarılmıştır. Bu içeride de böyledir, uluslararası iliÅŸkilerde, dışarının Türkiye ile iliÅŸkilerinde de böyle olacaktır. Dolayısıyla BaÅŸbakanlık birsiyasi kimliksürükleyici bir önderlik, toplumsal eÄŸilimleri yöneten bir makam olmayacaktır.

Türkiye devrimi ne demek?
Devletin iktidar alanı güçlenmektedirÇok parçalı iktidar alanları terk edilmektedir. Sivil ve askeri bürokrasi, yargı ile ağırlıklı olarak BaÅŸbakanlık alanında yoÄŸunlaÅŸan çok parçalı iktidar alanları bir merkezi devlet aklı ve iktidarı olarak yeniden biçimlenmektedir.


YaÅŸananlar aslında bir devrimdir. 12 Eylül Anayasası her ne kadar CumhurbaÅŸkanlığı'nın pozisyonunu güçlendirse de, artık Türkiye için bu güç de yeterli olmamakta, Türkiye büyüdükçe, deÄŸiÅŸtikçe iktidar gücü de yeniden formatlanmaktadır.

Türkiye devrimi dediğimiz şey sadece duble yollar, köprüler, havaalanları, çılgın projeler, millet-devlet yakınlaşması, dışarıda daha geniş coğrafya ile ortak alanların yeniden keşfedilmesiyle sınırlı değildir. Elbette bunların hepsi Türkiye devriminin yansımalarıdır.

Ama asıl devrimin sistemin normalleÅŸtirilmesi, 21. yüzyıl Türkiye'sinin kendini yeniden kurması, biçimlendirmesi ve bu esaslı temelleri atabilmesidir. Türkiye devrimi bu yüzden aslında yeni bir kuruluÅŸ, yeni bir toplumsal sözleÅŸme, kurumların yeniden biçimlendirilmesi demektir. Yeni Türkiye bu yüzden sadece bir söylem deÄŸildir.

Türk Baasçılığı'nın sonu
Aslında CumhurbaÅŸkanı'nın halkın oyuyla seçilmesi bu sistemik dönüşümün temelini atmıştı. ErdoÄŸan'ın CumhurbaÅŸkanı olmasıyla süreç fiilen baÅŸlamıştı. Dikkat ederseniz her geliÅŸme bu süreci besleyecek ÅŸekilde geliÅŸmiÅŸtir. Sistemik dönüşümün alt yapısı büyük oranda ÅŸekillenmiÅŸ, Türkiye, SoÄŸuk SavaÅŸ döneminin ulus devlet modelinin dışına taÅŸmış, bir neviTürk Baasçılığı anlayışını zihninden ve gönlünden çıkarmıştır.


Bundan sonra Ã§ok parçalı iktidar biçimlenmesi ülkeye büyük zarar verecek, bunda diretmemiz halinde Türkiye'nin küçültülmesi tehdidiyle yüzleÅŸmek zorunda kalacaktık. Sürece direnç gösteren kiÅŸi ve çevrelere özellikle dikkat edin. Büyük oranda “küçük ölçekli” ve iktidarı halkın dışında bir çok alanda paylaÅŸtırmış bir Türkiye için mücadele ettiklerini, ağırlıklı bölümünün dışarıyla baÄŸlantılıolduÄŸunu, onların Türkiye algısına sahip çıktıklarını, onların içerideki uzantılarının imtiyazlı alanlarını garantileme peÅŸinde olduklarını göreceksiniz.

Terörle ortaklık kurma dahil, bu yeni döneme karşı olan her güçle iÅŸbirliÄŸi yapmaları boÅŸuna deÄŸildir. Türkiye'nin büyük yürüyüşünü engellemeye dönük bütün projelerin dışarıdan servis edilmesive içerideki direnç odaklarının aynı anda harekete geçirilmesiher ÅŸeyi ortaya koyar niteliktedir.

Kan isteyenler bir şeylere hazırlanıyor
ErdoÄŸan'ın CumhurbaÅŸkanı seçildiÄŸi günden bu yana hızlanan sistemik dönüşüm Türkiye'yi aslında fiilen BaÅŸkanlık sistemine geçirmiÅŸti. Geriye, siyasi ve hukuki prosedürün, altyapının oluÅŸturulması kalmıştı. Toplumsal eÄŸilim hızla bu alana yönelmeye baÅŸlamıştı bile. AK Parti'deki genel baÅŸkanlık ve BaÅŸbakan deÄŸiÅŸimi de bu sürecin bir parçası. Parti önce kendini formatlıyor, yeni döneme hazırlıyordu.


Türkiye'nin artık bu yoldan dönüşü olmayacak. Bundan sonraki bütün giriÅŸimler, AK Parti'yi, hükümeti durdurmaya dönük deÄŸil, Türkiye'deki bu sistemik dönüşümü durdurmaya dönük olacak. O tür müdahaleler de tamamen dışarıdan müdahale ÅŸeklinde kendini gösterecektir.

Kemal KılıçdaroÄŸlu'nun kan akar sözü tam da bu anlamda söylenmiÅŸtir ve basit bir söz deÄŸildir. Gezi ve 17 Aralık benzeri bir cephe hareketinin altyapısı daha bugünlerden hazırlanmaya baÅŸlanmıştırSağımızda solumuzda gördüğümüz bir çok kiÅŸi ve çevrenin birkaç ay sonra nerelere savrulabileceÄŸi tahminini sizlere bırakıyorum.

Davutoğlu'nu ötekileştirme
Sanırım bu gerçeklerin etkisiyle dünkü kongrede müthiÅŸ bir olgunluk seviyesine tanık olduk. AK Parti kimliÄŸinin, özellikle de büyük Türkiye mücadelesinin pekiÅŸtiÄŸini, yerleÅŸtiÄŸini gördük. DeÄŸiÅŸimin sancısızgeçmesi, AK Parti'de deÄŸerlerin üstünlüğünün pekiÅŸtiÄŸinin, üst kimliÄŸin oluÅŸtuÄŸunun ve bunun kiÅŸilerden bağımsızlaÅŸtığının göstergesi oldu.


DavutoÄŸlu ÅŸÄ±k bir konuÅŸma yaptı. Nefsini baskı altına alıp deÄŸerleri öne çıkardı. Böyle bir devir herkesin kolay hazmedebileceÄŸi bir ÅŸey deÄŸildir. Bu tür devirlerin ne örneklerini gördük. Kavgalar, gürültüler, kırgınlıklar, küskünlükler, kopuÅŸlar gördük. Ama öyle olmadı. Verilen mesajlar, ortak deÄŸerleri öne çıkarmaya dönüktü.AK Parti'yi ayakta tutan, milletin kalbine yerleÅŸtiren de buydu.

DavutoÄŸlu'nu ötekileÅŸtirmeye dönük yoÄŸun bir çaba vardı. Özellikle “küçük çıkar grupları” Ã¼zerinden operasyonlar yapıldı. Ama bu yaygara kimsenin düşüncesini aşındıramadı. Bazıları kopuÅŸlar hayal etti. Ä°kilik, ayrışma beklentisi içine girenler oldu. O da olmadı. Bunun olmasını önleyen DavutoÄŸlu'nun kendisiydi.

Binali Yıldırım en zor döneme tanık olacak
Her ne kadar BaÅŸbakanlık makamı yeni dönemde, BaÅŸkanlık sistemi uygulamasında nitelik deÄŸiÅŸtirse de Binali Yıldırım, zor bir BaÅŸbakanlık dönemi geçirecek. Bu zorluk, hizmetlerle alakalı deÄŸil, parti ile alakalı deÄŸil. Bu zorluk BaÅŸkanlık sistemine geçiÅŸten kaynaklanacak. Sancılı bir dönem olacak. Çok ciddi bir direnç, çok yıpratıcı saldırılar baÅŸlayacak. DoÄŸrudan ErdoÄŸan'ı hedef alan çokuluslu operasyonlar baÅŸlayacak.


Gezi olaylarında havaalanı inÅŸaatının bile iptal edilmesi istendiÄŸini hatırlayalım. Bir havaalanına tahammül edemeyenlerin, bu sistemik dönüşümü hazmetmeleri imkansızdır. Çünkü bu, yüzyıllara dayanan bir hesaplaÅŸmadır. Åžimdi hesaplaÅŸmanın belki en çetin dönemine gireceÄŸiz. Bir nevi son saldırı olacak bu. Tam bu dönemde BaÅŸbakan olmanın, genel baÅŸkan olmanın zorluÄŸu takdir edilmelidir.

Kurmay zeka
Ama AK Parti'nin bir kurmay zekası vardır. DiÄŸer muhalif siyasi hareketlerden ve çevrelerden fersah fersah ileride bir üst söylemi ve güçlü perspektifi vardır. Bütün bunların üstesinden gelecektir.


Bu kurmay zeka deÄŸerledir. Ãœlkelerin büyük yürüyüşü hep küçük kavgalarla heba olur. Dar hesaplarla, küskünlüklerle yarı yolda kalır. Hatta imparatorluklar, güçlü ülkeler bile bu iç çekiÅŸmeler yüzünden büyük yıkımlar yaÅŸamışlar, fetret dönemlerine mahkum olmuÅŸlardır. Tarihimiz ve coÄŸrafyamız bunun sayısız örnekleriyle doludur.

Bu kurmay zeka, iÅŸte bu dönemde, son yıkıcı saldırılara direnmenin yollarını bulacaktır.

Kurucu irade ve zor sınav
AK Parti'yi sadece bir siyasi parti olarak görmüyoruz. Bir kurucu irade ve kadro olarak görüyoruz. Türkiye'nin en üst projelerini,devlet aklını, felsefesini ve vizyonunu biçimlendiren anlayış, hareket olarak görüyoruz.

Öyleyse böyle bir yapının saÄŸlam durması gerekiyor. Ä°ktidar kavgalarıyla, çıkar paylaşımlarıyla heba edilmemesi gerekiyor. Milletimizin yüz yıl sonra yeÅŸeren umutlarının, yükselen özgüveninin ve beklentilerinin heba edilmemesi gerekiyor. Yani, kadrolara Ã§ok ağır yükler, fedakarlıklar düşüyor.

Önce kendileriyle, kendi nefisleriyle mücadele etmeleri gerekiyor. Küçük hesaplar peÅŸinde koÅŸanlar, dar çevre hesapları yapanlar, kiÅŸiler üzerinden senaryolar uygulayanlar, bu yapının çözülmesininherkesi yok edeceÄŸini, herkesin kaybedeceÄŸi gerçeÄŸini göremeyecek kadar kördür.

Dünkü kongre, bu yönden baktığınızda bir sınavdı ve baÅŸarıyla aşıldı. Åžimdi Anayasa, BaÅŸkanlık sistemi gibi sistemik dönüşümün en zor cephesi açılıyor.

Bu da başarılacaktır, hiç şüphemiz yok.


Hayırlı olsun…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.