Sosyal Medya

Makale

Dünya Arkadaşlık Günü

 

Facebook, 12. yaş günü olan 4 Şubat 2016 tarihini Arkadaşlık günü olarak kutladı. Bunu vesile ederek tüm abonelerine kendilerini ve arkadaşlarını gösteren kısa videolar armağan etti!  

Kişiye özel hazırlanmış videoda bir el, müzik eşliğinde, abonelerin lisanına göre önceden belirlenmiş başlıkları içeren etiketler eşliğinde paylaşılan fotoğrafları ardı ardına sıralıyor.

Merhaba’ diyen ilk etiket kişiye ait fotoğrafları üst üste koyuyor. ‘İşte Arkadaşların’ başlığıyla en çok gönderi paylaşılan akranlar sergileniyor. ‘Aslında sadece bunlar bir kaçı’ etiketiyle diğer arkadaşlara ait fotoğraflara da atıf yapılıyor. ‘Birlikte ne çok şey yaptınız’ başlığıyla kankalar ile çektirip paylaşılan fotoğrafları üst üste koyulurken yazılı paylaşımların ilavesiyle gülümsetmek amaçlanıyor.‘Onlarla anıları paylaştın’ ara başlığı ile beraberce gidilen doğum günleri, çekilen düğün halayları, tatil fotoğraflarıyla maziye dalıp gidiliyor. ‘Peki, bunu hatırlıyor musun ile okul veya askerlik döneminde çektirilenler, zamanın çok çabuk geçip gittiğine dair hüzünlendiriyor. ‘Arkadaşların gerçekten mükemmel başlığı seçilen dostlar üzerinden övülerek mutluluk doruklara ulaştırılıyor. ‘Arkadaşlık Gününü’kutlayan videoyu hazırlayan Facebook ekibi, buruk bir sevinçle gülümsetmeyi amaçlanmış…

Geçmişte herkesin sahip olduğu fotoğraf albümlerin dijital karşılığı olan videoyu hesabında yayınlayarak arkadaşlarınla da bu mutluluğu paylaşman isteniyor. İyi ki varsın Facebook(!) 12 yıl önce sensiz ne yapıyorduk? Sen olmasaydın biz eski arkadaşları dair fotoğraflara nasıl ulaşırdık? Bugün onların nerede ve ne ile iştigal ettiğini nasıl bilebilirdik? Üstelik üzerine bir de Arkadaşlık gününde yaptığın videolu sürprizle kalpleri fethettin(!)

Sizin, ailenizin ve arkadaşlarınızın fotoğraf albümünü bir Amerikalının izinsiz incelediğini görseniz ne yapardınız? Anılarınızı yazdığınız defteri bir İsraillinin karıştırdığını fark etseniz ne hissederdiniz? Facebook hesabınızda size ait paylaşım verileri nerede saklanıyor? Bunlara sınırsız erişim hakkına sahip olanlar paylaşımlarınızı hayrınıza kullanacağından emin misiniz? Hakkında düzenlenmiş arkadaşlık gününe ait fotoğrafları facebook çekmemiş kendin paylaşmışsın. Peki, paylaşımın üzerinden edinilen verilerle hakkında dosyaların düzenlenmesine kabullenmek küresel fişlemeyi mazur görmek değil mi?

Ülkemizde büyük bir istihbarat başarısı olarak sunulan Mavi Marmara katliamını yapan İsrailli teröristlere ait bilgiler, onların facebook adreslerinde yayınladığı fotoğraflardan ve verdiği detaylı bilgilerden edinilmiş. Yaptığı katliama ait görüntüleri yayınlayıp bundan ‘like’ beklentisine girene, ‘insan’ denir mi? Mümin kardeşlerinin çocuklarının ceset fotoğraflarını paylaşana ne denir? Katliam yapan daeş veya pkk yanlılarına ait paylaşımları dahi yayınlayan facebook, bir paylaşım sitesinden öte küresel örgütleme birimine dönüştürülmüş olabilir mi?

Mail adresiniz ve belirlediğiniz(!) şifrenizle girilen hesabınıza ait paylaşımlarınızı sadece en yakınlarınızdan sakladığınızın farkında mısınız? Gâvurların tüm paylaşımlarınızı bilmesi fakat en yakınınızın bu şifreli(!) bilgilere ulaşamaması sizce mahremiyetinizin korunması mı? Bu şifreleri rahatlıkla kırabilen TSK, asker kaçaklarını şıp diye tespit ediyor. Yakında şifre yerine ses ve parmak izi girmemiz istenince kendimizin ve yakın çevremizin ses ve parmak izi kayıtlarının küreselci iletişim örgütünün elinde olmasından endişelenmemiz gerekmez mi?

Mesela kızına talip olana ait bilgileri ücreti karşılığında facebooktan isteyen bir baba, damadın hangi fotoğraflarına ulaşır? Arkadaşlarla kafa çekerken, sevgilileri ve onlar hakkında sarf ettiği sözler, parayı nerede kazanıp nerede harcadığı, hangi siteleri sürekli takip ettiği, etnik kimliği, siyasi görüşü, fanatizmi, cinsiyeti(!)… Hani bunlar aramızda kalacaktı? İzin vermediklerimiz bu bilgilere ulaşamayacaktı. Paylaşımlarınızı silmeniz için imkân tanıyanlar bir de bakıyorsunuz ‘eski dosyalarınıza ulaşmak ister misiniz?’ diye size yeni bir hizmet sunmaya başlamış. Bizim sildiklerimizi silmeyenler bu verileri hangi amaçlar için saklıyor?

Ülkemizde örgütler hakkında sürdürülen sürek avında bu paylaşımlardan faydalanılıyor. Maazallah küresel sürek avlarının malzemesi kılınan kişi ve çevresi, paylaşımları üzerinden derlenen dosyalar, arkadaşlar günü videosu kadar masum olabilir mi? Zira yapılan dersler, vaazlar, toplantılar, istişare kurulları, katılınan mitingler, desteklenen yasaklı liderler, okunan kitaplara ait paylaşımları sadece seçtiğiniz arkadaşlarınız tarafından mı izleniyor? Ülkemizin iç güvenliği sağlamak için Facebook ve twiter’e ulaşımı keserek engelleme çaresizliğini düşünürsek, kişi ve çevresinin bu konuda hiç bir emniyet tedbiri alamayacağı aşikâr değil mi?

Bir liderin bugün ettiği iddialı sözlerin tam tersini söyleyen videolarını servis ederek itibarsızlaştıran kim? Bu videoyu Facebook mu kaydetmiş yoksa kendi mi paylaşmış? Peki, geçmişe ait paylaşımlarınızın ifşa edilmemesi hesabınızın şifrelerle korunmasından mı?

Şu anda facebook hesabı paylaşımlarınızdan edinilen veriler ışığında kişiliğinize ait anket sonuçları, çevrenizin hakkınızdaki olumlu analizleri hoşunuz gidiyor. Eğer küreselciler paylaşımlarınızdan çıkardığı analizlerle, sizi ve çevrenizi suçlu ilan etmek isterse buna karşı tedbiriniz var mı? Bir anda alevlendirilen gezi olayları sonrası kimlerin nick’lerine ‘TC’ kimlerin ‘Rabia’ rumuzu koyduğuna dair tüm veriler kimin elinde? Karşılıklı iki kesimi de paylaşımlarında verdikleri bilgiler üzerinden kışkırtmak zor mu? Anlaşmazlıklarımızın tüm ayrıntılarıyla gâvurun dijital depolarında saklanmasından endişe etmeli değil miyiz?

Bilgilendiğimiz(!) Google, mail hesaplarınız, facebook, twiter, youtube’ye aynı anda ulaşıyor kılınmamız bize sunulan bir kolaylık mı? 4,5G sim kartlı akıllı cep telefonunuz üzerinden belediye otobüslerinde dahi bu küresel iletişim örgütüne kolayca ulaşabilmek size sunulan bir hizmet mi? Uzaktan internet ile evinizi veya işyerinizi gözetlemenizi sağlayanlar güvenliğinizi mi önemsiyor? Bu görüntülere sadece siz mi ulaşabiliyorsunuz? Sınırları hiçe sayan bu küresel iletişim örgütünün ‘Arap baharı’ adlı sanal operasyonunda kazananlar ve kaybedenlerin bizim gençlerden olması ve dökülen kanın durdurulamamasına ne diyorsunuz? Bir tık ile birçok insana ulaşır kılınmamız gücümüzün mü yoksa zaafımızın mı göstergesi?

Peki, bu yazı, facebook ve twiter üzerinden beğenip paylaşıldığında, yazıyı yazanın da beğenenlerin de aslında bir dolap beygiri benzeri dolaşımda olduğunu ortaya çıkarmaz mı?

Arkadaş, arkamızı kollayan, bize sahip çıkanlara denir. Peki, önce arkadaşlar gününü icat edip sonra bize ait paylaşımları derleyenlerin niyeti sağlam arkadaşlıklar kurmamız mı?

Bize bireysel özgürlük sunanlar niye guruplar kurmamızı ve desteklememizi  öneriyorlar?                 

Küresel kutlama günlerinin bir parçası kılınıp ödüllendirilmek sizi özgürleştiriyor mu?                 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.