Sosyal Medya

Makale

Bu oyunun en iyi oyuncusu

OrtadoÄŸu’da yaÅŸanmakta olan hikaye Ä°ran’ın bir Åžii hattı yaratma stratejisi ile baÅŸladı. Ä°ran’ı Suriye üzerinden Lübnan’a baÄŸlayan hatta sorun Irak’tı. Yönetimin Sünni olduÄŸu bu ülkede üstelik halkın çoÄŸu da Åžii idi. Savaşı Ä°ran kazanmadı ama ABD müdahalesi ile birlikte Irak ve Saddam kaybetti. Ancak eÄŸer halkın çoÄŸunluÄŸuna uygun kimlikte bir yönetim aranacaksa Suriye için de benzer bir belirsizlik vardı. Çünkü Irak’ın aksine bu ülkede Esad ailesi Åžii, ama halkın çoÄŸu Sünni idi. Ä°ran’ın Suriye’de Esad’ı iktidarda tutacak koÅŸulları üretmesi gerekiyordu.

Epeyce eski ama iÅŸlevsel bir taktik uygulandı. Önce Irak’ta Maliki yönetiminin ayrımcı siyaseti sayesinde Sünni azınlık üzerinde büyük bir baskı kuruldu ve Irak’ın Sünni radikalizm için bir cazibe merkezi haline gelmesine yol açıldı. Kısa zamanda El Kaide ve birçok uzantısı bölgeye girdi. Ardından hapishaneler boÅŸaltıldı… Eski suçlular terörist grupların doÄŸal malzemesi olarak denkleme dahil oldular. IŞİD bu ortamda çok ufak bir grup olarak doÄŸdu. Ancak kısa bir süre sonra birlikte davranmakta olduÄŸu El Nusra benzeri örgütlerden koparak Suriye’ye geçti veya geçmeye teÅŸvik edildi. Suriye’de verimli bir toprak vardı… ÇoÄŸunluk olmasına karşın Sünni halk rejim tarafından eziliyor ama güçsüz olduÄŸu için yeterli bir direnç gösteremiyordu. IŞİD bu ortamda palazlandı. Ne var ki hiçbir zaman Esad güçleriyle de açık bir savaÅŸ içine girmedi. Ä°ki hasım taraf sanki birbirlerinin varlığından memnun oldular. IŞİD’in asıl hedefi ‘anlaşılmaz bir biçimde’ diÄŸer Sünni gruplar ve Özgür Muhalefet Ordusu oldu. Ayrı bir konumu olan PYD Kürtleri ile kısa bir bilek güreÅŸinin ardından, orada da bir ‘yumuÅŸama’ yaÅŸandı. PYD ile IŞİD’in sanki bir ortaklık içindeymiÅŸ gibi davrandıklarını gördük. Kendi aralarında alan paylaÅŸtılar, iÅŸ bölümü yaptılar… 
Geri dönüp bakıldığında Ä°ran’ın baÅŸarısı çok net. IŞİD sayesinde çoÄŸunluk olmasına raÄŸmen Sünni muhalefeti gayrı meÅŸru hale getirirken, Esad’ın istikrar adına kalıcılığını da garanti altına aldı. Bütün bunlar olurken Batı dünyası gözlerini IŞİD’e dikmiÅŸ, bu ÅŸeytani eylem grubunun ‘karizmatik’ etkisi altında paralize olmuÅŸtu. Öyle ki bu örgütün nasıl oluÅŸtuÄŸu, nasıl ayakta kaldığı, kimin iÅŸine yaradığı gibi sorular tamamen kenara kondu. ‘Medeni ve modern Hristiyan dünya’ bir süredir korku ile beklenmekte olan ‘Ä°slamcı radikalizm’ ile karşı karşıya gelmiÅŸti… Bu kolaya kaçmanın arkasında islamofobiyi, Batının kendi içindeki göçmenlerle halledilememiÅŸ sorunlarını ya da kontrol dışı Arap baharı demokrasisi karşısındaki çekingenliÄŸini görebiliriz. Ama sonuç deÄŸiÅŸmiyor… 
Bu süre içinde Ä°ran ABD ile nükleer anlaÅŸma imzalayarak kendi meÅŸruiyetini de artırdı. Ama bölgede fazla görünür olması pek mümkün deÄŸildi. DiÄŸer taraftan Batı bitmeyen IŞİD tehlikesi karşısında koalisyon kurmaktaydı ve Rusya’nın bunları uzaktan seyredecek hali yoktu. Böylece Ä°ran’ın önüne çok iyi bir imkan çıktı: Kendisine yarayacak siyasetin kadim ortağı Rusya tarafından hayata geçirilmesi… 
Ekonomisinin gerilediÄŸi bir dönemde emperyal gücünü askeri yönde göstermek zorunda kalan Rusya’nın Ukrayna-Kırım-Gürcistan hattına Suriye’yi ekleme ÅŸansını tepme ihtimali zayıftı. Nitekim Putin zücaciyedeki fil misali denkleme dahil oldu ve gizleme kaygısı bile taşımadan Esad lehine ağırlığını ortaya koydu. Hedef IŞİD’in korunması ama Suriye’nin gerçek Sünni çoÄŸunluÄŸunu temsil eden muhalefetin direncinin tümüyle kırılmasıydı. Yani Ä°ran’ın on yıllardır hayali… Ãœstelik minimum maliyetle… EÄŸer ‘oyun’ buysa en iyi oyuncunun Ä°ran olduÄŸunu kim inkar edebilir?

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.