Sosyal Medya

Makale

Koşanın Peşine Takılmak

‘Forrest Gump’ filminde Forrest, evlilik teklifi reddedilince bir miktar koÅŸmaya karar verir. Fakat koÅŸusu, Amerika kıtasının batı sahilinden doÄŸu sahiline uzanan bir maratona dönüşür. Günlerce haftalarca koÅŸar. PeÅŸine takılanların sayısının gün geçtikçe artması insanların ilgisini çeker. Bu ilgi nedeniyle herkes Forrest’in peÅŸine takılmayı hayatına yeni bir yön vermek olarak görür. Ve günlerden bir gün sakalları uzamış Forrest birden durur. Neden koÅŸmadığı sorulunca ‘Yoruldum’ der ve evine döner. Herkes ÅŸaÅŸkınlık içindedir. Zira hayata dair herÅŸeyi ikinci plana iterek büyük bir gayretle sürdürdükleri koÅŸu bittiÄŸi anda, herÅŸey ve herkes önemini yitirmiÅŸtir.

 

1981 yılında kardeÅŸimle Fenerbahçe’nin BeÅŸiktaÅŸ ile yapacağı maçı seyretmek için Dolmabahçe stadına gittik. Kuyruklardan en kısa olanının seçip bilet almak için beklemeye baÅŸladık. KuyruÄŸun ön kısmına yaklaÅŸtığımız anda birden kuyruk dağıldı. MeÄŸer bekleÅŸtiÄŸimiz kuyruk, köfte ekmek satıcısına yönelikmiÅŸ. Köfte bitince kuyruk dağıldı. KardeÅŸimle ortada kalakaldığım o gün hiç unutamadım. O günden itibaren kuyrukların uzunluÄŸundan çok, ulaşılmak istenen noktanın istenileni verip vermediÄŸiyle ilgilenir oldum.

 

Bu tüten son ocakta da birçok koÅŸucunun arkasına takılanlar, beraber yaptıklarını hayatın amacı saymaya baÅŸlıyorlar. Kalabalıklar artınca liderlik yapanlar durmak istese bile ardındaki,iÅŸ adamları, yardım derneÄŸi çalışanları, vakıf ve dernek yöneticileri, kadın kolları, buna izin vermiyor. Lakin ÅŸartlar deÄŸiÅŸtiÄŸi için önde gidenin koÅŸacak mecali kalmamıştır. Bundan sonrası, koÅŸu bandı beraberlilerine yani suni gündemler oluÅŸturma becerinize baÄŸlıdır. Artık ortak davanızı(!) sürdürmek uÄŸrunda sizden olmadığını iddia ederek ötekileÅŸtirdiklerinizi yerin dibine geçirdiÄŸiniz videoların sanal âlemde revaç görmesi için seferber olunmalıdır. Ya da bitkisel hayata giren ÅŸeyhinizin yolunun devamı ve tarikatın selameti için “stand up” konusunda kabiliyetli bir cambazın medyada sergileyeceÄŸi üstün gayretine muhtaçsınızdır.   

 

Kim olursanız olun insan olduÄŸunuz için zamana ve mekâna bağımlısınızdır. Yani insana ait olan her ÅŸey eskir ve gün geçtikçe deÄŸer kaybeder. ‘AÄŸaca dayanma kurur, insana dayanma ölür’ buna iÅŸarettir. Başımızdaki insan, ölür, kendini dünya lideri sanır, kardeÅŸlerine beddua edecek derecede bunalıma girer, dünya nimetlerine kanar, kalabalıkların ÅŸehvetin kapılıp kendini mehdi ilan eder, uçamaz, yorgun düşer, bıkar, yeise kapılırsa yani insana ait acziyetlerden biri başına gelirse… O lidere tabi olan Allah’ın kullar nasıl bir duruÅŸ sergilemelidir?

 

Åžimdi (Muhammed), ölür yahut öldürülürse ökçelerinizin üstünde (gerisin geri) mi döneceksiniz? Kim iki ökçesi üzerinde (geriye) dönerse elbette Allah’a hiç bir ÅŸekilde zarar vermiÅŸ olmaz. Allah, (yolunda) şükür (ve sebat) edenlere mükâfat verendir. (Ali Ä°mran / 144)

 

Uhud, Peygamber önderliÄŸinde çıkılan bir cihattır. Ganimetin peÅŸinde koÅŸanların ordu düzenini bozması sonucu düşman arkalarına dolanmıştır. Bu ÅŸaÅŸkınlığın üzerine bir de Muhammed öldü ÅŸayiası yayılınca çoÄŸu kimse savaÅŸ meydanından kaçmaya baÅŸlar. Bu bozgunun ana nedeni peygamberin ölmez ve girdiÄŸi bütün mücadeleleri kazanır ÅŸeklinde inananların çoÄŸunlukta olmasıdır. Allah’ın bu bozgun hakkındaki deÄŸerlendirmesi, mücadeleye kimin önderliÄŸinde girerseniz girin aslolan bu mücadelenin sizin kendi mücadeleniz olduÄŸunu unutmamanızdır. Yani yolunu izlediÄŸiniz, hayranlıkla baÄŸlandığınız veya kurtarıcı gördüğünüz zat, nihayetinde insandır. Ä°nsanınsa her türlü acziyeti sergilemesi normal olandır. Bir davanın Allah’ın rızası üzerine ÅŸekillenebilmesinin en baskın karakteri, lider zafiyetine raÄŸmen sürdürülebilmesidir. Zira Allah galip olandır ve insanların yardımına muhtaç olmayandır. Gerekirse dinine düşman olanı bile yoluna hizmet ettirmeye kadirdir.

 

Ãœlkemizde hoca efendilerin, ÅŸeyhlerin ve parti liderlerinin etrafındaki öbekleÅŸme dava için yeter ÅŸart sayılmaktadır. Ondan sonra da bu liderlerin insan olduÄŸunu unutturan yüce unvanlarla anılması hem liderlik yapanları hem de onların arkasına takılanların kendilerini kandırmasına yol açıyor. Liderin herhangi bir acziyeti sonrası uÄŸranılan yenilgi birçok insanı küstürüyor. Buna ilaveten yüceltilmiÅŸ insanın yetersizlikleri veya kiÅŸisel zafiyetler sonucunda yaÅŸanan baÅŸarısızlıklar o insanın ihanetle suçlanmasına yol açıyor. Hâlbuki mümin hata iÅŸlemeyen deÄŸil hatasında ısrar etmeyendir. Tövbe kapısı liderlere de açıktır. Esas tehlikeli olansa, liderinin zafiyetlerini meziyet gibi gösterme gayretkeÅŸliÄŸidir. Bunun nedeni baÅŸarıya tapıldığı bedbaht bir devirde baÅŸarısız sayılanın davasına bir daha itibar edilemeyeceÄŸi ve kalabalıkların onlara tabi olmayacağı endiÅŸesidir. Hâlbuki Allah’ın hepimizden isteÄŸi, Müslüman kardeÅŸlerimizle birlikte sıratı müstakim üzere sebat etmemizdir.

 

‘Zafer Allah’ındır’ inancına göre hareket edenler sonuç itibariyle kazanacaktır. Zafer bu dünyada ve bizim liderimize tabi olanlara verilecektir diyenlerin sapması ve bozgunu kaçınılmazdır. Hatta başınızda peygamber siz de sahabe olsanız bile…

 

Liderin arkasında toplaÅŸmanın ümmet olmaya tercih edildiÄŸi bir dönemde liderinizin zafiyetlerini örtmek için sizden(!) olmayan Mümin kardeÅŸlerinize karşı kara kampanyalar düzenlemek ve bu yolda atılan iftiralara ayet ve hadislerle destek arama gayretkeÅŸliÄŸi, ahirette izahı zor bir meseledir. Gözlerin döneceÄŸi, herkesin tek başına hesap vereceÄŸi o günde, hangi topluluktan olduÄŸumuzdan çok neler yaptığımız ve neye çağırdığımızdan sorumlu tutulacağız.                        

 

O zaman ezberlerimizi bir yana koyup ayetteki duayı düşünerek tekrar etmeye baÅŸlayalım…

 

Onlar (baÅŸlarına gelen sıkıntının kendi hatalı yönelimlerinde kaynaklandığını bilerek) şöyle yakardılar: “Rabbimiz! Hatalarımızı, kusurlarımızı ve yanlış davranışlarımızı bağışla. Ayaklarımızı hak yolda sabit kıl ve kâfirler güruhuna karşı bize yardım eyle!" (Ali Ä°mran / 147)                              

Âmin…

       

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.