Sosyal Medya

Makale

Mezhepçilik meselesi

Kafayı “Åžii Hilali”yle bozan mezhep savaşçıları, ErdoÄŸan ve AK Parti idaresindeki Türkiye’nin ‘Sünnici’ bir siyaset takip ettiÄŸini ileri sürerek dikkatleri kendi üzerlerindeki çamurdan uzaklaÅŸtırmaya çalışıyorlar.

Suriye’nin başında bulunan Nusayri/Alevi BeÅŸÅŸar Esed’le sekiz sene boyunca can-ciÄŸer kuzu sarması gibi olan ve ancak kendi halkını katliamdan geçirmeye baÅŸladığı yerde onunla yolları ayıran ErdoÄŸan ve AK Parti, Alevi düşmanıymış!

Ambargo meselesinde Şii İran devletini yedi düvele karşı savunan Erdoğan ve AK Parti, Şii düşmanıymış!

Nasıl bir Åžii ve Alevi düşmanlığıysa bu, 2009 senesinde Irak’ın Åžii BaÅŸbakanı Nuri Maliki ile Suriye’nin Alevi Devlet BaÅŸkanı BeÅŸÅŸar Esed birbirine girdiÄŸinde dönemin DışiÅŸleri Bakanı Ahmet DavutoÄŸlu iÅŸini gücünü bırakıp BaÄŸdat-Åžam arasında mekik dokuyarak onların arasını bulmuÅŸtu.

2010’da Lübnan’ın Sünni BaÅŸbakanı Saad Hariri’yi Esed’le barıştıran da Türkiye’deki AK Parti iktidarıydı.

Demek ki, Suriye’de halkın katliamdan geçirilmesi ve Irak’ta Maliki yönetiminin Sünnilere adeta savaÅŸ ilan etmesi üzerine Ankara-Åžam, Ankara-Tahran ve Ankara-BaÄŸdat hatlarında oluÅŸan gerilimler Türkiye’nin ‘SünniciliÄŸinden’ deÄŸil hakperestliÄŸinden kaynaklanıyor.

***

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, dün Ä°slam Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı Ä°stanbul Zirvesi’nin ardından yaptığı açıklamada, Türkiye’nin mezhep taassubundan berî olduÄŸunu ÅŸu sözlerle bir kere daha ortaya koydu:

“Farklılıklarımızla beraber birlik olmayı baÅŸaramadan Müslümanlar olarak yaÅŸadığımız sıkıntıları aÅŸamayız… Biz mezhepçilik noktasında ne Åžii dinindeniz ne Sünni dinindeniz, o baÅŸka bir ÅŸey. Bizim tek dinimiz var; Ä°slam. Ben Müslümanım. DiÄŸerleri birer yol olabilir, ona saygı da duyarız, ama Ä°slam’ı asla tartıştırmayız.” Elhak; Åžii-Sünni ayrımını ortadan kaldıramıyorsak, bari bu ayrıma raÄŸmen barış içinde yan yana yaÅŸamayı öğrenelim. Åžii-Sünni meselesine iliÅŸkin bazı önemli tesbitler:

“Allahu Teala’ya inanan ve Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem)’e son peygamber olarak iman getiren, Kur’an’ı ilahi kitap, Kabe’yi kıble olarak kabul eden ve beÅŸ maruf rükünlere iman getiren, ahirete iman edip dinin tartışma götürmez kesin hükümlerini tatbik eden her ÅŸahıs Müslüman sayılır.” (Ä°slami Mezhepleri YakınlaÅŸtırma Cemiyeti’nin Sünni ve Åžii kurucuları)

“Ben her ne kadar birçok farklı meselede Åžia’dan farklı düşünüyor ve amel ediyorsam da bu benim bu düşüncemi din olarak kabul etmemi ve karşı tarafı günahkâr saymamı gerektirmez; aynı ÅŸekilde  Ehl-i Sünnet mezhepleri içerisindeki farklı düşünceler için de bu böyledir.” (Muhammed Gazali)

“Mezhepleri ortadan kaldırmak bizlerin elinden gelmez. O halde ne yapmalıyız? Bizlerin görevi kalplerinde hastalık olan kimselerin bu durumdan faydalanmalarına izin vermemek olmalıdır.” (Ä°ran Devrimi’nin fikir babası Nevvab Safevi)

“Bir slogan var: ‘Ne Åžii ne Sünni, YaÅŸasın Ä°slam BirliÄŸi’. Aslında sloganımız ÅŸu olmalı: ‘Hem Sünni Hem Åžii, YaÅŸasın Ä°slam BirliÄŸi’. Mezhepleri ortadan kaldıramadığımıza göre, onları barış içinde yan yana yaÅŸatmanın yolunu bulmaya mecburuz.” (Iraklı Åžii âlim Cevad el-Halisi)

***

Mevcut mezhebî krizlerin aşılabilmesi için veya bir şekilde aşıldıktan sonra meselenin yeniden hortlamasına imkân tanımayacak bir düzenin kurulabilmesi için, mutedil kimseler bu türden değerlendirmeleri daima -en zor zamanlarda bile- gündeme getirmeli.

İçinden geçtiÄŸimiz zamanlar iÅŸte o “en zor zamanlar”.

Şu veya bu mezhebin savaşçılığına soyunmuş devletlerle, örgütlerle imtihan ediliyoruz.

Bir devletin veya örgütün yanlışını bütün bir mezhep camiasına mal etmek olmaz. Bununla beraber, belli bir mezhebî kimliğe sahip olan o devlet veya örgütün yanlışına dikkat çekmenin mezhepçilik gibi algılanabileceği endişesiyle hakkı söylemekten geri durmak da olmaz.

Gerekeni, tekfir mekanizmasını çalıştırmadan, Ä°slam kardeÅŸliÄŸi dairesinin dışına çıkmadan söyleyeceÄŸiz.   

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.