Sosyal Medya

Makale

Yazıktır Günahtır

Savaşın başladığı ilk günden beri sınır kapılarımız Suriyeli muhacirlere açık. Şu an yaklaşık 2,5 milyon Suriyeli ülkemizde yaşıyor.

Kapılarımızı açtık, şehirlerimizi açtık, hayırseverlerimiz ellerinden geldiği kadar yardım ediyorlar ama taşıma suyla bu değirmen ne zamana kadar döner?

Bu insanların Türkiye’de çalışma izni yok. SaÄŸlığı, eÄŸitimi devlet üstlenmiÅŸ ama barınmayı, iaÅŸeyi, idameyi kendileri halletmek zorunda.

Kimi sadece üzerindeki kıyafetlerle kendini ülkemize attı, biraz daha şanslı ve zamanı olanlar yükte hafif pahada ağır birikimleriyle geldiler.

Varlığı olanlar da bu sürede birikimlerini tükettiler. Şimdi büyük çoğunluk, gözleri kapıda komşulardan, yardım kuruluşlarından gelecek bir tabak yemeği, iki üç parça eşyayı beklemekte.

Bu insanlara kapılarımızı açmak ne kadar insani ve doğru bir karar idiyse, kendilerine çalışma izni vermeyerek avuç açmak zorunda bırakmak da o denli zulüm ve yanlıştır.

Farklı ortamlarda yetkililerle bu konuyu defalarca konuÅŸtuk. Muhalefetin “kendi iÅŸsiz insanımız dururken yabancılara iÅŸ veriliyor…” dememesi ve ülkemizdeki iÅŸsizlik oranının artmaması için çalışma izni verilmiyormuÅŸ.

İki gerekçe de mantıksız. Ne yaparsanız yapın ülkemizdeki muhalefet zaten bir kulp bulacaktır. Suriyelilere çalışma izni vermemek bizim çalışanlarımıza iyilik değil kötülüktür:

1- Çalışma izni vermezseniz bile bu insanlar yaşamak için kaçak yollardan çalışmaktadırlar.

2- Kaçak çalıştıkları için fırsatçılar normal ücretin yarısından daha aşağı maaşlarla çalıştırıyorlar. Bu durumda bizim çalışan vatandaşlarımız da ya düşük ücretle çalışmak zorunda kalıyorlar veya işi bırakıyorlar.

3- Maaşlar çok düşük olunca Suriyeliler mecburen birden fazla kişi olarak çalışmak zorunda kalıyor. Bu durum haksız rekabeti daha fazla artırıyor.

Suriyeliler işsizliği körüklemiyor. Bu insanların varlığı emlaktan tutun, gıda ve giyime kadar birçok alanda yeni iş alanları açılmasına vesile oluyor.

Aslında her kriz bir fırsattır. Devleti idare edenlerin bu krizi olumluya çevirmeleri mümkündür.

ABD, Kanada, Avustralya gibi ülkeler her yıl planlı olarak göçmen alırlar. Bu şekilde işgüçlerini ve sosyal güvenlik işleyişlerini dinamik tutarlar.

Malumunuz Cumhurbaşkanımız her evli çiftten en az 3 çocuk istiyor. Çünkü bizim nüfusumuz, doğurganlık azaldığı için hızla yaşlanmaya başladı. Sosyal güvenlik işleyişinin sağlıklı işlemesi için genç çalışanlara ihtiyaç var. Yani çalışan arttıkça emeklilere bakmak o denli kolay oluyor.

Suriyelilerde genç nüfus çok fazla; bu insanlara çalışma izni verilip sosyal güvenlik kapsamına dâhil edildiğinde uzun vadede Türkiye kârlı çıkacaktır.

Bu konu çok önemli; çalışma izninin verilmesi demek 2,5 milyon insanın dilencilikten kurtulup kendi ayakları üstünde durması demektir.

Hem kendi ayakları üstünde duracaklar, hem yük olmayacaklar hem de vergi verecekler. Daha ne bekliyoruz.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.