Makale
Laikliği bozan şeyler ya da laiklikten nasıl çıkılır?
LAÄ°KLÄ°K nedir?
Öyle yaşadığı halde bunun farkında olmayıp ona karşı savaş açtığını zannedenlerin can simidi edindikleri en kullanışlı kelime.
Yok, aslında böyle bir şey, kimsenin laiklik falan umurunda değil. İçimizden nasıl geçiyorsa öyle yaşıyoruz.
Dindarımız da böyle yaşıyor dinsizimiz de. Menfaat ve çıkar ilişkileri hiçbir zaman laiklik kabul etmez. Bu uğurda dini de kullanır dinsizliği de.
Size bir şey söyleyeyim mi?
Şu günlerde en fazla laikliğe karşı olduğunu söyleyenlerin işine yarıyor laiklik. Keselerine dokununca dünya ile ahretin arasını açıveriyorlar.
Tam birbirlerinin gırtlağına yapışacakken iki dindarın arasına giriyor laiklik. Dolayısıyla dinlerini mahvetmelerine de mani oluyor.
Laikliğin doğru düzgün tanımının yapılmadığı doğru.
Tanımları bire indirgememek için laikliği de zamana, mekâna ve kişiye göre tanımlamaya çalışmışız.
Ne de olsa tanım tanımlayanındır.
Tanımlayana göre şekil alıp pozisyon değiştirir.
Laikliğin tanımı yapılmamış da sanki dinin dolaşıma uygun bir tanımı yapılmış mıdır ki?
Herkes kendine göre bir din tanımına sahip olduğu için vahdet ve ittihat gibi sözcükler neredeyse lügatlerimizden firar etti.
Mezhepler ve meşrepler dinin üzerinde bir tahakküme sahiptir bugün.
Tanımlanmamış bir laiklik tanımlanmamış bir din ile yetki kavgası yapıyor.
Doğru bir tanım yapılırsa şayet İslam dininin laiklikle kökü derinlere inen bir kavgası yoktur.
Bu kavga Hıristiyanlıkla laiklik arasında söz konusu olabilir.
Zira laiklik kelime anlamı itibariyle “ruhban olmayan” demektir.
İslam dininde ruhbanlık olmadığı gibi ruhbanlıkla da mücadele eden bir dindir.
Bugün ruhbanlaÅŸtırılmış bir Ä°slam laikliÄŸin, laiklik de Ä°slam’ın karşısına dikilmiÅŸtir. Bilim-din çatışmasının muhatabı Ä°slam deÄŸil dogmatik Hıristiyanlıktır. Bu kavganın faturası Ä°slam’a kesilip, enkazı Müslümanlara yıkılmaktadır.
En klasik haliyle laiklik “Din iÅŸleriyle devlet iÅŸlerinin birbirinden ayrılması”dır.
Fıkıh bilinç ve otoritesinden yoksun bir toplumun Anayasaya dini bir hüviyet kazandırması ne derece mümkündür?
Aynı itikat kaldırımına müşterek adım atmaktan bile içtinap eden kişilerin böylesine bir hayat tanzimini kâğıt üzerine yapmaları, yapsalar bile hayat içerisinde uyum ve ahenkle yaşayabilmeleri ihtimal dâhilinde gözükmüyor.
Size bir ÅŸey daha söyleyeyim isterseniz. LaikliÄŸe ihtiyaç duysun diye Ä°slam dini öylesine ruhbanlaÅŸtırılmış, günah bağışlayıcılar, cennet parselleyiciler ve aforoz kurumları etrafı kuÅŸatmış bu “Laiklik” denilen mefhum her dönem baÅŸ meselemiz olmaktan kurtulamıyor.
Tam unuttuk derken tavan arasına sıkıştığı yerden çıkıp geliyor.
Bu hayat böyledir iÅŸte, kimileri LaikliÄŸin “la”sı ile direnir hayata kimileri kelime-i tevhidin-‘la ilahe’nin “la”sı ile direnir dünyaya ve yaÅŸamaya.
Henüz yorum yapılmamış.