Sosyal Medya

Makale

İran uluslararası iradeye teslim mi oldu, döndü mü?

Ä°ran, 1979 öncesinde, müslüman halk kitlelerinin ‘qıyâm’ı sonunda, Åžahlık rejiminin çökmesiyle gerçekleÅŸen ve ‘Ä°slam Ä°nkılabı’ ve ‘Ä°slam Cumhuriyeti’ olarak isimlendirilen yeni bir dönemin baÅŸladığı; B. Amerika’yla irtibatının kesilmesiyle baÅŸlayan 37 yıllık ve nice çetin savaÅŸlar ve mücadelelerle dolu bir gaileli dönemden sonra..

Åžimdi, artık, Ä°ran’ın uluslararası iradeye döndüğü söyleniyor.

Ä°fadeler biraz deÄŸiÅŸti.

1980-88 arasındaki 8 yıllık Ä°ran- Irak Savaşı’nın BM. Güvenlik Konseyi’nin 598 sayılı ‘AteÅŸkes’ kararının Ä°ran tarafından ve (merhûm) Ä°mam Rûhullah Khomeynî’nin‚ ‘Zehir kadehini başıma dikiyorum..’ sözleriyle kabullenilmesinden sonra, ‘Ä°ran’ın uluslararası iradeye teslim olduÄŸu’ deÄŸerlendirmeleri yaygındı. Åžimdi, ‘ulusararası iradeye döndüğü’ söyleniyor.

***

‘Uluslararası irade’, yani, emperyalist güçlerin iradesi...

Gerçek nedir?

Elbette, iki tarafın kazançları da vardır, kayıpları da. Ama, Ä°ran halkının tatmin olması ve gururlanması açısından, ‘Dünyanın en güçlü 6 devletiyle 10 yılı aÅŸkın bir süredir (5+1) müzakereleri yaparak, onlara kendi istediklerimizi kabul ettirdik. Ve biz bugün artık bir nükleer gücüz...’ diyorlar. Dahası, en yetkili kumandanlarının aÄŸzından; ‘30 yıl öncelerde, Ä°ran sınırları içine girmiÅŸ olan Saddam güçleriyle savaşırken; Ä°ran’ın yiÄŸit çocukları bugün, Ä°ran sınırları dışında, tarihimizde hiçbir zaman olmayan ÅŸekilde Irak’ta, Suriye’de, Lübnan’da, DoÄŸu Akdeniz’de, Yemen’de, Bahreyn’de dünyadaki deÄŸiÅŸimin gözcülüğünü yapı
yorlar.’ diye gururlanıyorlar. 

***

Amerikan BaÅŸkanı Barack Obama ise ‘Bu anlaÅŸmalarla, Ä°ran’ın, nükleer silah yapmasının yolunu kestik.’ diyor. Ve, 11 ton uranyumun yapılan anlaÅŸmalar gereÄŸi, (UAEK) Uluslararası Atom Enerjisi Komisyonu’nun direktifi ile Rusya’ya gönderilmesi ve nükleer teknolojide kullanılan 20 binden fazla santrifüjün yüzde 80’inin devre dışı bırakılması vs. gibi hususları kendi taraflarının kazanç hanesinde gösteriyorlar.

***

Bu arada, Ä°ran’a 37-38 yıldır uygulanan ambargoların kaldırılması ve bu zamana kadar baÅŸta B. Amerika’dakiler olmak üzere dünya bankalarında bloke edilen 100 milyar doları aÅŸkın paranın serbest bırakılacağı gibi haberler de nicelerinin aÄŸzını sulandırıyor. Nitekim, dünyanın her tarafından dev kumpanyaları, tâcir ve iÅŸadamlarıdökülen pekmeze üşüşen sinekler misali, Ä°ran’a doÄŸru harekete geçmiÅŸlerdir.

Ancak, 100 milyar dolar gibi bir parayla, 80 milyonluk bir ülkede ne işler yapılabilir, o da ayrı mesele. Kaldı ki, konuya İran gibi, genelde ihracatı açısından neredeyse tek maddeye, petrol ve müştaklarına bağlı bir ülke açısından bakıldığında ve hele de kendisinin dünya pazarlarına dönmesi sebebiyle, petrolün 14-15 yıl öncelerdeki fiyatlar seviyesine düşmesi ve hele, daha geçen yıla kadar, varili 160 dolara kadar bile fırlayan petrolün bugün 27 dolara kadar gerilemesi, bir ayrı problem.

***

Ä°slam Ä°nkılabı’nın gerçekleÅŸmesinin hemen ardından, Ä°mam Khomeynî tarafından baÅŸbakanlığa getirilen ve Musaddıq döneminin Petrol Bakanı da olan ve Ä°slamî sahadaki araÅŸtırmalarıyla da bilinen Mehdi Bazergan, 9 ay sonra istifa etmek zorunda kaldığında, bir Fransız gazetecisi kendisine, aralarındaki ihtilafın mahiyetini sorduÄŸunda, Bazergan, ‘Aramızdaki ihtilaf o kadar büyük deÄŸil, küçük bir ayrıntı.’ demiÅŸ ve şöyle açıklamıştı, o ‘küçük’ ayrıntıyı. ‘Biz Ä°slam’ı Ä°ran için istiyoruz; Khomeynî ise Ä°ran’ı Ä°slam için istiyor.’ Aradaki ihtilaf bu kadar küçük’ (!?) idi.

***

Ä°mam Khomeynî ise Ä°ran’ın savaÅŸta, Irak karşısında güçsüzleÅŸtiÄŸi gibi iddiaların sözkonusu edildiÄŸi demlerde, ‘EÄŸer Ä°ran, Ä°slam’ın emrinde olacaksa, evet, güçlü olsun. Ama, Ä°slam’ın emrinde olmayacaksa, bize ne güçlü Ä°ran’dan?’ diyordu.

***

Bugünkü Ä°ran yöneticileri de Irak, Suriye, Yemen ve diÄŸer yerlerde güç gösterisi yaparken, merhûm Ä°mam’ın o sözlerinin neresinde olduklarını bir düşünseler, ortaya nasıl bir tablo çıkar dersiniz?

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.