Sosyal Medya

Makale

Mümin önceliği kardeşine verir

"(Banimet)) Allah'ın lütuf ve rızâsının peÅŸine düşerek Allah'ın dinine ve Resulüne yardım ederlerken yurtlarından ve mallarından uzaklaÅŸtırılmış olan yoksul muhacirlerin hakkıdır. Ä°ÅŸte onlar dosdoÄŸru kimselerdir./ Onlardan önce bu yurda yerleÅŸmiÅŸ ve gönülden inanmış olanlar, kendilerine göç edip gelenleri severler, onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar; ihtiyaç içinde olsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin bencilliÄŸinden korunmayı baÅŸarırsa iÅŸte kurtuluÅŸa erecekler onlardır./ Bunların ardından gelenler de “Ey rabbimiz” derler, “Bizi ve bizden önceki iman etmiÅŸ kardeÅŸlerimizi bağışla; kalplerimizde iman edenlere karşı kötü bir düşünce ve duyguya yer bırakma. Rabbimiz! KuÅŸkusuz sen çok ÅŸefkatlisin, çok merhametlisin.” (HaÅŸr:59/8-10)

Ä°htiyaç içinde olsalar bile onları kendilerine tercih ederler”cümlesinde ifade edilen, yazının baÅŸlığına “mümin önceliÄŸi kardeÅŸine verir” ÅŸeklinde aktardığımız ve Allah'ın hoÅŸnut olduÄŸu kullarına özgü olan ahlaka “îsar ahlakı” denir.

Bu üç âyette, ideal mümin tipi ve karakteriyle ilgili tasvirlerin ve eÄŸitici-öğretici uyarıların hakim olduÄŸu görülür. Bunları şöyle sıralamak mümkündür: a) Bütün hayırlı eylemlerde, baÅŸarılı olmak için kendi gücüne deÄŸil, Allah'ın lütuf ve inayetine olan inancı öne çıkarmak, kendi tercih ve yeteneklerini kusursuz kabul etmek deÄŸil, özündeki imanı hayata geçirmek ve onun kurtarıcılığına güvenmek; b) Allah'ın hoÅŸnutluÄŸunu kazanmayı amaç edinmek, bütün davranışlarını bu ilkeye göre anlamlandırmak; c) Allah'a ve resulüne yardım yani Allah'ın buyruk ve yasaklarını tebliÄŸ uÄŸruna gerektiÄŸinde en deÄŸerli dünyevî arzu ve çıkarlarını feda edebilmek; d) Dürüstlükten ödün vermemek, söze sadakat göstermek; e) Darda olan mümin kardeÅŸine kucak açmak; ama imkânlarını onunla paylaşırken ve onun için özveride bulunurken bunun sevgi temeline dayalı kalmasına özen göstermek, yani içindeki ÅŸeytanî dürtülere karşı mücadele vererek davranışlarının içtenliÄŸini korumak, yapmacıklıktan ve gösteriÅŸten uzak durmaya çalışmak; f) BeÅŸerî zaaflara karşı daima Allah'ın yardımına ve korumasına sığınmak; g) Allah'ın ÅŸefkat ve merhametinin herkesi kuÅŸatacak enginlikte olduÄŸuna yürekten inanmak; kendisi için olduÄŸu kadar mümin kardeÅŸleri için de O'nun bağışlamasını dilemek; baÅŸkalarının kusurunu gördüğünde kendisinin de bir beÅŸer olduÄŸunu ve benzer kusurlar iÅŸleyebileceÄŸini hatırlamak .

Şu hadis de îsar ahlakının güzel ve örnek bir uygulamasını anlatıyor:

Birisi Peygamberimize (s.a.) gelip “dayanılamaz derecede açım” diyor. Peygamberimiz evine haber gönderip bir ÅŸeyler var mı diye sorduruyor; sudan baÅŸka bir ÅŸeyin olmadığı bilgisi geliyor; Peygamberimiz yanındakilere dönerek: “Bu kiÅŸiyi bu gece kim misafir ederse Allah'ın rahmeti onunla olsun!” diyor; Medineli bir zat: “Ben edeyim yâ Resûlallah” diyor; adamı alıp evine götürüyor; eÅŸine: “Misafire yedirecek bir ÅŸey var mı?” diye soruyor; eÅŸi: “Çocukların yiyeceÄŸinden baÅŸka bir ÅŸey yok” deyince: “Onları baÅŸka bir ÅŸekilde oyala, misafiri içeri alınca ışığı söndür, o bizim de kendisiyle beraber yediÄŸimizi sansın” diyor; eÅŸi söyleneni yapıyor; sofraya oturuyorlar; misafir yiyor, onlar da yer gibi yapıyorlar. Sabah olunca Medineli zat Efendimizin yanına gidiyor ve ÅŸu açıklamasına mazhar oluyor: Gece misafirinize yaptığınız Allah'ın çok hoÅŸuna gitti!” (Müslim, 2054)

Din kardeşliği işte böyle olur, lâf ile olmaz.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.