Sosyal Medya

Makale

28 Şubat darbesi milli ve yerli olana karşıydı

"Batı Çalışma Grubu” ismiyle iÅŸ gören cunta ekibinin marifetiydi 28 Åžubat. Oksimoron bir tezatla Cumhura karşı “Cumhuriyeti koruma ve kollama” görevini ifa etmeye odaklanmış bu patetik grubun savaÅŸ narasıydı: “Topyekun SavaÅŸ!”... Ve bu narayı Batı Çalışma Grubu’na 28 Åžubat darbe sürecinde eÅŸlik eden darbe medyası aracılığıyla iÅŸitiyorduk hepimiz... Halka açılmış topyekun bir savaÅŸtı 28 Åžubat. Yerli olana, milli olana karşı açılmış topyekun bir savaÅŸ...

Ve yine cunta medyasına göre halk, “1. tehlike”ydi, millet olan, ülkenin gerçek sahibi olan yerli unsur, rejim için “1. tehlike” ilan edilmiÅŸti 28 Åžubat’ta...

Dönemin Cumhuriyet Savcısı, halkın yasal seçim sistemi çerçevesinde oy vererek iktidara taşıdığı Refah Partisi için “metastas yapmış habis ur” ifadesini kullanıyordu. Milletin verdiÄŸi oy Ã¶nemsizleÅŸtiriliyor, milletin iradesi reddediliyor, halkın güven oyu hiçleÅŸtiriliyordu bu koÅŸullarda.

28 Şubat 1997 darbesi, milli iradenin fail-i meçhul ediliş günüdür...

Çünkü bu darbede cunta ortakları iç içedir. Batı Çalışma Grubu’na eÅŸlik eden, medya, yargı, üniversiteler, sendikalar da milli iradenin yaÄŸmalandığı bu çapula ortaktırKamusal alan ve merkez tanımlarını kendi kullanımlarına uygun ama yerli olana, taÅŸraya, ötekine yasak ve uzak kılan bakışın kurduÄŸu krizin ismidir 28 Åžubat...

Ve CHP, tek parti günlerinden beri bunun merkezindedir! DiÄŸer bütün darbelerin de vesvasil cadısı olduÄŸu gibi, 28 Åžubat hummasının da kötülük fısıldayıcısıdır... “Ben kurdum, ben bilirim, ben pay ederim, var dersem var, yok dersem yok” iddiası, aslen insanımız için kurgulanmış ‘’varoluÅŸ/varolamayış mimarisi’’nin gerilimidir 28 Åžubat 1997... Seçkinlerin dayattığı demirden mimarinin infilakıdır aslında... O güne kadar tam anlamıyla varolamamışların, varlıklarını sorgulamaya baÅŸlamasının oligarklar tarafından bastırılması anlamındadır 28 Åžubat...

BuÄŸdayı ekip biçip, ekmeÄŸi yoÄŸurup fırında piÅŸirdiÄŸi halde, ancak payına düşen tayınla idare etmiÅŸ olan aziz millet; “biz de varız ve iÅŸte buradayız” dediÄŸi için suçludur ve “1. tehlike”... Ve iÅŸte bu yerli damarın, hakkını sormak için doÄŸrulan milletin susturulma, püskürtülme giriÅŸimidir 28 Åžubat...

Askeri helikopterle golf oynamaya giden komutanların, evladını ÅŸehit veren halktan duyduÄŸu memnuniyetsizliktir 28 Åžubat. Evladını ÅŸehit vermiÅŸ başı örtülü anneyi, evcil hayvanlarla bir tutarak, “başı örtülüler ve evcil hayvanlar giremez” levhasını, “kamusal alan”larının kapısına asabilenlerin darbesidir 28 Åžubat... Ä°mam Hatip Liselerindeki 13 yaşındaki çocuklara keskin niÅŸancı göndermiÅŸ adamların yaptığı, kirliden daha kirli yapış yapış ve toplumun her zerresine kadar sirayet ettirilmiÅŸ bir darbedir 28 Åžubat...

28 Åžubat’ı, hastane kapılarında beklerken can vermiÅŸ Medine Bircan teyzenin kenarı oyalı tülbentinden sorun... 28 Åžubat’ı, CerrahpaÅŸa Tıp Fakültesinin önünde kaburgaları kırılan Nuray Canan’ın kaybettiÄŸi hiç doÄŸamamış düşük bebeÄŸinden sorun... 28 Åžubat’ı, BaÅŸbakan emriyle “haddi bildirilen” Merve Kavakçı’nın kameralar eÅŸliÄŸinde bir gece vakti basılan evinden, ninesi ve iki küçük kızıyla kırılmaması için önünde dua ettiÄŸi evinin kapısından, o kapıya yasladığı sırtının yalnızlığından, o kelebeksi yalnızlığın aslında gözle görünmeyen bir daÄŸ kadar güçlü olduÄŸundan sorun...

En zayıf halktan, en dayanık- lı savunmanın nasıl çıkabilece- ğinden...

Çeliğin ipeği kesemediğinden...

İnancın mahrumiyete nasıl göğüs gerebileceğinden...

Buzulların kalbini yarıp gün yüzüne çıkacak filizlerin irade- sinden...

Bahsetsin size 28 Åžubat...

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.