Sosyal Medya

Makale

Biz o haritaları on beş yıl önce haber verdik!

Bir süredir parçalanmış Suriye haritaları elden ele dolaşıyor.Pantagon merkezlerinde, Ä°ncirlik Ãœssü'nde, Putin'in dar ekibinde, belki Tahran'daki güvenlik merkezlerinde, belki Ä°srail askeri merkezlerinde hep bu haritalar konuÅŸuluyor. Topu topu birkaç farklı harita vardır. Aralarındaki farklılık ise sadece tek maddedir: Suriye Ã¼Ã§e mi bölünecek, beÅŸe mi?

Nusayrilere bir devlet, Sünnilere bir devlet, Kürtlere bir devlet ve bölünme devam ediyor. Üç devlet olsa bile bu üç parça bir gün gelecek ÅŸehir ÅŸehir bölünmeye doÄŸru ÅŸekillenecek. CoÄŸrafyamız,vekalet savaÅŸlarından devletler savaşına geçtiÄŸi gibi, parçalanma sonrası ÅŸehir savaÅŸlarıyla yüzleÅŸmek zorunda bırakılacak.

Türkiye için de öyle bir harita var

Emin olun, Türkiye'nin bölünme haritaları da elden ele dolaşıyorÄ°ran'ın da, Pakistan'ın da, Libya'nın da, Cezayir'in de, Mısır'ın, Suudi Arabistan'ın da bölünme haritalarını bugünkü gibi tartışacağız. Belki sadece iki-üç yıl içinde en az beÅŸ ülkenin bölünmesini normal bir geliÅŸme gibi tartışıyor olacağız. 2003 yılında, Irak iÅŸgalinin en acı dönemlerinde bölünme haritalarını tartıştık. O zamanlar bile Irak'ın üç parça olacağını, Sünni Arapların Suriye Sünnileri ile birleÅŸtirileceÄŸini gizlemiyorlardı?

Bu yüzden Suriye de parçalanmalıydı. Suriye parçalanmadan Irak parçalanamazdı, kaderi birbirine baÄŸlıydı. Irak ve Suriye parçalansa bile Türkiye parçalanmadan bölgesel bir Kürt devleti kurulamazdı. Bu yüzden Türkiye'nin parçalanması gerekiyordu ve bizler yavaÅŸ yavaÅŸ savaşın bize doÄŸru yaklaÅŸtığını yeni yeni kanıksar olduk.

2003: ABD Türkiye'yi hedef yapacak

Bugün biraz geçmiÅŸe dönmek istiyorum. On altı yıl boyunca yazdıklarımı, tartıştıklarımı az da olsa hatırlamaya çalışacağım. Yıllar içinde Basra Körfezi ile DoÄŸu Akdeniz arasında savaşın girmediÄŸi ülke kalmayacağını hep yazdımBasra Körfezi ile Kızıldeniz arasında Ã§atışmaların ardı ardına geleceÄŸini hep yazdım. Åžimdilerde 2003 yılından bu yana yazdığım yazılara göz gezdiriyorum:Birçok tehdit açık açık gelmiÅŸ ve her tehdit oluÅŸumuna tanık olmuÅŸum. Sayısız yazılar yazmış, uyarılar yapmışım. Pek yanılmamışolduÄŸumu söylemeliyim. Sadece olacakların tarihinde oynamalar olmuÅŸ.

Bölünmenin demografik cephesi ile ilgili bütün çalışmaları aktardığım yazıları okuyorum ÅŸimdi. Mezhep bölünmesi ve kimlikeksenli bölünme stratejilerinin bütün detayları. Sadece Åžii-Sünni ayrışması deÄŸil, modern gelenekçi Müslüman ayrışması, radikal ve sufi ayrışması ve daha birçok detay.

27 Mayıs 2003'te ABD-Türkiye iliÅŸkilerinin ittifaktan çatışmaya doÄŸru seyredeceÄŸine, ABD'nin Türkiye'yi tehdit görmeye baÅŸlayacağına, Türkiye-Ä°srail iliÅŸkilerinin bir daha asla örtüşemeyeceÄŸine dair analizler sanki bugünkü fotoÄŸrafı haber verir nitelikte olmuÅŸ. Detay ihtimalleri sıraladıktan sonra Türkiye'nin kuÅŸatma altına alınacağını not etmiÅŸim.

“Ä°slam iç savaşı” böyle baÅŸlatıldı..

Mesela 2005 yılında tartıştığım bazı raporlarda Müslüman dünyanın bugünkü parçalanmışlığının temellerinin nasıl atıldığı açıkça görülüyor. Dikkatimiz ve hafızamızı yenileyelim. Bugüne nasıl geldik, küçük bir gezinti yapalım. O günkü bir yazıdan bazı parçaları buraya alalım:

Mart 2003'te RAND Corporation tarafından Zalmay Halilzad'ın karısı Ceryl Benard'a hazırlattırılan “Civil Democratic Islam: Partners, Resources and Strategies” adlı çalışmadan sonra yine RAND tarafından “U.S. Strategy in the Muslim World After 9/11” adlı yeni bir çalışma hazırlandı. Çalışma, Ä°slam dünyasının geleceÄŸine kanlı iç savaÅŸların nasıl damga vuracağına dair ürpertici projeler hakkında geniÅŸ bilgiler sunuyor.

“Medeniyetler çatışması”ndan sonra neo-con'ların en orijinal keÅŸfi olan “medeniyet içi çatışma”, daha doÄŸrusu “Ä°slam kendi içinde çatışacak” tezinin nasıl uygulanacağı projede apaçık ortaya koyuluyor.

DoÄŸrudan iÅŸgalleri ikinci plana iten ve Müslümanların dinini, kültürünü, alışkanlıklarını ve hayat tarzını temelden deÄŸiÅŸtirmeyi amaçlayan, “demokratikleÅŸme” büyüsü adı altında Müslüman elitler üzerinden gerçekleÅŸtirilmesi planlanan proje, Thomas Friedman'ın sözünü ettiÄŸi, ABD'nin Ä°slam dünyasında giriÅŸtiÄŸi“köklü devrim harekatı”nın ana stratejisi ile örtüşüyor.

Aydınlar, cemaatler, sivil örgütler neredeydiniz?

15 Aralık 2004'te duyurulan “U.S. Strategy in the Muslim World After 9/11” baÅŸlıklı çalışma, tam 567 sayfa. “Civil Islam”ın yazarı Cheryl Benard'ın yanısıra, raporun yazarları arasında RAND uzmanı Angel Rabasa, Christina Fair ve yine RAND çalışanlarından olan ve halen “U.S. Institute of Peace”in başında bulunan Siyonist öncülerden Daniel Pipes var.

Bugün ABD'nin Türkiye dahil birçok ülkede yürüttüğü çalışmalara dayanak oluÅŸturan rapor, Ä°slam dünyası için tam bir kaos senaryosu. Atlantik'ten Pasifik'e uzanan geniÅŸ coÄŸrafyada kanlı iç savaÅŸlara, etnik çatışmalara, mezhep savaÅŸlarına, iktidar mücadelelerine yol açacak plan, ne yazık ki, Müslümanentelektüeller, akademisyenler, kanaat önderleri, cemaatler ve sivil toplum örgütleri Ã¼zerine kurgulanmış.

RAND, raporunu, “ABD liderlerinin Ä°slam dünyasına yönelik bir yeniden yapılandırma/ÅŸekillendirme stratejisi, siyasi ve askeri bir proje” olarak tanıtıyor. Bunun için raporun, ABD stratejilerine temel olması amacıyla Müslüman dünyadaki dini eÄŸilimler ve Batı Afrika'dan Filipinler'e uzanan bölgede potansiyel“partner”ler üzerine yoÄŸunlaÅŸtığı belirtiyor.

“Irak-Suriye-Lübnan hattı” paramparça olacak

İç savaÅŸ anlamına gelen strateji Müslüman dünyayı, belki de yüz yıl sürecek sorunlara sürükleyecek iki çok önemli bölünme üzerinde duruyor: Åžii-Sünni ve Arap-Arap olmayan ayrışması. Maddeleri özetleyelim:

Åžii-Sünni bölünmesi: Müslümanların büyük çoÄŸunluÄŸunun Sünni olduÄŸu, Åžiilerin dünya Müslümanlarının yüzde 15'ini teÅŸkil ettiÄŸi belirtildikten sonra ABD'ye Åžiilerle iÅŸbirliÄŸine gitme önerisi yapılıyor. Åžiilerin bulundukları bölgelerde iktidara taşınması ve siyasi sürece katılmalarının saÄŸlanması istenerek böylece demokratik kurumların daha da yerleÅŸebileceÄŸi belirtiliyor. Rapora göre, ABD ile Åžiiler arasında kurulacak yakınlaÅŸma, OrtadoÄŸu'da radikal Ä°slamcıların önünde bir bariyer olacak.

Bu köşeyi izleyenler, Basra Körfezi'nden DoÄŸu Akdeniz'e uzanan kuÅŸağın denetim altına alınacağına, Irak iÅŸgalinin büyük planın bir parçası olduÄŸuna, “Irak-Suriye-Lübnan hattı”nın paramparça edileceÄŸine yönelik yazıları hatırlayacaktır. Ne yazık ki, endiÅŸelerimiz büyük oranda gerçekleÅŸiyor. Sadece iÅŸgaller deÄŸil, bölgenin direnç merkezlerini tasfiye etmeye dönük belki de daha tehlikeli bir süreç var ki, üzerinde fazlaca durulmuyor.

“Ilımlı Müslümanlar enternasyonali”

Türkiye dahil, Müslüman coÄŸrafyanın “demokratikleÅŸme” kamuflajı altında savunmasız bırakılmasına yönelik derin bir müdahale bu. Bugün hararetle alkışlanan sürecin acı sonuçlarıyla daha ÅŸimdiden yüzleÅŸiyoruz. Söz konusu proje çerçevesinde rol üslenen kiÅŸiler ve çevreler, dünyanın yargılayıp mahkum ettiÄŸi bir düşünceye hizmet ediyorlar. Müslüman dünyanın geleceÄŸine damgasını vuracaksiyasi kadrolar, ekonomik çevreler, kültürel öncüler, hatta Ä°slami hareketler oluÅŸturuluyor, siyasi, ekonomik, kültürel, sosyal ve dini dönüşümün temelleri atılıyor. ABD ordusu tarafından sipariÅŸ edilen çalışmanın dikkat çekici maddeleri şöyle:

Ilımlı Müslümanlar Enternasyoneli: Liberal ve ılımlı Müslümanlar arasındaki baÄŸlar çok zayıf. Ä°slam dünyasına ılımlı mesajların hakim olması ve bu kesimler arasındaki dayanışmayı güçlendirilmesi amacıyla bir “Uluslararası Mekanizma”, bir nevi “Ilımlı Müslümanlar Enternasyonali” oluÅŸturulmalı.

Radikal birlikteliklerin dağıtılması: Bu çevrelerin birbiriyle baÄŸlantıları zayıflatılıp yok edilmeli. Destek baÄŸlantıları kesilmeli. Bu kesimleri zayıflatıp ılımlıları öne çıkarmak için kritik bölgeler üzerinde çalışacak merkez üsler kurulmalı.

Medrese ve cami reformu: Medreselerde açık ve modern eÄŸitim ABD için acil bir ihtiyaçtır. Dini eÄŸitim veren yerlerin denetimi için “Yüksek EÄŸitim Akreditasyon Merkezleri” kurulmalı. Cami ve medrese reformu hükümetler ve ılımlı Müslüman gruplar üzerinden yürütülmeli.

Ekonomik destek: Ä°slamcı gruplar, sosyal ve ekonomik alanda yürüttükleri çalışmalarla güç kazanıyorlar. Alternatif sosyal yapılanmalar oluÅŸturulmalı. ABD ve müttefikleri gençlere ekonomik destek vermeli, bu amaca yönelik programlar uygulamalı.

Adamlar daha ne desin, her ÅŸey ortada

“Sivil Ä°slam”ın desteklenmesi: Ilımlılığı ve modernliÄŸi savunan Müslüman sivil toplum kuruluÅŸları, Müslüman dünyaya yönelik ABD politikalarının temel bileÅŸenidir. Bu kuruluÅŸların eÄŸitim ve kültürel çalışmalarını desteklemek öncelikli olmalı. ABD ve müttefikleri bu sivil toplum kuruluÅŸlarını desteklemeli.

Para kaynakları kesilmeli: Seküler ve ılımlı Müslüman organizasyonların güçlendirilmesi için Ä°slamcı grupların para kaynakları, fonları kesilmeli.

Terörle mücadeleye destek: ABD, terörle mücadelenin Ä°slam'ı hedef almadığını, otoriter rejimleri beslemediÄŸini, demokrasiyi teÅŸvik ettiÄŸini doÄŸru anlatmalı.

Müslüman diaspora: Diaspora Müslümanları kilit önemdedir ve Amerikan deÄŸerlerinin ve çıkarlarının yerleÅŸmesine yardımcı olabilir. Bu nedenle ABD, Müslüman sivil toplum kuruluÅŸları ile insani krizlerde birlikte çalışmalı.

Asker-asker iÅŸbirliÄŸi: Askeri kurumlar Müslüman dünyanın en belirgin politik aktörleridir. Askerler arası iÅŸbirliÄŸinin, ABD'nin Müslüman dünyaya biçim vermesinde özel bir önemi vardır. Pilot Müslüman ülkelerde ABD eÄŸitimli kiÅŸilerden bir çekirdek oluÅŸturulmalı. ABD eÄŸitiminden geçecek geleceÄŸin askeri liderleri aynı zamanda ABD askeri deÄŸerlerinin ve ABD etkisinin de güvencesi olacaktır.

Kültürel istihbarat: ABD, Müslüman ülkelerde bugüne kadar yürüttüğü istihbarat, psikolojik operasyonlar ve sivil çalışmaların yanı sıra bölge ve dil uzmanları üzerinden kültürel istihbarat alanında da çalışmalarını ilerletmeli.

Oyun Anadolu'da bozulacak

Ä°ÅŸte bu ve benzeri çalışmalarla yirmi yıldır coÄŸrafya parçalanıyor.SavaÅŸ tek tek bütün ülkelerin kapısını çalıyor. Sözünü ettiÄŸim coÄŸrafyada hiçbir ülke bu tehdidin dışında deÄŸil. Bu yüzden,“acımasız direniÅŸ” kavramını kullanıyorum. Süslü çözümler, üst seviyede söylemler bizi hiçbir zaman etkilemesin. Harita ortada ve bize kendi mezarımızı kazdırıyorlar.

Öyleyse, oyunu bozacak, Atlantik'ten Pasifik kıyılarına kadar her yerde direnci artıracağız. Türkiye için olaÄŸanüstü bir direniÅŸ dönemine giriyoruz. Bize Anadolu'nun yeni haritasını dayatanlara kendi haritalarımızla baÅŸkaldıracağımız bir döneme giriyoruz. Direnenler ve ihanet edenler dışında hiçbir seçenek kalmamıştır. Bugün Ä°ran'ı yanlarına çekerek, Rusya ile ortaklık kurarak bu savaşı çok daha acımasız hale getirenlerin bu coÄŸrafyadan alacağı bir ders olmalı.

Biz, bu oyunun Anadolu'da bozulacağına inanıyoruz.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.