Sosyal Medya

Makale

Yeni dönem

"Temayül yoklamasından kimin çıkacağı belliydi” dersem yadırgamazsınız umarım. Temayül, herhalde CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın temayülü dikkate alınarak gerçekleÅŸmiÅŸtir. O temayül de, Binali Bey için 900 imzanın toplandığı 12 Eylül Kongresi öncesinde belirlenmiÅŸti.

Araya DavutoÄŸlu’nun BaÅŸbakanlığı dönemi girdi. Denendi olmadı.  

Yeni dönemin başka bir formatının olacağı muhakkak.

Türkiye Tayyip ErdoÄŸan’ı da tanıyor, Binali Yıldırım’ı da.

Ve meselenin odaklandığı noktanın devletin en tepesinde bulunan bu iki ismin uyumu olacağı kesin.

“Yüksek uyum” diye tanımlanıyor bu gerçeklik.

CumhurbaÅŸkanı yasal statü deÄŸiÅŸmese bile etkin olacak, BaÅŸbakan da bu etkinliÄŸi realize etmekte ihmal izlenimi vermeyecek. Artı BaÅŸbakan olarak Hükümeti ve Genel BaÅŸkan olarak da partiyi, “fiili durum”u realize ve legalize etmek için seferber edecek.  

Bu iliÅŸkinin, “güdümlü” bir görünüme yol açmaması belki de en önemli duylarlılık alanlarından birisi. “Düşük profil” tanımlamasından erken dönüldüğünü ve o sözü ortaya atan kiÅŸinin yeni durumu “Yüksek profil - yüksek uyum” tarzında tanımladığını not etmek gerekiyor.

Aslında Binali Yıldırım’ın bugüne kadar ortaya koyduÄŸu çizginin “Hizmet insanı” ÅŸeklinde olduÄŸu dikkate alınırsa, Ä°zmir gibi, Ak Parti’nin fazla karşılık bulmadığı bir ilimizden “Hizmet insanı - Proje adamı” hüviyetiyle aday gösterilmesi ve AK Parti oylarını gerçekten artırması, halen Ä°zmir BüyükÅŸehir belediye BaÅŸkanı Aziz KocaoÄŸlu’nun da “Bence Binali Yıldırım olsun” demesi, farklı toplum kesimleri nezdinde siyasi gerilimleri nötralize etme potansiyeli taşıyan bir BaÅŸbakan olarak algılanması mümkün.

Bilmiyorum CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ile BaÅŸbakan Binali Yıldırım nasıl bir rol paylaşımı ile nasıl “Ahenk” oluÅŸturacaklar?

CumhurbaÅŸkanı ister ÅŸu andaki gibi “Fiilen” olsun, ister “Partili CumhurbaÅŸkanı, BaÅŸkan, Yarı baÅŸkan” tarzında legalize edilmiÅŸ boyutta olsun, Ak Parti iktidarda olduÄŸu sürece imajın inÅŸasında belirleyici olacaktır.

Görülen o ki Cumhurbaşkanı şu anda da, parti ile ilişkisi legalize edildiği dönemde de siyasi tartışmaların odak ismi olmaya devam edecek.

Yine görünen o ki, Cumhurbaşkanlığı makamı, artık, eleştirmekten sakınılan hüviyetten çıkacak.

Evet geçmişte de Cumhurbaşkanlığı tartışıldı, ama sanki herkes tartışmaya makamı sakınarak girdi. Ancak son dönemde, böyle bir sakınma ortamının ortadan kalktığı gözleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi rolü başat olan bir Başbakan gibi, parti başkanı gibi yoğun saldırılara hedef oluyor.

Bu durumu sayın CumhurbaÅŸkanı’nın ve Ak Parti’nin nasıl deÄŸerlendirdiÄŸini merak ediyorum. Bunu kaçınılmaz mı buluyorlar, yoksa ÅŸartların buraya sürüklediÄŸini mi düşünüyorlar, CumhurbaÅŸkanlığı makamının ve orada sorumluluk tevdi edilmiÅŸ kiÅŸinin “saygı” alanında tutulması gibi bir hassasiyeti önemsiyorlar mı, benim için bir soru.

Ben ÅŸahsen o makamı ve diyelim ÅŸu anda orada görev deruhte etmiÅŸ bulunan CumhurbaÅŸkanı Tayyip ErdoÄŸan’ı “sakınılan kiÅŸilik” olarak tutmak gerektiÄŸini düşünüyorum.

KuÅŸkusuz siyaset, yukarda Binali Bey’in “Hizmet insanı” niteliÄŸi ile alakalı olarak ifade ettiÄŸim gibi nötralize edilmiÅŸ alanda seyredecek bir hadise deÄŸil. Ama üzerinde düşünülmesi gereken bir durum olduÄŸunu söylemek istiyorum. Hizmetleriyle öne çıkan ve toplumsal zeminini zenginleÅŸtiren bir siyasi çizgi, bu yeni dönemde projelendirilemez mi?

Ak Parti’nin “misyon hassasiyeti” içinde yer alan, 78 milyonu kucaklama hedefi de bunu gerektiriyor kanaatimce.

Yeni dönemle ilgili bu ilk yazıyı Nizamülmülk’ün Siyasetname’sinden aldığım ÅŸu sözle bitireyim:

“Bu dünya padiÅŸahların amel defteridir. Ä°yi olurlarsa iyilikle, kötü olurlarsa kötülükle anılırlar.”

Ä°ZNÄ°NÄ°ZLE: Bir umre yolculuÄŸumuz var. 10 gün süreyle gönül diyarımızla buluÅŸacağız. Okuyucularımızla ve memleketimizle orada dualarımızda anarak birlikte olacağız. Bu sebeple izin istiyorum.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.