Sosyal Medya

Makale

Tadı kaçtı

Ne kadar güçlü ve seviliyor olsun veya olmasın, toplum her siyasetçiye bir avans verir, önüne bir eÅŸik koyar ve onu izleyerek sınar. BaÅŸarı geldikçe verilen avans geniÅŸler, eÅŸik yükselir. Bu sürede her toplum için kritik önemde görülen ve dip dalgalarda ortak hassasiyetlere dokunan olaylar da yaÅŸanır. Ä°nsanlar bu olaylara ayrı önem atfederler, hep hatırlarlar ve tabiri caizse siyasetçinin manevi notunu bu noktalardaki duruÅŸuna, davranışına göre belirlerler. Siyasetçinin bu sınavdan çıktığı durumlarda eÅŸik yükselir, tabanla siyasetçi arasında bir bütünleÅŸme ortamı doÄŸar. Buna karşılık sınavdan baÅŸarısız çıkıldığında gizli bir kopuÅŸun dinamikleri tomurcuklanır. Ä°nsanlar bunu açıkça ifade etmek istemeyebilirler ama ‘iÅŸin tadı’ kaçar…

***

DavutoÄŸlu’nun hiç gerek yokken bu ÅŸekilde gönderilmesi AK Parti’de ‘iÅŸin tadını’ kaçırmış durumda. Bunun psikolojik bir sonucu olacak… Bugüne dek partililer ve seçmenler AK Parti’nin yanlışlarının da farkındaydılar ama doÄŸruların çok daha fazla ve önemli olduÄŸunu düşünüyor ve savunuyorlardı. AK Parti’nin doÄŸruları hala yanlışlarından fazla ve muhtemelen gelecekte de böyle olacaktır. Ama algısal ve duygusal zemin yara aldı… Bundan böyle partililer ve seçmenler AK Parti’nin yanlışlarını daha çok görmeye ve bundan rahatsız olmaya baÅŸlayacaklar. ErdoÄŸan’ın her aşırı sert, fazla otoriter veya yanlış bulunan sözü çok daha yaralayıcı olacak. AK Partililerin yüreÄŸini sıkıştıracak ve onları mesafe almak zorunda hissettirecek.

ErdoÄŸan’ın bu çatlağı tamir etmesi hiç kolay olmayacak. Çünkü tamir için iki yıldır CumhurbaÅŸkanlığı ve çevresinde üreyen tavır ve duruÅŸun tersine çevrilmesi gerekiyor. EÄŸer niyet bu olsa idi DavutoÄŸlu’na bel altından vuruÅŸları da özendiren yaklaşım niye sürdürüldü? Ayrıca eÄŸer niyet bu idiyse DavutoÄŸlu’ndan daha ehil olan ve herhangi bir görevi gönül rahatlığıyla delege etmeyi mümkün kılan baÅŸka birini niye 
arayasınız?

***

Yol arkadaÅŸlığının ima ettiÄŸi en basit ahlaki usul kurallarının bile ihlal edilebildiÄŸi ve buna göz yumulduÄŸu ya da görmezden gelindiÄŸi bir süreçten geçildi. Bu AK Parti yönetimi adına bir baÅŸarısızlıktı ve DavutoÄŸlu ile BaÅŸbakanlık çevresinin de bu baÅŸarısızlıkta payı var. Ancak bir yönetim zaafının güç dengesinde güçsüz olanın üzerine yıkılarak, üstelik bunda ‘fitne’ aranarak sunulması, AK Parti’nin sahip olması ve sahip çıkması gereken edep ve adap kodlarını yerle bir etti.

AK Parti’ye gönül verenlerin zihninde ve yüreÄŸinde bir ‘doÄŸru davranış’ tasavvuru vardı. Hareketin meÅŸruiyeti sadece mazluma ve maÄŸdura sahip çıkmakla deÄŸil, bu duruÅŸu doÄŸru bir ahlaki zemin üzerine oturtmasıyla ölçülüyordu. AK Partililer sadece köprü, tünel, yol, bina aÅŸkıyla bu partiyi desteklemediler… Bir emsal olması, hakkaniyetli bir etik anlayışı siyasetin ve toplumsal hayatın içine yerleÅŸtirebilmesi için 
desteklediler.         

***

Yolsuzluklar zaten bir yaraydı… Yarattığı rahatsızlık ortadan kalkmasa da, beÅŸeri zafiyetle bir yere kadar açıklanabildi ve baÅŸkaları tarafından kötüye kullanılma endiÅŸesi ile kenara kondu. Ama bu son olay hiçbir gereÄŸi yokken ve hiçbir gerçekçi gerekçeye dayanmadan yaÅŸandı… ErdoÄŸan’ın karar mekanizmasını tek merkezli ve hiyerarÅŸik yapma isteÄŸinin dışında hiçbir anlamlı neden bulamıyor insanlar…

ErdoÄŸan’ın bu tercihi önündeki eÅŸiÄŸi aÅŸağı çekti, verilmiÅŸ olan avans alanını daralttı. Daralmayı engellemek üzere ÅŸimdi ‘tehdit altındayız’ söyleminin öne çıkarılması ÅŸaşırtıcı olmaz. Bununla tabanı bir süre daha oyalamak belki mümkündür ama maalesef ‘iÅŸin tadı’ gerçekten de kaçtı…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.