Sosyal Medya

Makale

Hristiyanlara son nefeslerinde ne gösterilecek?

tarihinde yayınlandı.

24 Aralık 2015 günü Kudüs’ün kuzeyinde Bethlehem Yeni DoÄŸuÅŸ Kilisesi'nde, teslis iftirası üzerinden Meryem oÄŸlu Ä°sa'nın doÄŸumu ayini ile dünyaya seslenen Katolik kilisesi, Allah’a iftiralarına bir yenisini daha ekledi. Kitaplarında bu iftiralara karşı vazedilen hakikati bütün dünyaya duyurması gereken Müslümanlar da bu duruma itiraz etmeyince Meryem oÄŸlu Ä°sa'nın, ilah veya Ä°lah'ın oÄŸlu yahut üçün üçüncüsü olduÄŸu iftirası 2016 yaşına basmış oldu.

Katolik veya Protestan kilise teÅŸkilatlanmasının temeli bu iftiralara dayandığından hakikati haykırıp bu zulme dur demek her Müslüman’ın üzerine bir vecibedir. Zira Allah’a, gönderdiÄŸi elçi üzerinden ÅŸirk koÅŸulmaktadır. Hele bir de bu, dini bir emre dönüşmüşse varın siz zulmün boyutlarını hesaplayın. Kuran’ın muhatapları, Meryem oÄŸlu Ä°sa’yı kilise’nin insafına terk edince, Hristiyanların hakikati görmeleri ne yazık ki son nefeslerine kaldı…

Nitekim geçmiş vahyin izleyicilerinden hiç kimse yoktur ki, ölüm anında, İsa ile ilgili hakikati kavramamış olsun ve Kıyamet Günü İsa, (bizzat) onların aleyhine hakikate şahitlik edecektir. (Nisa / 159)

Hz. Meryem’e iftira atıp, Ä°sa’yı(a.s) öldürmeye kalkışan Yahudiler ve Ä°sa’ya(a.s), Ä°lah veya Ä°lah'ın oÄŸlu yahut üçün üçüncüsü olarak anan Hristiyanlara son nefeslerini vermeden önce Meryem oÄŸlu Ä°sa'nın, Allah'ın kulu ve resulü olduÄŸu gösterilecektir. Ama dönüş imkânı verilmediÄŸinden bu hakikati görmek kurtuluÅŸlarına sebep olmayacaktır. Bu ayet aynı zamanda iftira üzerinden teÅŸkilatlanan kilise tarafından verilen tüm unvanları da geçersiz kılmaktadır. Maide 116 -118. ayetlerinde bu iftiraları yalanlayan Meryem oÄŸlu Ä°sa’nın sözlerine yer verilir.

Müslümanların son nefes öncesine dair nelerin olacağı ise Kuran’da yer almaz. Hocaların ‘son nefeste aÅŸk ile buyurun’ deyip kelimeyi ÅŸahadeti tekrar ettirmelerini bu ayet üzerinden düşünürsek, “Allah’ın ortağı yoktur, Muhammed Allah’ın kulu ve Resulüdür” söylemi, peygamberi Allah’a ÅŸirk koÅŸmaktan uzak tutarak anılması anlamına gelir. Bu da sadece son nefeste deÄŸil hayatın her anında idrak edilerek baÄŸlı kalınması gereken ana ilkedir.

Bu ayet sadece ehli kitabı uyarmamız için mi gönderilmiÅŸtir? Yakın zamanda Kutlu doÄŸum veya mevlit kandili vesilesiyle doÄŸumu üzerinden anılan Muhammed’i (s.a.v) anarken, Kelime-i Åžehadet ilkesine sadık kalınmış mıdır? Âlemin yaratılış gayesinin Muhammed (s.a.v) olduÄŸunun veya tüm Peygamberlerin Hz. Muhammed’in (s.a.v) nurundan yaratıldığına inananlara son nefeslerini verirken bunun bir iftira olduÄŸu gösterilmeyecek mi? Ya da Meryem oÄŸlu Ä°sa’nın liderlerinin vücudunda dünyaya teÅŸrif ettiÄŸiyle rahatlatılanlara son nefeslerinde apaçık bir iftira içinde bocaladıkları gösterilmeyecek mi?                                       

Hâlbuki Hristiyanların Meryem OÄŸlu Ä°sa’yı (a.s) Allah’a ortak koÅŸacak kadar abartılı anışlarının sonunun cehennem olduÄŸu hatırlatılması bizim bu aşırılıklardan uzak tutmak içindir. Ama Kutlu DoÄŸum veya Mevlit Kandili uygulamaları ne yazık ki Ehli Kitab’ın izinden gidildiÄŸini göstermektedir. Yani biz, Peygamber (s.a.v) üzerinden Allah’a ÅŸirk koÅŸmanın doÄŸuracağı vahim sonuçları, önce din kardeÅŸlerimize sonra da Ehli Kitab’a anlatmalıyız.

“Rahman’a çocuk isnat etmelerinden dolayı neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak, daÄŸlar yıkılıp çökecektir!( Meryem / 90, 91)

Kendisine çocuk isnat edilmesi Allah’ı gazaplandırmaktadır. Bugünlerde Fatiha suresinin sonundaki “bizi gazabına uÄŸrayanların ve dalalete düşenlerin yoluna iletme” duasıyla neyi kastediyoruz? Allah’ı gazaplandıran hususları normal karşılamak dalalete düşmek deÄŸil midir? Kuran’ın üçte biri kıymetinde olduÄŸu hadisinden dolayı çokça okuya geldiÄŸimiz, hatta namaz surelerinden saydığımız Ä°hlâs suresini okurken “DoÄŸurmamış ve doÄŸrulmamıştır” ayetine ÅŸu sıralar nasıl bir mana yüklüyoruz? ‘DerviÅŸin fikri neyse zikri odur’ düsturuna göre zikrimize uygun fikrimizin olmadığı gerçeÄŸi bizi hüzünlendirmiyor mu?

Ömer b. Hattâb’ın rivayet ettiÄŸine göre, (minber üzerinde hutbe verirken) Nebi (sav): "Hristiyanların Meryem oÄŸlu Ä°sa’yı batıl üzere övdükleri gibi siz de beni övmekte aşırıya kaçmayınız! Şüphesiz ki, ben bir kulum. Bana: Allah'ın kulu ve O'nun Resulü, deyiniz!" buyurduÄŸunu iÅŸittim, demiÅŸtir.(Buhari / Enbiya Babı /48) 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.