Sosyal Medya

Makale

Davutoğlu-Kılıçdaroğlu görüşmesinin perde arkası

Öncelikle Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu'nu tebrik etmek gerekiyor.
Toplumun diyaloğa en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde bir araya gelip ülke sorunlarını görüştükleri için.
Başbakan önümüzdeki hafta da Bahçeli ile bir araya gelecek.
Selahattin DemirtaÅŸ ise “Hendek” kazmakla meÅŸgul olduÄŸu için fotoÄŸraf karesine giremeyecek.
Davutoğlu-Bahçeli görüşmesinden sonra Başbakan ile Kılıçdaroğlu bir kez daha bir araya gelecekler. Bu kez Kılıçdaroğlu, ziyaret edecek.

Ä°ki liderin görüşmesinde 4 madde üzerinde ilerleme saÄŸlandı. Görüşme tam zamanında baÅŸladı. 45 dakika olmuÅŸtu ki, görüşmenin bittiÄŸi haberi geldi. Haliyle bir burukluk oluÅŸtu. Bu haberin doÄŸru olmadığı öğrenilince, herkes derin bir nefes aldı. Görüşme uzadıkça moraller yükseldi. HDP'yi ziyarette iplerin kopmasına, Sırrı Süreyya Önder'in, ”Kaçak çay içer gider” sözü neden olmuÅŸtu. O nedenle CHP'yi ziyaretlerinde ne içtikleri önem kazandı. Görüşmede çay ve tarçın içildi.

Görüşmeden sonra Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi SerpilÇevikcan ile BaÅŸbakan'la görüştük. Ä°yi gözüküyordu. Morali yerindeydi. Bize, ”Yukarıda açıklama yapılıyor, kaçırıyorsunuz” diye takıldı.

Åžimdi gelelim 4 maddeye.

1-Anayasa:
Görüşmenin ağırlığını yeni Anayasa konusu oluşturuyor. Uzlaşma Komisyonu teklifi Başbakan'dan geliyor, Kılıçdaroğlu itirazsız kabul ediyor. Eğer MHP lideri Devlet Bahçeli de kabul ederse, görevi Meclis Başkanı İsmail Kahraman üstlenecek. Meclis Başkanı, HDP'yi de davet ederek, uzlaşma komisyonunu kuracak.

2-Meclis İç Tüzüğü:
AK Parti Meclisi daha hızlı ve verimli çalıştırmak istiyor. Ama bunu muhalefetle uzlaşarak yapmayı tercih ediyor.
Cemil Çiçek'in Meclis Başkanı olduğu dönemde kurulan İç Tüzük Komisyonunda sadece 6 madde üzerinde anlaşma sağlanamamıştı. İki lider üzerinde anlaşma sağlanamayan 6 maddeyi sonuca bağlamak üzere bir komisyon kurulması konusunda anlaşmaya vardı.

3-AB Uyum yasaları:
Sıra AB'ye uyum yasalarına gelince KılıçdaroÄŸlu çok net konuÅŸuyor. ”AB'ye uyum yasalarına tam destek vereceÄŸiz” diyor. CHP'nin desteÄŸi burada çok önemli. Sadece vize muafiyetiyle ilgili yasa 70 maddeden oluÅŸuyor, ayrıca hem İçiÅŸleri hem DışiÅŸleri Bakanlığını ilgilendiriyor.

KılıçdaroÄŸlu'nun pozitif yaklaşımı görüşmede olumlu bir havanın esmesine neden oluyor. CHP lideri bununla da yetinmiyor. ”DiÄŸer fasıllarında açılması durumunda yapılacak olan yasal düzenlemelere destek vereceÄŸiz” diyor. CHP, AB'ye uyum yasalarında güçlü bir destek ve açık bir çek veriyor.

4-12 Eylül yasaları:
1982 Anayasası için, “12 Eylül darbe Anayasası” dedik, ama bir türlü darbenin izlerini silen sivil bir Anayasa yapamadık. Türk siyaseti bu konuda sınıfta kaldı. Yeni Anayasa için uzlaÅŸma komisyonu kurulması kararı alınıp yeniden bir baÅŸlangıç yapılırken, iki liderin görüşmesinde, 12 Eylül yasalarının hukuk sistemimizden temizlenmesi yönünde çok önemli bir karar alınıyor.

KılıçdaroÄŸlu, 12 Eylül hukukunun ayıklanmasını gündeme getirince BaÅŸbakan DavutoÄŸlu bir öneride bulunuyor. ”Sayın Efkan Ala'nın BaÅŸbakanlık müsteÅŸarlığı döneminde baÅŸlayıp, Sayın Bekir BozdaÄŸ'ın ilk Adalet Bakanı olduÄŸu dönemde tekemmül ettirdiÄŸimiz bir dosya var. 12 Eylül hukukunu içeren kapsamlı bir dosya. Arzu ederseniz bunu size sunabiliriz” diyor. KılıçdaroÄŸlu,

Memnuniyetle incelemek isteriz. Biz bu konuda bir komisyon kuracağız. Bu dosyayı arkadaÅŸlarımız inceler” karşılığını veriyor. Ä°ki parti iki ayrı komisyon kuracak. Sonra tespitlerini bir araya getirip, 12 Eylül hukukunun ayıklanması için iÅŸbirliÄŸi yapacak.

KılıçdaroÄŸlu görüşmede iki konuyu da gündeme getiriyor. Biri ODTÃœ'yle ilgili tartışma. ”Münferit bir olaydan dolayı ODTÃœ'ye yüklenilmesini doÄŸru bulmuyorum” diyor. BaÅŸbakan ise olayı inceleteceÄŸi karşılığını veriyor.
Ä°kinci konu ise tutuklu gazeteciler konusu. KılıçdaroÄŸlu, Can Dündar ve Erdem Gül'ün ismini zikrettikten sonra ”32 gazeteci tutuklu” diyor. Gazetecilerin tutuklanmaması yönünde bir yasal düzenleme yapılmasını istiyor.

BaÅŸbakan, tutukluluÄŸun deÄŸil, tutuksuz yargılamanın esas olması gerektiÄŸi ilkesini hatırlatıyor ama 32 gazetecinin tutuklu bulunduÄŸu tezine itiraz ediyor. ”Bunlar gazetecilik faaliyetinden dolayı tutuklanmış deÄŸiller” diyor. Cumhuriyet Gazetesinin Ankara Temsilcisi Erdem Gül yakından tanıdığım bir gazeteci. Erdem Gül, 28 Åžubat sürecinde Refahyol hükümeti ve Erbakan hakkında en dürüst haberleri yapan bir gazeteciydi. MÄ°T tırları operasyonunda Tümgeneral Ä°brahim Aydın tahliye oluyor, ama haber yapan Erdem Gül tutuklu. Bu olmaz. Erdem Gül ne casus ne paralelci. Gazetecilikten baÅŸka bir mesleÄŸi olmayan dürüst bir insandır.
Gelelim görüşmenin en can alıcı noktasına.

2.5 saatlik görüşmenin ağırlık noktasını Başkanlık sistemi oluşturuyor. İki lider tam yarım saat Başkanlık Sistemini konuşuyorlar.
BaÅŸbakan görüşmeden sonra kurmaylarına, ”Spesifik olarak üzerinde en çok konuÅŸtuÄŸumuz madde, BaÅŸkanlık sistemiydi” diyor.

KılıçdaroÄŸlu, güçlendirilmiÅŸ parlamenter sistemi savunuyor.
Başbakan ise parlamenter sistemin eksiklikleri üzerinden Başkanlık sistemini anlatıyor.

Kılıçdaroğlu ile Davutoğlu arasında şu diyalog yaşanıyor:

KılıçdaroÄŸlu,“12 Eylül darbe hukuku temizlendiÄŸi taktirde parlamenter sistem gayet güzel iÅŸler

DavutoÄŸlu, ”Biz BaÅŸkanlık sisteminin daha iyi iÅŸleyeceÄŸine inanıyoruz. Öncelikle ÅŸu sorunun cevap bulması lazım. Parlamenter sistem neden tıkandı?”

Davutoğlu bu girişten sonra önce madde başlığını veriyor sonra Parlamenter sistemle, Başkanlık sistemini kıyaslamaya başlıyor.
Yargı bağımsızlığı hangisinde var? Kuvvetler ayrılığı hangisinde var. Denge-denetleme sistemi hangisinde var”
BaÅŸbakan, iki sistemin kıyaslamasını bitirdikten sonra KılıçdaroÄŸlu'na dönüp, ”Bunları tartışabiliriz” diyor.
Görüşmenin bir bölümü var ki yazmasam olmaz.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la ilgili eleştiri sınırlarını aşan çok ağır sözler sarf ediyor. Başbakan bu konuyu gündeme getiriyor.

“Sayın cumhurbaÅŸkanımıza yönelik sözleriniz sistemin zehirlenmesine yol açıyor. Siyasi iklimin bozulmaması için CumhurbaÅŸkanına karşı daha saygılı bir dil kullanılmalı”
DavutoÄŸlu'nun eleÅŸtirisine, KılıçdaroÄŸlu, ”Ben de bu üslubu tercih etmiyorum ama bize çok saldırıyor” karşılığını veriyor.
Başbakan, yeni dönem için, bir yol haritası çizmişti.
Muhalefetle diyalog, yeni söylem ve yeni Türkiye.
Kılıçdaroğlu, görüşmesi ile ilk adım atıldı.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.