Sosyal Medya

Makale

Sistem tartışması için bir Ak Parti önerisi

Anlaşılıyor ki, mevcut sistemdeki “çift baÅŸlılık” konusu, Ak Parti bünyesinde de sorun kaynağı olarak telakki ediliyor ve çözümlenmesi gerekli görülüyor. 

Yani “CumhurbaÅŸkanı aynı kökten geliyor, ülkeyi de aynı parti yönetiyor, dolayısıyla ‘Fiili baÅŸkanlık-yarı baÅŸkanlık’ sorunsuz ÅŸekilde uygulanır” yaklaşımı bir yere kadar geçerli sayılıyor.

SeçilmiÅŸ CumhurbaÅŸkanı ve BaÅŸbakan’ın farklı siyasi çizgilerden gelmiÅŸ olması halinde çıkması muhtemel çift baÅŸlılık durumunun, aynı siyasi çizgi içinden gelenler arasında da potansiyel gerilim alanı olarak kabul edilmesi meselenin çok ciddi olduÄŸunun ifadesi.

GeçtiÄŸimiz hafta Ak Parti Grup BaÅŸkanvekili Nurettin Canikli’nin bu konuya yönelik medyaya yansıyan deÄŸerlendirmeleri, kanaatimce önemliydi, ama baÅŸka sıcak geliÅŸmeler sebebiyle yeterince yankı bulmadı.

Canikli çok objektif tespitler yapmıştı; bazılarını hatırlatmak isterim:

“Åžu andaki ikili yapının ortadan kaldırılması lazım. Aynı siyasi partilerden de olsa, farklı siyasal partilerden de olsa sorun çıkıyor. Çünkü aynı yönetsel yetkiyi bizim anayasamız hem cumhurbaÅŸkanına hem de baÅŸbakana veriyor. Sürekli çatışma riski taşıyor. Çünkü ne baÅŸkanlık sistemi, ne parlamenter sistem. DevekuÅŸu yani, ne deve ne kuÅŸ.”

Canikli bu tespitten sonra ayrıca “Hiçbir parlamenter sistemde cumhurbaÅŸkanının halk tarafından seçilmeyeceÄŸi”ni de ilave ediyor.

Bu problemin net tespiti. Böyle bir problemin var olduğu konusunda herhangi bir itiraz olması da mümkün görünmüyor.

Peki çare?

Canikli diyor ki: “Biz baÅŸkanlık sisteminden yanayız, sistemi o hale getirmek lazım.”

Sonra da bunun ancak “Halk desteÄŸi ile gerçekleÅŸebileceÄŸi”nin altını çiziyor, bunun için “baÅŸkanlık sisteminin halka iyi anlatılması gerektiÄŸini” ifade ediyor, halkın kanaatinin anket vs (?) gibi yöntemlerle bir ÅŸekilde yoklanmasını öneriyor ve “ÅŸayet halk baÅŸkanlığı istemezse” ihtimalini şöyle karşılıyor:  

“Kamuoyu ‘biz baÅŸkanlık sistemini anladık ama uygun deÄŸil’ derse o zaman elbette ki yapmayız. O zaman parlamenter sistem ama yalın hali gerekir. Ä°ngiltere’de nasıl uygulanıyorsa. Özü de ÅŸu; orada cumhurbaÅŸkanı tamamen sembolik. CumhurbaÅŸkanına 1982 anayasasında verilen yetkilerin hiçbirisi yok. Mutlaka birisinden birisine geçmemiz gerekiyor. Ä°kili yapıdan kurtulmamız gerekiyor.”

Canikli’nin sözleri bu kadar net. Ä°kili yapı ile olmaz, ikili yapı ile olmaz. Ä°ÅŸte bu Ak Parti’nin içinden gelen bir “ikili yapı sancısı” alarmı.

Canikli’nin “Parlamenter sistem” ihtimalini gözardı etmemesi de bana göre Ak Parti cenahında dikkat çekici bir duruÅŸ. Bu, muhalefete yönelik bir mesaj aslında. “Biz katı deÄŸiliz, halkın istemediÄŸinde ısrar etmeyiz, biz baÅŸkanlığı tercih ediyoruz ama halk parlamenter sistemde ısrar ederse ona da itirazımız olmaz” gibi bir mesaj.

Ancak Canikli“Parlamenter sistem olacaksa...” diye cümle kurarken de, halk tarafından seçilmediÄŸi dönemlerde bile sorun çıkaran, halkın seçtiÄŸi bugünkü durumda ise daha da etkinleÅŸen CumhurbaÅŸkanlığı statüsünün deÄŸiÅŸmesine vurgu yapıyor.

Ona göre “Parlamenter sistem olacaksa pür parlamenter sistem olmalı.”

Canikli, “Parlamenter sisteme karar kılınırsa, cumhurbaÅŸkanının yetkileri mi kısıtlanacak” sorusuna karşılık da “Evet tabii” cevabını veriyor.

Bu deÄŸerlendirmeler eÄŸer Ak Parti’nin kurumsal görüşünü yansıtıyorsa Ak Parti ilk iÅŸ olarak halk eÄŸiliminin belirlenmesini istiyor, diyebiliriz.

Eğer muhalefet de mevcut sistemin sorunlu olduğu kanaatini paylaşıyorsa, onun da halk eğiliminin belirlenmesini istemesinden daha tabii bir şey olamaz.

Sonra?

Sonra da halkın arzusuna göre ya baÅŸkanlık, yarı baÅŸkanlık, ya da “pür parlamenter sistem” zemininde yeni bir anayasa yolculuÄŸu.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.