Sosyal Medya

Makale

Davutoğlu niçin gönderildi?

Siyasi partilerde görev değişikliklerini abartmak doğru değil. Sonuçta değişen koşullara uyum sağlamak ve doğru kadrolarla amaçlarını gerçekleştirmek durumunda olan çok katmanlı organizmalardan söz ediyoruz. Liderlik her zaman bu tür değişimlere damgasını vurur ve böyle de olması gerekir. AK Parti gibi hem sosyoekonomik hem de ideolojik olarak resmi merkez karşısında çeperi temsil eden, salt toplumsal desteğe dayanarak iktidara gelen ve sayısız darbe girişimi ile karşı karşıya kalmasına rağmen bizzat başardıklarıyla ayakta kalabilen bir siyasi harekette bu duyarlılığın çok daha fazla olması beklenir. Nitekim AK Parti de hem sürekli değişen nitelikli kadrolar çıkarabildi, hem de insicamı sağlayan güçlü bir liderlik üretebildi.

***

DeÄŸiÅŸen koÅŸullar bugün iktidarda yeni bir sayfa açılması gereÄŸini öne çıkarmış olabilir. Ancak son kertede bunun toplum tarafından meÅŸru bulunmasını istiyorsak, atılan adımın vicdanlarda hakkaniyetli ve akılcı görülmesini de saÄŸlamak gerek. Bu ise usule uymak ve inandırıcı gerekçeler sunmakla mümkün. AK Parti bu açıdan bakıldığında bir anda zafiyetle malul hale geldi. DavutoÄŸlu’nun görevi bırakması kabul edilebilir nitelikte bir usul gözetmediÄŸi gibi, bu deÄŸiÅŸikliÄŸin gerekçesi de anlaşılamadı. DavutoÄŸlu parti için bir ayak bağı mıydı? Bazıları atamaların yapılmamış olmasından bahsediyor, ama bunun nedeni BaÅŸbakan’ın yetkisine pratikte el konmak istenmesiydi… DavutoÄŸlu baÅŸarısız mıydı? Göçmen meselesi, AB ile iliÅŸkiler, vize muafiyetine gidiÅŸ, Ä°srail ile yakınlaÅŸma, terörle mücadele, halka dokunma, ekonomi alanında basiret… Birçok konuda eleÅŸtirilebilir olsa da, aksine epeyce baÅŸarılı bir baÅŸbakan gördük. ErdoÄŸan ile arasında ideolojik bir kopuÅŸ mu vardı? Buna tek bir örnek bile bulmak zor. Aralarında farklılık taktiksel düzeydeydi ve orta noktalar hep mevcuttu.

***

Ne var ki herkesin bilip de söylemediÄŸi gerçek basitti… Parti içinde kendi geleceklerini ErdoÄŸan üzerinden tasarlayan geniÅŸ bir grup DavutoÄŸlu’nu her alanda ‘de facto’ yetkisiz kılmak üzere uÄŸraÅŸtı. Bu arada ErdoÄŸan da hemen her konuda ön alıp hükümetin ne yapması gerektiÄŸini kamuoyu önünde dikte ederek, bunu BaÅŸbakan için bir itaat sınavına dönüştürdü. Kısacası DavutoÄŸlu istenmedi ve zaten en az bir yıldan bu yana da istenmiyordu.

Siyaset hakkaniyet aramaz. AK Parti de istediÄŸi kiÅŸilerle yürüyecektir ve hiçbir konum kimsenin tapulu mülkü deÄŸil… Hakkaniyet AK Parti’nin kendisiyle ilgili tasavvuru, kimliÄŸi, giderek ortak kiÅŸiliÄŸi için önemli. Toplumla kurulan bağın yozlaÅŸmaması için gerekli… Ne yazık ki DavutoÄŸlu’nu göndermek üzere harekete geçen aparaçik ve amigoların seviyesizliÄŸi bunu engelledi. Bu seviyesizliÄŸe ‘dur’ demeyenler bunun manevi vebaliyle birlikte ÅŸimdi ‘bu yollarda yürümek’ zorundalar.

***

Ataerkil oluÅŸumlarda merkezileÅŸen ve artan güç, seviyesizliÄŸe neden olan bir çekim merkezi yaratır. Nitelikli insanlar dışlanırken, merkez ve lider etrafında örülen koza sayesinde biat üzerine kurulu bir milisleÅŸme üretilir. Ortak aklı kullanmayan, kullanmak istemeyen, giderek istese dahi kullanamayacak bir karar mekanizmasına doÄŸru gidilir. AK Parti’nin önünde böyle bir tehlike var. Bir sürü insan DavutoÄŸlu’nun gidiÅŸini sadece bir kiÅŸinin ayrılması olarak deÄŸil, yeni bir ‘yönetememe’ döneminin başı olarak görüyorlar ve haklı çıkabilirler.

AK Parti liderliÄŸinin, yönetiminin ve sıradan partililerin ortak bir sorumluluÄŸu bulunuyor. Harekete gerçek nitelikleriyle sahip çıkmak gerek. Dürüst ve cesur olmanın, yanlışları söylemenin, birlikte doÄŸruyu aramanın zamanı… Tarihi yeniden baÅŸa sarmak için bekleyenlere o fırsatı vermek istemiyorsak.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.