Sosyal Medya

Makale

Kadına karşı üç tavır ve alınacak dersler

Trabzon’un Of ilçesinde camii kürsüsünde bilgilendirme toplantısı yapan müftülük görevlisi kadın ilçenin ileri gelenlerinden biri tarafından “sen kimsin bize vaaz veriyorsun” diye kürsüden indirilmiÅŸ. Daha doÄŸrusu lambalar söndürülerek, mikrofonun sesi kısılarak, ÅŸalterler indirilmek suretiyle kadın müftülük görevlisi kürsüden inmek zorunda bırakılmış. Ben gazetelerin yalancısıyım. Meydana gelen olayı gazetede okuduÄŸum ilk anda Karadeniz fıkrası zannetmiÅŸtim. MeÄŸerse yaÅŸanmış bir olaymış. Vaki olduÄŸunu var saydığımız olaydan alınacak ibretler ve dersler:

Bir; Kadının kürsüden indirilmesi, çok kaba, çok düşüncesizce bir çıkış.

Ä°ki; Kadından din öğrenilmez yargısı ne zamandan beri bu milletin ilmihal bilgileri arasına korsanca girdi? Böyle bir fetva mucibince hareket edenler bir zahmet Ä°slam Tarihi’ne müracaat etsinler.

Üç; Türk Edebiyatı dergisinin Nisan sayısında “Kadın Sesi Helaldir” baÅŸlıklı bir ÅŸiirim yayınlandı. Ä°kna olmayanlar bu ÅŸiiri de okuyabilirler.

Ana Muhalefet Partisi lideri Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun parti grubunda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema RamazanoÄŸlu için sarf ettiÄŸi sözler ülkemizde kadına ÅŸiddetin boyutlarının nerelere uzandığını gösteriyor. EÄŸer siyasi ihtirasımız ahlakımızın, insanlığımızın ve üslubumuzun önüne geçmiÅŸse bu halk için yönetici ve temsilci olmaktan çoktan çıkmışız demektir. Egosu, hırsı ve ihtirası tarafından yönetilen birine nasıl olur da yönetici diyebiliriz? Haydi diyelim ki KılıçdaroÄŸlu bu ifadeyi maksadını aÅŸacak ÅŸekilde söyledi, o vakit özür dilemesi gerekmez mi? Sözün ÅŸiddeti incitene göre deÄŸil, incinene göre belirlenir.

Söylenen sözün zahirine göre hareket ettiğimizde ortaya çıkan sonuçlar:

Bir; Ağzı bozuk olanın niyeti de bozuktur.

İki; Kadına karşı işlenen suçlar ve yapılan haksızlık ve hakaretlerde bile ayrışıyoruz. Herkes kendi dünya görüşündeki kadınların mağduriyetiyle ilgileniyor, diğerlerini kendi sorunu addetmiyor.

Üç; Siyasiler eÄŸer bugün sokak diline kadar seviyeyi düşürmüş, söyledikleri sözün nereye gideceÄŸini hesap etmez duruma gelmiÅŸlerse ortada kelime daÄŸarcığı, söz söyleme becerisi ve Türkçeyi kullanma problemi var demektir. Parlamenterler için bir an önce “dil anlatım” dersleri gündeme getirilmelidir.

Ali AÄŸaoÄŸlu, Ä°stiklal Caddesi’ndeki saldırının ardından gülerek “Ortanca hanımı aldım Ä°stiklal Caddesi’ne patlamanın olduÄŸu yere gittim. Millet fakir karanfil bırakıyor, ben gül bıraktım” demiÅŸ. “Millet fakir karanfil bırakıyor, ben gül bıraktım” ifadesine kimse fazla takılmadı da “ortanca hanım” bahsi gündemi meÅŸgul etti. Kapitalizm iÅŸte böyle bir ÅŸey. Paranız varsa milletin acısının üzerine böyle sırıtan güller atarsınız. “Ortanca hanım” bu kimlikten hiç rahatsız olmaz. Sperm bankasını tercih edeceÄŸine patronu Ali’yi tercih etmiÅŸtir ne de olsa.

Alınacak dersler:

Bir; Ali AÄŸaoÄŸlu’nun muziplikle kamufle ettiÄŸi kibri ile en tepeden insanlara tekebbürle bakan gökdelenlerin şımarıklığı birbirine ne kadar benziyor.

Ä°ki; AÄŸaoÄŸlu’nun bakışı tam bir aÄŸa oÄŸlu bakışı olmalı ki milleti külliyen fakir görüyor, elindeki karanfile kadar.

Üç; Bu olay bana Ali Åžeriati’nin ÅŸu sözlerini hatırlattı. Tam da meselenin açık kalan ucuna cevap niteliÄŸinde: “KiÅŸi yoksul olunca iyilikleri bile aÅŸağılanır. Oysa güçlü olan, altını olan kimselerin kötülükleri sanat olarak görülür, saçmalıkları önemli sözlermişçesine dinlenir, yersiz tiksindirici geÄŸirmeleri felsefe, bilim, din olarak anlaşılır, soÄŸuk ilgisiz ÅŸakaları bile dinleyicileri güle güle öldürür.”

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.