Sosyal Medya

Makale

Türkiye bu çarkı kırmak zorunda

Daha öncekilerle birlikte ele alındığında, Kızılay’daki bomba eylemi ‘terör’ kelimesi ile ifade edilebilecek aÅŸamanın geçildiÄŸini söylüyor. Karşımızda halkı çaresiz, karamsar ve güvencesiz hissettirme peÅŸinde olan ‘kör’ bir terör faaliyeti yok. Stratejisi olan sistematik bir savaşın taktiksel hamleleri var. Cenevre toplantısından hemen önce, Nusaybin ve Yüksekova’da yarı savaÅŸ haline girilmiÅŸken, BaÅŸbakan ve eÅŸi bölgede ‘yara sararken’ gerçekleÅŸen bu cinayet basit bir mesaj içeriyor: ‘Ä°ÅŸler sizin sandığınız gibi olmayacak ve siz bizim merkezimize girdiÄŸiniz ölçüde biz de sizinkine gireceÄŸiz...’

Bu fevri bir karşı koyma deÄŸil. PKK ile bilumum sol ÅŸiddet örgütlerinin oluÅŸturduÄŸu Halkların BirleÅŸik Devrim Hareketi zaten bu tür eylemlerin düzenli ve sistematik olması hedefini güdüyor. Bu birlikteliÄŸin anakronik bir intihar ideolojisinden beslendiÄŸi, ‘hayatı’ ölümde bulan bir psikolojinin çok kolay öldüreceÄŸi açık… Bu iÅŸbirliÄŸi zemininin çoktan kotarılmış olduÄŸunu, son eylemin bir ‘mühürleme’ iÅŸlevi gördüğünü varsayabiliriz. Ancak bu terör ‘kurumsallaÅŸması’ olmasa bile, Suriye ve çevresinde at koÅŸturan istihbarat aÄŸlarının PKK’ya istediÄŸinden fazla destek sunduÄŸunu biliyoruz.

***

Kızılay’daki toplu cinayet gündemle ilgili yorumlanmaya müsait. ÖrneÄŸin Meclis’teki fezlekelerin kabulünü ve dokunulmazlıkların kaldırılmasını teÅŸvik ediyor. Kürtleri dışarıda bırakan bir ‘milliliÄŸi’ tahrik ediyor. Ayrıca hayatın hiç de BaÅŸbakan’ın iÅŸaret ettiÄŸi türden bir bahara yönelmediÄŸini hatırlatıyor. Barışın bir ‘yenilgi’ olduÄŸunu düşünenlerin, barış ihtimali belirdiÄŸinde savaşı zorlaması ÅŸaşırtıcı deÄŸil.

Öte yandan daha gerçekçi bir yorum bu olayın gündemden bağımsız olarak sahneye konduÄŸu ve bundan sonra da belirli bir süreklilik arz edeceÄŸi varsayımına dayanmak zorunda. PKK gündeme müdahil olma deÄŸil, gündem yaratma, dahası gündem ‘olma’ peÅŸinde.

***

CumhurbaÅŸkanı taziye mesajında şöyle diyordu: “Terör örgütleri ve onları maÅŸa olarak kullananlar, güvenlik güçleriyle yaptıkları mücadeleleri kaybettikçe en ahlaksız, en vicdansız yollara baÅŸvurarak masum vatandaÅŸlarımızı hedef almaktadırlar.” DoÄŸru bir tespit... Ama aynı zamanda terörün bitmeyeceÄŸinin de belirtisi. Çünkü yine ErdoÄŸan’ın haklı olarak ifade etiÄŸi üzere “ Devletimiz… meÅŸru müdafaa hakkını kullanmaktan asla vazgeçmeyecektir.” Mesele ÅŸu ki devlet PKK’nın mücadeleyi kaybetmesi için elinden geleni yapıyor, ama PKK da mücadeleyi kaybettikçe teröre meylediyor. Bu durumda CumhurbaÅŸkanı’nın mesajındaki “Terör dize getirilecektir” temennisi nasıl gerçekleÅŸecek?

Gerçeklikten kaçarak ne çözüm ne de barış üretebiliriz. Suriye’de öngörülebilir ve istikrar vadeden bir gelecek ihtimali ortaya çıkana dek, PKK etkili bir aktör olmayı sürdürecek. Böyle bir gelecek ihtimali ne kadar gecikirse o kadar avantajlı olacak, çünkü bölgeye daha iyi yerleÅŸecek ve büyük aktörleri kendisine destek vermek durumunda bırakacak. Buna karşılık Türkiye’nin Suriye’deki kaotik halin düzelmesi açısından belirgin bir etkisi yok. Türkiye bu olayda bağımlı bir deÄŸiÅŸken… Ama aynı zamanda bağımsız deÄŸiÅŸkenleri güçlü bir biçimde etkileme ÅŸansı olan bir aktör.

Türkiye bu olayı ancak ABD ile çözebilir. Neye razı olduÄŸumuz ortaya konmalı, bu çizgi güçlü bir biçimde sahiplenilmeli, ancak bu sonucu elde etmenin karşılığı olarak esnek davranmaya da hazır olunmalı. Türkiye, ABD’nin Rusya’ya gereÄŸinden fazla mahkum olmasının yarattığı rahatsızlığı giderecek ve tüm aktörleri yeni tercihlere zorlayacak bir adım atabilir. Sonuçta terör anında bitmeyebilir, ama getirisi ve siyasi iÅŸlevi biter.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.