Sosyal Medya

Makale

Konum Bildiriyorum

tarihinde yayınlandı.

Artık buluşmak istediklerinize “Konumunu bildir” demeniz yetiyor. Gelen konum bilgisini telefonunuzun navigasyon programına girdiğiniz an bu adrese en seri şekilde ulaşabilmeniz için rota oluşturuluyor. Yeni teknolojiler, buluşmak isteyeni kavuşturuyor(!)

Bir insanın kendisinin bulunduğu adres ile ilgili konum bilgisi vermesi onun nerede olduğunu bildiği anlamına gelir mi? Her insan için nerede bulunduğunun farkında olması onun şuurunun yerinde olduğunu gösteren en önemli delil midir? Gökhan Özcan diyor ki; ‘Herhangi bir sebeple şuur kaybı yaşayan hemen her insan, “Neredeyim ben?” diyerek ayılıyor. İnsan için şuurun başlangıç noktası neresidir diye merak ediyorsak, işte cevabı!’

İslam’a göre bir kimse reşit değilse, unutmuşsa, uyuyorsa, baygınsa, cinnet geçirmişse veya herhagi bir psikiyatrik rahatsızlıktan muzdaripse, o insan, yaptığı yanlıştan dolayı mesul tutulmaz. Sayılan bu illetlere duçar olanlar nerede olduğunu bilmeyenlerdir. Allah ve görevlendirdiği meleklerinin bilmesine rağmen kişi nerde olduğunu bilmiyorsa sorumlu tutulamaz. Yani nerede olduğunu bilen kimse yaptıklarının tamamından mesul sayılır. Üstelik bir de nerede olduğunu bildiriyorsa şuuru tamamen açık demektir.

Peki etrafımızda bu kadar konum bildiren kişiyle beraber yaşıyor olmamız olup bitenlerin farkında olduğumuzu gösterir mi? Yahu adres tarifine getirilen teknolojik bir kolaylıktan kalkıp nerelere çıktın diyenler, konum bildirmenin sadece bulundukları yere ait veriler olduğunu zannedenlerdir. Sahi siz şu anda neredesiniz? Bu soruya vereceğiniz cevap aynı zamanda ne işle uğraştığınızı da göstecektir. Bir iş gününde, erkek ‘evdeyim’ diyorsa yattığının, ev hanımı evdeyim diyorsa ev işleriyle uğraştığı anlaşılır. Nerede olduğunuz bilgisi sizin meşguliyetinizi de anlatıyorsa bildirdiğiniz konumunuz sadece bir adres tarifi değildir.

Nerede olduğumuzu bilmemize hatta bidirmemize rağmen nerede bulunduğumuzun farkında olmadığımızla ilgili en çarpıcı örnek, ihramlı iken çekip paylaşılan fotoğraflardır. Sırtını Kabeye verip çektirilen selfiler, umre bitiminde birbirinin saçlarını kısaltırken, umre refikleriyle yanyana, tavaf ederken kameraya doğru tebessümler... ‘Neden umredesiniz?’ sualinin cevabı ‘nerede olduğunun farkında mısınız?’ sorusunda gizlidir. Yani ihramlı fotoğraflarınızı görenler bu paylaşımınıza bakıp, artık eski hatalarınızı yapmayacağınızı, ahiretteki hesabı öncelleyen bir anlayışa yöneldiğinizi, herkes için daha emin ve insaflı olacağınızı mı anlamalıdırlar? Yoksa kutsal turizm hamlesinin bir müşterisi olarak eski günahlarından sıyrılmış olmanın zannıyla kaldığınız yerden hayatınıza devam edeceğinizi mi?

Mesele, başkasına konumunu bildirmekte değil nerede olduğunun farkında olmaktır. Biz, bu gezegende 60-70 yıl hayat sürüp ölüm sonrasında  bu süre içinde neler yaptığımızın ve neleri yapmadığımızın hesabını vermekle sorumlu tutulacak Ademoğullarıyız. Nerede olduğumuz konusundaki konumlanmamız gereken asıl hakikat budur. Yaşadığımız sürece her nerede ve hangi konumda olursak olalım bütün olanların kaydedilmekte olduğuna inanmak ‘nerdeyim’ konumlanmamızın tüm ayrıntılarıyla bilindiğinden şüphe duymamaktır.

Kuran’da ‘Ashabı Kehf’ kıssasında uyandırılan gençlerin nerede olduklarını anlamaları ancak ellerindeki gümüş paraların eskiye ait geçersiz olduğunu farketmeleriyle  ortaya çıkar. Yani ölüm bir uykuysa uyandırıldığımızda dünyada olmadığımızı anlamamızın en önemli göstergelerinden biri de, malımızın, makammızın ve çevremizin bizi kurtaramıyor olmasıdır.  

Kovulmuş şeytana uyulan her an, nerde olduğunuzun ya kendiniz ya da yandaşlarınızın unutturduğu zamanlardır. Mekandan ve zamandan münezzeh olan Allah’a inandığını iddia edenler, her zaman ve her mekanda neler yaptığının ve neleri yapmadığının bilindiğinin şuuruna sahip olanlardır. Tövbe, nerede olduğunu hatırlayıp silkinmek, istiğfar ise nerde olduğumuzu unutturan sarhoşluklara ait kayıtlarımızın tamamının silinmesi talebidir.

Aslında Kuran’ı ölülere değilde kendi nefsine okuyan her kişi nerde olduğuyla ilgili ayrıntılı bilgilere sahip olur. Ağzımızın tadını kaçıran ölüm ise müminler için en önemli konumlandırandır. Nerde olduğunu unutan veya unutturulan kimsenin ilk unuttuğu hakikat ölümdür. Ölümü unutturan her türlü konumlanma kişiye ve çevresine sahte bir huzur sunar.

Dostlar, bir ağaç altında gölgenirken çekilen fotoğrafınıza ‘Şu an bir süreliğine Moris Nigra’nın altında gölgelmekteyim’ notunu ekleyip, sizden konum bilginizi göndermenzi isteyen çevrenize nerede olduğumuzu hatırlatmaya ne dersiniz?

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.