Sosyal Medya

Makale

Zor kriz yönetimi

  •  
  • Belki birçokları için ÅŸaşırtıcı gelecek ama Ak Parti’nin kuruluÅŸundan bu yana en zor sınavlardan birisini yaÅŸadığını söylemek mümkün.

    Erbakan Hoca ile farklılaşma, yola çıkış, iç-dış meşruiyyet engellerini aşma, e-muhtıra, kapatılma davası vs. Bana göre hepsinden, hepsinden daha zorlu bir imtihan ile karşı karşıya Ak Parti.

    DiÄŸer engeller önemsiz miydi, tabii ki hayır. Ama oralarda içerde kaya gibi duran bir irade yoÄŸunlaÅŸması söz konusu idi. Bir tür zorlukları göğüsleme duruÅŸu. Hatta o sınamalar, Ak Parti’nin baÅŸarılarının motoru olmuÅŸtur, demek bile mümkün.

    Åžimdi...

    Liderini Cumhurbaşkanlığına çıkarmış ama sistemi buna adapte edememiş, dolayısıyla doğması muhtemel bir çift başlılık problemini aşmaya çalışan iktidar partisi olgusu ile karşı karşıyayız.

    Bu sürecin ne kadar zorlu olduÄŸunu görmek için, daha ilk kademede bir BaÅŸbakan’ın “refik”lerine yönelik sitemle kenara çekilmesi yeter. DavutoÄŸlu’nun çekilme ve kongre kararını açıklarken kendi kendine sorduÄŸu ÅŸu soru yaÅŸanan garipliÄŸi bütün boyutlarıyla açıklıyor:

    “...Seçimleri 1 Kasım’da kaybeden muhalefet liderleri genel baÅŸkanlık koltuÄŸunu muhafaza ederken neden siz 24 milyonun desteÄŸini almışken kongrede aday olmamayı düşünüyorsunuz?’ Haklı bir sorudur.”

    Bu “haklı soru” Ak Parti’nin ne denli zor bir sınavdan geçtiÄŸinin de göstergesidir. Bereket DavutoÄŸlu, danışman, büyükelçi, dışiÅŸleri bakanı ve baÅŸbakan olarak geçirdiÄŸi 12 yıllık süredeki uyumu yüreÄŸine gömerek ne parti içinde ne de CumhurbaÅŸkanı ile münasebetlerinde derin yara açmadan kenara çekilmeyi tercih etmiÅŸtir.

    Ancak Ak Parti’nin sınavı sona ermiÅŸ deÄŸildir. Sistem deÄŸiÅŸmemiÅŸtir. Yeni BaÅŸbakan belirlenecektir ve “BaÅŸbakan’ın kim olacağı?” sorusu da yine Ak Parti ile ilgili imajı ciddi biçimde etkileyecek alanla ilgilidir.

    Sonrası hakeza... CumhurbaÅŸkanı’na çok baÄŸlı, bir dediÄŸini iki etmeyecek bir kiÅŸi seçilse bile o aradaki iliÅŸkilerin dozu hep özel anlamlar içinde kamuoyunda karşılık bulacaktır.

    Sistemin nasıl deÄŸiÅŸtirileceÄŸi, bu arada Meclis’te sayı sorununun nasıl aşılacağı, partilerle, özellikle sayı açığını kapatması beklenen MHP ile iliÅŸkiler, MHP’nin içinde yaÅŸayan sancının bu alana yansıması, bu arada yargının alacağı tavırlar... hepsi, bir yönüyle yeni sistem arayışı ile baÄŸlantılanacaktır.

    Ve “CumhurbaÅŸkanı’nı BaÅŸkan yapacak” yeni sistemin ne olacağı sorusu etrafındaki tartışmalar...

    Ak Parti arıyor.

    En son “Partili CumhurbaÅŸkanı” formülü gündeme gelmiÅŸ bulunuyor.

    YaÅŸanan süreç içinde “BaÅŸkanlık” sistemi hiçbir zaman soyut bir zeminde tartışılmadı. “Türkiye için baÅŸkanlık mı, parlamenter sistem mi saÄŸlıklıdır?” gibi bir soru üzerinde, Türkiye’nin tarihinin, sosyolojisinin, jeo-politik-stratejik konumunun, iç-dış gerçekliklerinin ışığında bir müzakere oluÅŸmadı. Böyle yapılabilseydi, baÅŸkanlıkla parlamenter sistem arasında daha saÄŸlıklı tercihler söz konusu olabilirdi.

    Ama böyle steril bir zemin oluşturmak Türkiye için nerede ise imkansızdır.

    Nitekim konu yoÄŸun olarak CumhurbaÅŸkanı’nın halk oyu ile seçilmesi, oradan da Tayyip ErdoÄŸan ile baÄŸlantılı olarak gündeme geldi.

    Tayyip Bey, Ak Parti lideri iken “halk oyu” ile CumhurbaÅŸkanı seçilmiÅŸti ve bunun gereÄŸi devleti yönetmekti.

    Sistem deÄŸiÅŸikliÄŸinin bütün sonuçları Tayyip Bey’i ilgilendiriyordu. Onun için tartışmaların kendisi öyle istemese dahi Tayyip Bey’den bağımsız yürütülmesi de mümkün olamadı. Anlaşıldığı kadarıyla bundan böyle de ana eksende CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan bulunacak.

    Peki ne olacak?

    Mesela Partili Cumhurbaşkanlığı...

    Halk CumhurbaÅŸkanı’nın “partili” olmasına nasıl bakacak?

    Mesela CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan “Geleneksel” ifadesini kullanmıştı BaÅŸkanlığın bizim kültürümüzdeki konumu ifade için... O “Geleneksel” uygulamaya baktığımızda -ki o sanıyorum Tek Parti dönemi örneklerini ifade için kullanılmamıştır- orada “parti” zemininde tartışılmanın ötesinde bir kitlesel kabullenme ve saygı vardır.

    Son olarak şunu söylemek isterim: Başkanlığa doğru gidişte mümkün olduğu kadar geniş saygı ve kabullenme zemini oluşturacak bir strateji izlemek her bakımdan hayatidir.

     

    Henüz yorum yapılmamış.

    * İşaretli tüm alanları doldurunuz.