Sosyal Medya

Makale

Düşün artık Tayyar'ın yakasından

Eski Türkiye’de iÅŸkenceyle alınan ifadeler yeterli delil sayılıp insanlar ağır hapis cezalarına mahkûm edilebiliyordu. Yeni Türkiye’de “Ä°ÅŸkenceye sıfır tolerans” var; fakat geçmiÅŸten tevarüs edilen o türdeki mahkûmiyet kararları hâlâ muteber maalesef.

***

Yazar arkadaşımız Tayyar Tercan anlatıyor:

“1996 Mayıs ayının 8’inde Ankara Sincan Belediyesi’nde resmi nikahım kıyılarak evlendim. Bir gün sonra polis tarafından arandığımı duyarak normal bir vatandaşın yapacağını yapıp emniyete gittim ve ne olduysa kendi irademle emniyete gitmemle baÅŸladı. Ä°BDA-C adlı örgütle alakalı olarak gözaltına alındığım söylenerek yakalanma tutanağı düzenlendi. Ankara’dan Ä°stanbul’a sevk edildim. Günlerce askı, falaka, soÄŸuk su, kaba dayak, elektrik, sapkın sadist fantazileriyle dolu ağır iÅŸkenceye maruz kaldım. Kabul etmemi istedikleri eylemleri kabul ettiremeyince eÅŸimi getirip gözlerimin önünde tecavüz tehditleri sonucu önüme konan herÅŸeyi kabul etmek zorunda kaldım. Bugün kırk yaşındayım  ve  aynı ÅŸeyi tekrar yaÅŸasam baÅŸka yolumun olmadığını acı bir ÅŸekilde biliyorum. Önüme konulan her ÅŸeyi kabul ettim neticede. Önce dokuz eylemdi, sonra yedi eylem yaptın dediler. En son beÅŸe düştü. Yakalama ve çözme primi için herÅŸeyi yapacak polisler ve dönemin “Ä°slami Terörist” avlama konjonktürü gereÄŸi Emniyet faslı bu ÅŸekilde geçti. Ve sorgulamamın hiç bir safhasında yanımda avukatım yoktu. O kadar yoÄŸun iÅŸkence yapmışlardı ki, izleri silmek için sürdükleri kremler ve savcılığa çıkmadan önce bir iki gün hücrede tutulmama raÄŸmen savcılığa çıkartılmadan önce götürüldüğüm Adli Tıp 3 günlük darp-iÅŸ göremez raporu verdi. Dosyamda resmi iÅŸkence raporu var. Savcılıktaki ifademde isnat edilen hiçbir suçlamayı kabul etmedim. Ä°ÅŸkence ile alındığını savcıya söyledim fakat dikkate almadı ve ‘Ä°ÅŸkence belgesini deÄŸerlendirmek sadece mahkemenin takdirinde. Bizim iÅŸimiz deÄŸil.’ diyerek tutuklama talebiyle hakime yolladı. Hakim de aynı ÅŸekilde bir tutumla isnat edilen eylemleri yaptığıma dair hiçbir belge olmamasına ragmen sadece polis ifadesine dayanarak ve iÅŸkence raporunu gözardı ederek ‘Mahkeme baÅŸlasın; evraklar gelir!’ deyip tutuklama kararı verdi…”

***

Yargı süreci devam ederken 28 Åžubat darbesi gerçekleÅŸti. O atmosferde, sadece ve sadece “Emniyette alınan ifadesi, yer gösterme tutanağı ve yazılı beyanı”na istinaden 29.5 sene hapis cezası verildi Tercan’a. Ä°ÅŸkence raporunu ve avukat yokluÄŸunu, Sabih KanadoÄŸlu’nun başını çektiÄŸi ilgili Yatgıtay Dairesi de mesele edinmedi.

Tercan’a isnat edilen bir suçun aslında hiç iÅŸlenmediÄŸi, baÅŸka bir suçun ise isnat edilen ÅŸekilde iÅŸlenmediÄŸi, yani soruÅŸturma faslının tam bir fecaat olduÄŸu daha yargı süreci devam ederken ortaya çıktı, fakat hakimler bunu da umursamadılar.

***

Tayyar Tercan yok yere 9 sene hapis yattı. 2005’de “uyum yasaları”na istinaden tahliye edildi. Åžimdi ise “eksik yattığı” gerekçesiyle tekrar hapse atılmak isteniyor.

Yeniden yargılanmak için Ä°stanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne müracaat etti, fakat “yeni delil sunulmadığı” gerekçesiyle red cevabı aldı.

Yeni delil mi? Eski delillerin suyu mu çıktı? Adli Tıp Kurumu’nun verdiÄŸi iÅŸkence raporu var, sorguda avukatın bulunmadığı gerçeÄŸi var; daha ne delili istiyor bu mahkeme?

Bir şey daha var: Tercan, hakkındaki davadaki usulsüzlükler sabit görüldüğünden, 28 Şubat darbecilerinin yargılandığı davaya müşteki sıfatıyla katılabilmişti.

Bir taraftan “Evet, bu adam yanlış yargılandı” diye itirafta bulunuyor, öbür taraftan “Yeniden yargılanmasına gerek yok” diye kestirip atıyorlar! Bu nasıl bir adalet anlayışıdır Allah aÅŸkına?

***

Tercan, aldığı ret cevabına bir üst mahkeme nezdinde itiraz etti.

Nihai karar için süre bu hafta doluyor.

Verilecek karar, sadece Tercan’ın akıbeti bakımından deÄŸil, bu ülkede iÅŸkencecilerin hükümranlığının devam edip etmediÄŸini gösterecek olması bakımından da çok önemli.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.