Sosyal Medya

Makale

İslamcı Müslüman ve ahlak

Özkök köşe yazılarında benimle Ahmet TaÅŸgetiren kardeÅŸimi mukayese ediyor, “onun Müslüman, benim Ä°slamcı olduÄŸumu, onun millet, benim ümmet dediÄŸimi” söylüyor; bir de “AK Parti'nin ondört yıldır iktidarda, bütün güç ve imkanların onun elinde olduÄŸunu, muhalefeti susturduÄŸunu, her ÅŸeye karıştığını… ama tecavüz vb. ahlaksız davranışların devam ettiÄŸini, bu sebeple kendilerini (milleti Batı'ya yönlendiren ve hayatlarında dini azaltanları) ahlaksızlıktan sorumlu tutmanın insaf dışı olduÄŸunu” ifade ediyor (özetledim).

Bir şahsın beni ve bir partiyi tenkit etmesi en tabii hakkıdır, buna bir diyeceğim olmaz, yeter ki, yalan, iftira ve hakaret olmasın!

Sayın Özkök'ün yazılarını da “tenkit” olarak kabul ediyor ve bazı açıklamaları hak ettiÄŸine inanıyorum.

Ahmet Bey lütfedip bir yazı kaleme alarak bazı açıklamalar yapmış, eline ve gönlüne sağlık! Ben devam edeyim:

Ahmed Bey ırkçı-ulusçu-milliyetçi deÄŸildir, ben de deÄŸilim. Bütün Müslümanlar, Ä°slam dinine mensup fert ve gruplar arasında sıkı bir birlik, dayanışma, yardımlaÅŸma, düşmana karşı birlikte savunma iliÅŸkisinin bulunması gerektiÄŸinde ittifak ederler; çünkü bu dinlerinin emridir. Son Peygamber'in (s.a.) dini tebliÄŸ için gönderildiÄŸi insanların tamamına da O'nun ümmeti derler. Bu ümmetin bir kısmı tebliÄŸe evet demiÅŸ, Müslüman olmuÅŸtur, onlara “icabet ümmeti” derler, diÄŸer kısmı ise Ä°slam'a davet edilmiÅŸtir, edilmektedir, bu mübarek ve kurtarıcı dine girmeleri beklenir, bunlara da “davet ümmeti” denir.

Dünyanın farklı coÄŸrafyalarında yurt edinmiÅŸ Müslümanların tamamının bir devletin teb'ası olmaları idealdir. Bunun mümkün olmadığı zamanlarda ise aralarında bir ÅŸekilde birlik oluÅŸturmaları gerekir, bu da dinin emridir. Åžartların zorlamasıyla farklı ulus devletlerin olması Müslümanların “Irkçı, ulusçu ve bu manada milliyetçi” olmalarını gerekli ve caiz kılmaz. Her bir grup kendi dilini, alt kültürünü ve meÅŸru menfaatini korur, insani duygu ve iliÅŸkiler de kendi aralarında daha sıkı olabilir, hepsi bu kadar, bundan öte bir ayrımcılık, ümmet birliÄŸine karşı duruÅŸ; etnik, coÄŸrafi vb. iliÅŸkiyi Ä°slam kardeÅŸliÄŸinin önüne geçirmek, onun yerine koymak caiz olmaz.

Her Müslümanın aynı zamanda Ä°slamcı olduÄŸunu yazdım ve ısrar ediyorum. Tartışılan husus bu terimle ilgilidir. Ahmed Naîm Bey gibi bazı Ä°slamcı mütefekkirler bu terimi beÄŸenmemiÅŸlerdir, ancak “sahih Ä°slam'ı bütünüyle hayata geçirme, yaÅŸatma ve yayma davası” manasında bir harekete karşı çıkan Müslüman olmamıştır, olamaz. Ä°ÅŸte ben ve daha pek çok Ä°slamcı bu davaya “Ä°slamcılık” diyoruz, bu manada her Ä°slamcı aynı zamanda Müslümandır.

Peki her Müslüman aynı zamanda İslamcı mıdır?

Davaya fiilen katılmıyorsa ona İslamcı denemez, ama öyle olması beklenir.

AK Parti ondört yıldır iktidarda olduğu ve bütün imkanlar elinde bulunduğu halde niçin ahlaksızlıklar var, bundan iktidar sorumlu değil midir?

Bir toplumun bozulan ahlakını bir iktidarın -ki, bütün imkanlar onun elinde de deÄŸildir- kısa zamanda ıslah etmesini beklemek cehaletten kaynaklanır. Bozmak kolay, düzeltmek ve yapmak zordur; bozmak çabuk olur, düzeltmek ve yapmak uzun zaman ister. Ahlak bakımından bir iktidarın sorumluluÄŸunu onun “ahlak anlayışı ve ahlakı ıslah gibi bir davasının olup olmadığında” aramak gerekir. AK Parti kurucu ve yöneticilerinin genellikle Ä°slam ahlakına baÄŸlı olduklarına inanıyorum, bu ahlakı ferdin ve toplumun hayatında var etmek ise yalnızca siyasetçilerin ve kısa zamanda yapabilecekleri bir iÅŸ deÄŸildir.

Bu bakımdan partileri karşılaştırmak isteyenler şu hususlara bakabilirler:

-Zorunlu ahlak derslerini kim koydu, kim karşı çıktı ve kaldırdı?

-Zorunlu din derslerine kim karşı çıkıyor?

-Zinayı, içkiyi, kumarı, eşcinselliği hangi parti ve zihniyet serbest bırakıyor?

Bu örnek soruları arttırmak mümkündür.

Biliyorum, hemen bana ÅŸu sorular yöneltilecek: Ya rüşvet, yolsuzluk, yetkinin kötüye kullanılması… bunlara ne diyeceksin?

Bunları meşru görmek hiçbir Müslüman için mümkün değildir, ancak bu ahlaksızlıklar da her zaman vardı, keşke tamamen ortadan kalksa, ama beşer tabiatı bunu mümkün kılmıyor; her amili bir yana bırakıp yalnızca AK Parti'yi bu kötü fiillerden sorumlu tutmak da haksızlıktır. Hangi parti, grup, fert olursa olsun dine ve ahlaka aykırı olan fillerin içinde olur, bunları tasvip eder ve ıslahı için çaba göstermezse Allah onların bu dünyada belasını verir, öteki dünyada ise cezaları yaman olacaktır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.